Güncelleme Tarihi:
ABD’DEN İSRAİL’E MÜHİMMAT TAKVİYESİ
ABD yönetiminin, İsrail'e askeri mühimmat satışına devam ettiği bildirildi. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'dan yapılan yazılı açıklamada, 20 Temmuz'da, Dış Askeri Yardımlar Programı'nın rutin mühimmat gönderilmesi prosedürü kapsamında İsrail Savunma Bakanlığı'ndan talep mektubu alındığı kaydedildi.
Bu talebin, bakanlığın normal kurum içi süreci dahilinde ele alındığı belirtilen açıklamada, 23 Temmuz'da da talebin sonuçlandığı ve İsrail'de bulunan Savaş Rezervleri Stok Cephaneliği'ndeki (WRSA-I) uygun mühimmatların İsrail savunma güçlerine teslim edildiği bildirildi.
Cephanelikteki mühimmatın Gazze'de şu anda yaşanan durumdan çok daha öncesinden bu yana, birkaç yıldır olduğu kaydedilen açıklamada, bu stokların ABD'nin "ihtiyaç fazlasını" oluşturduğu ifade edildi.
Bu tür taleplerde Beyaz Saray'ın onayına ihtiyaç duyulmadığı belirtilen açıklamada, ABD'nin İsrail'in güvenliğine yönelik taahhüdü tekrarlanırken, bu savunma satışının da bu amaçlarla örtüştüğü kaydedildi.
Öte yandan, ABD medyasında yer alan haberlerde, İsrail Savunma Bakanlığı'nın istekleri arasında 120 mm'lik havan topları ve 40 mm'lik bomba atarların bulunduğu belirtiliyor. İsrail'in, Gazze'ye saldırılara başladıktan kısa süre sonra mühimmat talebinde bulunduğu da ifade ediliyor.
ABD VE İSRAİL'DEN O İDDİALARA YALANLAMA
ABD yönetimi yetkilileri, İsrail basınında yer alan ve ABD Başkanı Barack Obama ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında geçtiği iddia edilen bir diyaloğun deşifresini içeren haberlere sert tepki göstererek, söz konusu deşifreyi sahte ve "tamamen saçmalık" olarak niteledi.
Harf günlük basın brifinginde konunun sorulması üzerine, deşifre için "tamamen saçmalık" ifadesini kullanırken, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi de, Twitter üzerinden bir açıklama yaptı.
Açıklamada, "Obama ile Netanyahu arasında geçtiği iddia edilen diyaloğun deşifresini gördük. Haberler de, iddia edilen deşifre de gerçeklikle hiçbir şekilde bağdaşmıyor. Birisinin Obama ile Netanyahu arasındaki özel bir diyaloğu uydurma şekilde İsrail basınına yanlış olarak yansıtacak seviyeye inmesi, şok edici ve hayal kırıklığına uğratıcı" denildi.
Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada da söz konusu haberlerin gerçeği yansıtmadığı ifade edildi.
"BEN TÜRKİYE'YE GÜVENİYORUM"
Obama'nın Netanyahu'dan tek taraflı ateşkes talebinde bulunduğu ancak İsrail Başbakanı'nın bu isteği reddettiği öne sürülen görüşmede Türkiye'yle ilgili bölümler de bulunuyor.
Görüşmede, "İsrail'in operasyonu durdurmasından ardından geçen bir hafta içinde Katar ve Türkiye, 2012 şartları temel alınarak Hamas'la müzakerelere başlayacak" diyen Obama'ya Netanyahu'nun, "Katar ve Türkiye Hamas'ın en büyük destekçileri. Onlara adil birer arabulucu olarak güvenmek imkansız" diye yanıt verdiği, ABD Başkanı'nın da bu sözlere, "Ben Katar ve Türkiye'ye güveniyorum. İsrail arabulucusunu seçecek durumda değil" diyerek karşılık verdiği iddia edildi.
"DEŞİFREYİ ABD'Lİ YETKİLİDEN ALDIM"
Haber, İsrail devleti tarafından finanse edilen televizyon kanalı Kanal 1'in muhabiri Oren Nahari imzasıyla yayımlanmıştı. Haberinin arkasında duran Nahari, deşifrenin kendisine üst düzey bir ABD'li yetkili tarafından iletildiğini belirtti.
BAYRAMDA 318 KİŞİ ÖLDÜ
İsrail'in Gazze Şeridi'ne Ramazan Bayramı'nda düzenlediği saldırılarda 318 kişinin hayatını kaybettiği öğrenilirken, operasyonun başladığı 7 Temmuz'dan bu yana ölü sayısı bin 361'e yaralı sayısı 7 bin 680'e yükseldi.
BM OKULLARINA SALDIRI KINANDI
İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalarda, Obama yönetimi İsrail'den yana olan tavrını sergilemekten kaçınmazken, Beyaz Saray Sözcüsü Bernadette Meehan ve Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf, İsrail'in Gazze'deki BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu'na (UNRWA) bağlı okulun bombalanmasını kınadıklarını söyledi.
ABD yönetiminin iki sözcüsünün de İsrail'i direk olarak kınamaya dilleri varmadı, sözcüler yalnızca BM okullarına yapılan saldırıyı kınadıklarını belirtmekle yetindi.
Beyaz Saray Sözcüsü Bernadette Meehan yaptığı açıklamada, "ABD, çocuklar da dahil olmak üzere masum Filistinlilerin ve BM insanı yardım çalışanlarının ölümü ve yaralanmasına neden olduğu belirtilen okul saldırılarını en şiddetli biçimde kınamaktadır" dedi. Hamas'ın okul ve hastaneleri, silah, roket ve militanları saklamak için kullandığını savunan ABD'nin yaklaşımı, 'kendisini savunma hakkı olan İsrail'in', sivil yerleşim bölgelerine saldırısını meşrulaştırmada yardımcı olurken, Beyaz Saray Sözcüsü Meehan'ın açıklamasında, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları sırasında okulun bombalanmasından doğrudan İsrail'in sorumlu olduğuna ilişkin bir vurgunun yapılmaması dikkat çekti. Beyaz Saray Sözcüsü Meehan, "Bu şiddet, mümkün olan en kısa zamanda bir ateşkese varılması gereğinin altını çizmektedir" diye konuştu.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf da günlük basın toplantısında konuyla ilgili sorular üzerine, İsrail'in okula saldırısını kınadı, ancak saldırılardan doğrudan İsrail'i sorumlu tutabilecek söylemlerden kaçındı. Harf, Gazze'de neler olduğunu görmek için geniş kapsamlı bir soruşturma olması gerektiğini savundu.
Hamas'ın roketleri saklamak için BM kurumlarını kullandığını, böylelikle sivilleri riske attığını savunan Harf, İsrail'in de sivil kayıpları önlemek adına daha çok çaba harcaması gerektiğini söyledi.