Güncelleme Tarihi:
İsrail’in Jerusalem Post gazetesine verdiği röportajda açıklamalarda bulunan ABD’nin Tel Aviv Büyükelçisi Friedman, “İsrail, (ABD’nin olmadığı) ve başka bir devletin arabuluculuğunda olacak herhangi bir barış görüşmesine asla katılmaz.” dedi.
Friedman, ABD’nin müdahalesi olmadan İsrail ile Filistin arasında barışın sağlanmayacağına vurgu yaparak, “Sadece Birleşik Devletler, tarihi bir barışın sağlanmasını sağlayacak bölgesel bir güvenilirliğe sahiptir." ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü "İsrail’in başkenti" olarak tanıması ve ABD’nin Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Washington temsilciliğini kısmi olarak kapatmasını ABD halkının iradesi olarak niteleyen Friedman, “Biz kanun devletiyiz. Bu kanunlar önemli hükümet politikalarını yansıtmak için var. Filistinlilerin de bu yasalara uymamaları için hiçbir neden yok. Eğer uyarlarsa bu kanunlarla barış süreci çok hızlı bir şekilde ilerler.” şeklinde konuştu.
Friedman, Filistin’in ABD’nin Kudüs kararına karşı ortaya koyduğu tavrın “çirkin, kışkırtıcı ve haksız” olduğunu ileri sürerek, “(Filistinlilerin bazı tepkileri) Çirkin, kışkırtıcı, haksız ve anti-Semitikti. Bu tepkiler çok fazla duygusaldı ve maalesef aşırıydı.
Çünkü Amerika, İsrail'in egemenliğinin sınırları da dahil olmak üzere Kudüs'ün son statüsü ile ilgili konularda net bir tavır takınmadı.” ifadelerini kullandı.
KUDÜS'TEKİ YARIM ASIRLIK İŞGAL
Doğu Kudüs'ü 5 Haziran 1967'de işgal eden İsrail, 1980'de tek taraflı olarak kentin doğusunu ve batısını "birleşik başkenti" ilan etti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BGMK), 1980'de kabul ettiği 478 sayılı kararla, İsrail'in ilhak ve başkent ilanını geçersiz saydı. BMGK kararı çerçevesinde, ABD dahil uluslararası toplum Doğu Kudüs'ün işgal altında olduğunu kabul ediyor.İsrail yönetimini tanıyan tüm ülkelerin büyükelçilikleri başkent Tel Aviv'de bulunuyor. Hiçbir ülke, Kudüs'ü ya da doğu ve batı bölümlerini başkent olarak kabul etmiyor. İsrail ile Filistin arasındaki barış görüşmeleri, İsrail'in "1967 sınırlarını, zorunlu göçe maruz bırakılan Filistinlilerin geri dönüş hakkını ve yeni Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına son vermeyi kabul etmemesi" nedeniyle Nisan 2014'te durmuştu.
TRUMP'IN AÇIKLAMASI TÜM DENGELERİ DEĞİŞTİRDİ
ABD Başkanı Trump, 6 Aralık'ta yaptığı açıklamada, Kudüs'ü tek taraflı olarak "İsrail'in başkenti" olarak kabul ettiğini ilan etmiş ve Tel Aviv'deki Amerikan büyükelçiliğinin Kudüs'e taşıması noktasında Dışişleri Bakanlığına talimat verdiğini açıklamıştı
Uluslararası toplumun tepkisini çeken Trump yönetimi, bölgenin kaosa sürükleneceği ve İsrail-Arap ihtilafının daha da çözümsüz hale geleceği uyarılarını göz ardı etmişti.
BMGK'de 18 Aralık'ta, ABD'nin Kudüs kararını geçersiz kılma yaklaşımıyla Mısır'ın gündeme getirdiği tasarı, ABD'nin vetosuna karşın kalan 14 üyenin de desteğini almış ve ABD Kudüs konusunda BM'de yalnız kalmıştı.
Filistin devleti, ABD'nin Kudüs kararı sonrasında İsrail-Filistin barış görüşmelerinde ara bulucu rolünü kaybettiğini ilan ederek, ABD'li yetkililerin Filistin'de kabul edilmeyeceğini açıklamıştı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Trump'ın 6 Aralık'ta Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıyan kararını açıklamasının ardından, İsrail-Filistin'i ziyaret etmesi beklenen ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile görüşmesini iptal etmişti.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR