Güncelleme Tarihi:
Her şey Albay Davis'in CNN International'ı etiketleyerek, "Fethullah Gülen, Erdoğan ve Türk hükümetine bir tehdit olarak addediliyorsa, Türkiye'nin bu kişiyi Pensilvanya'da insansız hava aracı saldırısıyla vurma hakkı yok mu?" diye tweet atmasıyla başladı. ABD'de işkence yoluyla kanıt elde edilmesini protesto etmek için Guantanamo mahkemelerindeki görevinden istifa eden savcı olarak tanınan Morris'in bu tweet'i, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.
Davis'in Amerikan basınında haber konusu olan sözleriyle ilgili en çarpıcı yazı ise eski NSA uzmanı Edward Snowden ile birlikte ABD istihbaratına ait belgeleri ifşa eden gazeteci Glenn Greenwald'dan geldi.
Eski Guardian muhabiri Greenwald, geçtiğimiz yıllarda kurduğu internet sitesi Intercept'te "Türkiye'nin Pensilvanya'daki Türk din adamını İHA ile öldürmeye ya da kaçırmaya hakkı var mı?" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
"ABD BUNU YILLARDIR YAPIYOR"
Greenwald, bu soruyu neden yönelttiğini ise şu sözlerle açıkladı:
"Çünkü ABD yıllardır insansız hava araçları dahil, çeşitli araçlarla birçok ülkede tek taraflı olarak terörist olarak ilan ettiği ya da ulusal güvenliğine tehdit olduğunu öne sürdüğü insanları kaçırdı ya da öldürdü."
"Herhalde ABD, diğer ülkelerin sahip olmadığı yasal haklara sahip olamaz, değil mi?" gibi ironik bir soru yönelten Greenwald, bu durumda Türkiye'nin de ABD'nin barındırdığı ve iade etmeyi reddettiği bir teröristi kaçırma ya da öldürme hakkı olup olmadığının tartışılmasının doğal olduğunu ifade etti.
"ABD AYNI CEVABI ALINCA BOMBALAMIŞTI"
ABD'nin 11 Eylül saldırılarının ardından Usame bin ladin'in teslim edilmemesi durumunda Taliban hükümetine "Afganistan'ı bombalayıp işgal ederiz" tehdidinde bulunduğunu hatırlatan Greenwald; Washington'ın Taliban'dan aldığı yanıtın, Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Türkiye'ye verdiği cevaba benzediğine dikkat çekti.
ABD'li gazeteci Greenwald, Taliban'ın Pakistan elçisinin "Amerikalılar iddialarını kanıtlayabilirse, Usame bin Ladin'in yargılanmasına varız. Kanıt yoksa, iade de yok" sözlerini anımsattı ve kanıt sunmayı reddeden dönemin ABD Başkanı George W. Bush'un "Taleplerimiz müzakereye ya da tartışmaya açık değil" şeklindeki restini aktardı.
Greenwald bu diyaloğun iki hafta sonrasında da ABD'nin Afganistan'ı bombalayıp işgal etmeye başladığını ve bu durumun 15 yıldır sürdüğünü belirtti.
BAŞKA ÜLKELERDE DE YAPTI
ABD'nin terör şüphelilerine yönelik eylemlerinin, Afganistan gibi kanunsuzluğun hüküm sürdüğü ülkeler dışında da yaşandığını ifade eden Greenwald, "2003'te CIA İtalya'da Milano caddelerinden bir din adamını kaçırdı. Din adamına, götürüldüğü Mısır'da işkence yapıldı. 2004'te ABD, Makedonya'daki bir Alman vatandaşını Afganistan'a kaçırıp işkence yaptı. Masum olduğu anlaşılınca da sokağa geri attı. Ama bırakın tazminatı, bir özür bile dilemedi. ABD defalarca Pakistan'da insanları İHA'larla öldürdü. Başka saldırılarda da kimi öldürdüğünü bilmeden birçok insanı öldürdü. 2010'da Usame bin Ladin'i öldürmek için Pakistan hükümetinin kontrolündeki Abbottabad kentinde bir evi bastı" diye yazdı.
Greenwald yazısının sonunda ise tüm bu örneklerin, ABD'nin diğer ülkelerle aynı kural ve kanunlara tabi olmadığının göstergesi olduğunu belirterek, söz konusu eşitsizliği eleştirdi.