Güncelleme Tarihi:
ABD’nin Minneapolis kentinde polis şiddeti sonucu siyahi George Floyd’un hayatını kaybetmesini protesto eden göstericilerin, geçen cuma gecesi Beyaz Saray önünde toplandığı esnada ABD Başkanı Donald Trump’ın bir süreliğine yeraltı sığınağına götürüldüğü aktarıldı. Amerikan CNN’in bir Beyaz Saray çalışanı ve güvenlik gücünden bir kaynağa dayandırdığı haberine göre, Trump üst kata çıkarılmadan önce yaklaşık 1 saat sığınakta kaldı. Haber CNN’den önce Amerikan New York Times gazetesinde de yer almıştı.
AİLESİ DE YANINDAYDI
Her iki kaynak da CNN’e, Trump’ın eşi Melania ve oğulları Barron’un da sığınağa götürüldüğünü söyledi. Gazetecilerin sığınakla ilgili soruları üzerine ise Beyaz Saray Sözcüsü Judd Deere güvenlik protokolleri ve kararları ile ilgili yorum yapmadığını belirtti. Söz konusu sığınağın, Beyaz Saray’a bir yolcu uçağının çarpması halinde bile ayakta kalabilecek güçte inşa edildiği biliniyor. Eski başkan yardımcılarından Dick Cheney, 2001’deki 11 Eylül saldırıları sırasında bu sığınağa götürülmüştü.
‘10 YIL HAPSE ATIN’
Bu arada dün ülke çapındaki valilerle telekonferans yöntemiyle görüşen Donald Trump, onları protestocular karşısında “zayıf” davranmakla suçladı. Amerikan basınının ulaştığı ses kayıtlarına göre, valilerden daha sert önlemler almaların isteyen Trump, “İnsanları tutuklamak zorundasınız. Onları 10 yıllığına hapse atmalısınız, o zaman bir daha böyle bir şey görmezsiniz” dedi. Trump daha önce yaptığı bir açıklamada da göstericilerin yeniden Beyaz Saray önünde toplanması ve güvenlik koridorunu aşması durumunda “en tehlikeli köpeklerle karşılanacakları” tehdidinde bulunmuştu.
DANIŞMANI ZİMBABVE’Yİ SUÇLADI
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien, Çin, İran ve Zimbabve gibi yabancı devletlerin ülkede ırkçılık temelli başlayan gösterilerden fayda sağlamaya çalıştığını söyledi. O’Brien, ABC kanalına verdiği röportajda, ABD’de meydana gelen olaylar ve kaostan zevk alan Çin merkezli ‘tweetler’ gördüğünü söyledi. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Hong Kong’daki olaylardan endişe duyulduğuna dair açıklamasına Twitter’dan “I can’t breathe” (Nefes alamıyorum) cevabını vermişti. Söz konusu ifade ABD’deki gösterilerin sloganı olmuş durumda. ABD’li Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio da en az 3 ülkeyle bağlantılı hesapların sosyal medya üzerinden gösterileri kışkırttığını iddia etti. ABD’li yetkililerin tepki çeken açıklamaları sonrası Zimbabve Enformasyon Bakanı Nick Mangwana, Twitter hesabından, ülkesinin kendilerini ABD’nin düşmanı olarak görmediğini ifade etti. Öte yandan Zimbabve’nin resmi gazetesi The Herald’ın haberine göre, ABD’nin Harare Büyükelçisi Brian Nichols, O’Brien’ın söylemlerine açıklamalara açıklık getirmesi için Dışişleri Bakanlığına çağrıldı.
PROTESTOCULARIN ÜZERİNE TANKER SÜRDÜ
George Floyd’un polis tarafından öldürüldüğü Minneapolis kentinde bir tanker sürücüsü, aracını otobanda toplanan binlerce protestocunun üzerine sürdü. Yakıt tankerinin yaklaştığını fark eden protestocular son anda panikle yol kenarına kaçtı. Olayda eylemcilerden ölen ya da yaralanan olmadı. Daha sonra öfkeli göstericiler tankere koşarak, araçtan inen şoföre saldırdı. Aldığı darbeler nedeniyle yaralanan şoför hastaneye kaldırıldı, hayati tehlikesinin bulunmadığı açıklandı. Önceki gün de Utah eyaletinde bir kişi göstericileri ok ve yayla hedef almıştı.
FLOYD’UN ÇOCUKLARI KONUŞTU: ŞİDDET HİÇBİR ŞEYİ ÇÖZMEZ
Ölümüyle başta ABD olmak üzere tüm dünyayı yasa boğan George Floyd’un çocukları konuştu. Amerikan CNN televizyonuna açıklamalarda bulunan George’un oğlu Quincy Mason ve kızı Connie, gösterilerden çok etkilendiklerini belirterek, “Şiddet hiçbir şeyi çözmez” dedi. Pazar günü Teksas eyaletine bağlı Bryan’daki protestolara katılan Quincy Mason Floyd, “Çok heyecanlıyım. Herkes geliyor ve ona olan sevgisini gösteriyor” ifadelerini kullandı. Quincy, babasını en son 4-5 yaşlarındayken görmüş. Floyd’un kızı Connie de şiddet karşıtı çağrı yaparak, “Şiddet hiçbir şeyi çözmez” dedi. George Floyd’un erkek kardeşi Terrence Floyd da ‘barışçıl gösteri’ çağrısında bulundu. Şiddete başvuranlara “Siz ne yapıyorsunuz” diye seslenen Terrence, “Bunu başka yoldan yapın, oy kullanın” diye konuştu.
CENAZE TÖRENİ 9 HAZİRAN’DA
George Floyd’un cenaze töreninin 9 Haziran’da Texas eyaletinin Houston kentinde düzenleneceği açıklandı. Minnesota Valisi Tim Walz ise Minneapolis kentinde perşembe günü anma töreni yapılacağını duyurdu. Vali Walz, “Hem Minneapolis şehri hem Minnesota hem de ulusumuz için önemli bir gün olacak” dedi.
SPOR DÜNYASI TEPKİLİ
SPOR dünyası da yaşananları protesto ediyor. Premier Lig takımlarından Liverpool’un oyuncuları, dün Anfield stadında yapılan antrenmanda George Floyd’u sahanın ortasında diz çökerek andı.
NBA’in efsane isimlerinden Michael Jordan, “Derin bir üzüntü, acı ve kızgınlık içindeyim. Herkesin acısını ve hayal kırıklığını hissediyorum. Ülkemizdeki beyaz olmayanlara karşı kökleşmiş şiddet ve ırkçılığa hesap soran insanları destekliyorum. Bıktık artık” dedi.
Formula 1 takımlarından Mercedes’in pilotu Lewis Hamilton ise, “Bazılarınız en büyük yıldızlarsınız ama adaletsizliğe sessiz kalıyorsunuz. Beyazların egemen olduğu bir spor olan benim endüstrimdeki kimseden hiçbir işaret yok. Ben beyaz olmayan insanlardan biriyim ve burada yalnız başıma duruyorum” diye konuştu.
EN AZ 40 KENTTE SOKAĞA YASAK
ABD’nin Minneapolis kentinde polis tarafından gözaltına alınırken hayatını kaybeden siyahi George Floyd için ülke genelinde düzenlenen protesto gösterileri bir haftadır devam ediyor. Başta ülkenin en büyük kenti New York ve başkent Washington DC olmak üzere, Atlanta, Chicago, Denver, Los Angeles, Seattle, San Francisco dahil en az 40 şehirde sokağa çıkma yasağı ilan edildi, 17 binden fazla Ulusal Muhafız askeri gösterileri bastırmakla görevlendirildi. Bu, neredeyse Irak, Suriye ve Afganistan’da görevli ABD askerlerinin toplamına eşit bir güç.
Geçen pazar günü Boston’dan San Francisco’ya binlerce protestocu bulundukları şehirlerde sokaklara inerek, ülkedeki ırkçılığa ve polis şiddetine karşı “Siyahilerin hayatı önemli”, “Nefes alamıyorum” yazılı pankart ve sloganlarla tepkilerini dile getirdi. California’daki Long Beach ve San Jose şehirlerinde birçok dükkanda yağmalamalar yaşanırken, Indianapolis’teki gösteriler sırasında çıkan çatışmalarda iki kişi hayatını kaybetti.
MEYDANDA GERGİNLİK
New York’un değişik bölgelerinde devam eden protestolarda da zaman zaman polis ile gergin anlar yaşandı. Brooklyn Köprüsü üzerinden Manhattan’a giren kalabalık bir grup, Union Meydanı’nda çevik kuvvet polisi ile karşı karşıya geldi, çıkan arbedede onlarca gösterici gözaltına alındı, bir polis aracı yakıldı. Göstericiler Manhattan’daki tarihi St. Patrick’s Katedralinin duvarları da dahil birçok binaya sprey boya ile “Nefes alamıyorum” yazdı. Yağmalama ve hasara karşı bazı işyeri sahipleri mağazalarının kapı ve pencerelerini tahta plakalarla kapattı. Bu arada New York Belediye Başkanı Bill de Blasio’nun kızı Chiara de Blasio eylemlerde gözaltına alındı, kısa süre sonra serbest bırakıldı.
Öte yandan bazı polisler ise göstericilere destek verdi. New Jersey’nin Camden Bölgesi Polis Şefi Joe Wysocki göstericilerle birlikte yürüdü. Aynı şekilde Michigan’ın Flint Township kasabasında Genesee Bölgesi Şerifi Christopher Swanson da göstericilerin “Bizimle yürü” talebine olumlu yanıt verdi.
CHAUVIN’İN MAHKEMESİ ERTELENDİ
ABD’de protestolar sürerken, George Floyd’u öldüren polis memuru Derek Chauvin’in mahkemesi 8 Haziran’a ertelendi. Mahkemenin dün görülmesi planlanıyordu. Ertelemenin nedeni henüz bilinmezken, gözaltında tutulan Chauvin, üçüncü dereceden cinayet ve ikinci dereceden kasıtsız adam öldürmekle suçlanıyor. Floyd’un ölümünün ardından sokaklara dökülen protestocuların başlıca talebi, Chauvin dahil olayla ilişkili 4 polis memurunun ceza alıp tutuklanması. Polis memurları başta yalnızca meslekten men edilmiş, tepkilerin artması üzerine Chauvin geçen cuma gözaltına alınmıştı.
OTOPSİ RAPORU
Floyd’un ailesi tarafından bağımsız bir ekibe yaptırılan otopsinin raporu yayınlandı. Raporda, George’un boyun ve sırtına uygulanan baskı sonucu boğularak öldüğü tespiti yer aldı. Bundan önce yapılan resmi otopside mevcut sağlık sorunları ve alkolün George’un ölümüne olan etkisine değinilmişti.
FBI AJANINA GÖZALTI
ABD’de sosyal medyada iki polisin yanlışlıkla siyahi FBI ajanını gözaltına aldığı görüntüler tartışılıyor. Görüntülerde, siyahi bir adamı gerekçe göstermeksizin gözaltına alıp, kimliğine baktıktan sonra ise büyük şok yaşayan polislerin bu kez kendi kimliklerini FBI ajanına teslim etmek zorunda kaldıkları görülüyor.