Güncelleme Tarihi:
‘TEHLİKELİ SİLAHLARLA SALDIRI GİRİŞİMİ’ İDDİASI
İddianamede 19 kişiden bazıları için ‘tehlikeli silahla saldırı girişiminde bulunmak’ şeklinde ek suçlamalar da yer aldı. Bu kişilerin olay sırasında Amerikan güvenlik güçlerinin şiddeti önlemeye yönelik talimatlarını açıkça reddettiği tespitine de yer verildi.
Washington Emniyeti zanlılardan ikisinin ABD, ikisinin ise Kanada vatandaşı olduğunu belirlemişti. Sinan Narin Virginia’da, Eyüp Yıldırım ise New Jersey’de “yaralamaya yönelik ağır saldırıya karıştıkları” iddiasıyla tutuklanmıştı. Narin ve Yıldırım’ın 7 Eylül’de hakim karşısına çıkacak.
ANKARA BU İSİMLERİ BİR DAHA ABD’DE GÖREVLENDİRMEYECEK
Ankara korumalara ilişkin yakalama kararını ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’i Dışişleri Bakanlığı’na çağırarak kınamıştı. Türkiye’nin korumaların ABD’de yargılanmasının önünü açacak herhangi bir adım atması söz konusu değil. Dolayısıyla da iddianamede ismi geçen korumaların önümüzdeki dönemde hiçbir şekilde ABD’ye seyahat etmemesi gerekiyor. Bu isimler 18 Eylül haftasında BM Genel Kurul toplantıları için New York’a gelecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın heyetinde yer almayacak.
ABD YÖNETİMİNİN ÖNÜNDEKİ EN AĞIR SEÇENEK KIRMIZI BÜLTEN
Washington Emniyeti ve Adalet Bakanlığı bu tür bir dava için öngörülen olağan süreçleri işletmiş olsalar da Trump yönetimi şu ana kadar Türkiye ile zaten başka sebeplerle gergin olan ilişkileri daha da yıpratmamak için daha ileri bir adım için yeşil ışık yakmadı. Korumaları kınayan bir karar çıkartan ABD Temsilciler Meclisi’ne Senato da katılır ve siyasi baskı büyürse ABD yönetimi ertelediği seçenekleri gündeme almak durumunda kalabilir. İki seçenekten biri Türkiye’den resmen korumaların iadesini talep etmek. Çok daha ağır sonuçları olacak ikinci seçenek ise Erdoğan’ın korumaları için Interpol’den kırmızı bülten çıkartmak.