Güncelleme Tarihi:
McKenzie, ABD Savunma Bakanı Lloyd, Austin ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley ile Temsilciler Meclisi Silahlı Kuvvetler Komitesinden Afganistan'dan çekilme sürecine ilişkin ifade verdi.
McKenzie, Kabil'in düşmesinin ardından, "çekilme sürecine müdahale etmeleri durumunda ABD tarafından ağır şekilde cezalandırılacaklarına" dair mesajını iletmek üzere 15 Ağustos'ta Katar'ın başkenti Doha'da Taliban liderlerinden Abdulgani Birader ile görüşürken örgütten Kabil'in güvenliği konusunda bir teklif aldığını söyledi.
Birader'e Kabil'in güvenliğini ele almalarına izin verdiklerini söylediğini belirten McKenzie, "O görüşme sırasında bana 'Kabil'in güvenliğini siz alın' dedi. Onun için orada değildim. Aldığım emir bununla ilgili değildi ve bunun için elimizde kaynak da yoktu." dedi.
Bu teklifi ABD Başkanı Joe Biden'a iletip iletmediğine ilişkin bir soruya ise McKenzie, komuta kademesine bunu ilettiğini ifade etti.
"Peki Taliban'ın bu teklifini reddederek askerlerimizin güvenliğini Taliban'ın eline verme kararını kim verdi?" sorusuna ise Orgeneral McKenzie, "Bunun resmi teklif olmadığını düşündüm ve onun için orada değildim ama gerisini takip etmedim. Bunu kendi komuta kadememe sundum." yanıtını verdi.
MCKENZİE: "AFGAN HÜKÜMETİ DÜŞMESEYDİ 2 BİN 500 ASKER İLE AFGANİSTAN'DA KALINABİLİRDİ"
McKenzie, Begram Hava Üssünün erken boşaltılması ve Afganistan'da asker bırakma sorularına yanıt verirken, Afgan hükümeti düşmemiş olsaydı, ABD'nin bu ülkede 2 bin 500 asker ile bir süre daha kalabileceğini ifade etti.
ABD'li general, Afganistan'dan tamamen çekilme emri ve Afgan hükümetinin çöküşünün Begram Hava Üssünü tutmayı olanaksız kıldığını söyledi.
AUSTİN, DIŞİŞLERİ BAKANLIĞINI SUÇLADI
Savunma Bakanı Austin, Amerikan vatandaşlarının ve ABD ordusu ile çalışmış özel göçmen vizesi (SIV) sahibi olan Afganların tahliyelerinin gecikmesi konusunda ABD Dışişleri Bakanlığını suçladı.
Komitede son derece sert tepkiler ve eleştiriler altında devam eden oturumda, Afganistan'daki tahliyelerin gecikmesine ilişkin sorulara karşılık Austin, Dışişlerini işaret etti.
Austin, "(Tahliye işlemleri) Bunun nasıl ve ne zaman yapılacağı Dışişleri Bakanlığının işidir. Biz sadece destek sağlıyoruz." dedi.
Dışişleri Bakanlığının Afganistan'ın eski Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin "Amerikan vatandaşlarını ve SIV başvurularını çok hızlı bir şekilde geri çekmeleri halinde hükümetin daha hızlı çöküşüne yol açacağı" yönündeki uyarısını dikkate alarak süreci geciktirdiğini ifade eden Austin, şunları kaydetti:
"SIV işlemleri o noktada çok yavaştı. Bu kasıtlıydı ve gerekli koşullara yanıt verecek seviyede değildi. Fakat birtakım şeylerin bir araya girmesi ile olanlar oldu. Ama yine, girdimizi sağladık ve kesinlikle bunun daha hızlı veya daha erken gittiğini görmek isterdik."
Taliban, ABD'nin çekilmesinden iki hafta önce 15 Ağustos'ta Kabil'i aldıktan sonra Afganistan'ın kontrolünü ele geçirmiş ve Cumhurbaşkanı Eşref Gani ile diğer üst düzey Afgan yetkililer ülkeyi terk etmişti.
OTURUMDA TARTIŞMA ÇIKTI
Afganistan'dan çekilme sürecinin yanı sıra Başkan Biden'ın komutanlardan Afganistan'da asker bırakılması konusunda tavsiye almadığına ilişkin sözleri, Genelkurmay Başkanı Milley'nin Washington Post yazarı Bob Woodward ve Robert Acosta'nın "Tehlike" başlıklı kitabında yer verdiği ve Donald Trump'ın başkanlık koltuğunu bırakmamak için görevinin son haftalarında Çin'e savaş açabileceği endişesi konusunda iki kez Çin Genelkurmay Başkanı Li Zuocheng'e teminat verdiği iddiaları oturumda tartışmalara neden oldu.
Bazı Temsilciler, Austin ve generalleri Afganistan'ın Taliban'ın eline geçme süreci öngörmemekle suçlayıp bunu çocukların bile öngörebileceği bir şey olduğunu ifade ederken, bazıları yaşananlardan dolayı onları istifaya çağırdı.
Biden'ın Afganistan'da 2 bin 500 asker bırakma konusunda komutanlardan tavsiye almadığına ilişkin ifadeleri defalarca generallere sorulurken, Komite Başkanı Demokrat Adam Smith, Biden'ın sözlerinin çarpıtıldığını ileri sürdü.
Bir temsilcinin Biden'ın generallerden 2 bin 500 asker bırakılmasına ilişkin tavsiye almadığına ilişkin sözlerini okuyup, "Ya Başkan Amerikan halkına yalan söylüyor, ya kendisine söyleneni hatırlamıyor veya siz doğru söylemiyorsunuz." ifadeleri üzerine McKenzie, Biden'ın sözleri üzerine yorum yapmayacağını ancak kendisinin Afganistan'da 2 bin 500 asker bulundurma konusundaki fikrini ilettiğini söyledi.
Oturum sırasında aynı konuya ilişkin sorulara yanıt veren Milley de 2 bin 500 asker bırakma önerisini dile getirdiğini yineledi.
İki generalin önceki gün Senato Silahlı Kuvvetler Komitesinde bu yönde yaptığı açıklama, Washington'da tartışmalara neden olmuş, Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, Biden'ın kimseden bu yönde tavsiye almadığını söylemediğini, ulusal güvenlik takımının bu konuda ikiye bölündüğü söylediğini iddia etmişti.
BU VİDEO İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR