ABD yönetimiyle yeni sayfa açıyoruz

Güncelleme Tarihi:

ABD yönetimiyle yeni sayfa açıyoruz
Oluşturulma Tarihi: Şubat 20, 2017 23:43

Başbakan Binali Yıldırım, ABD yönetimiyle yeni bir sayfa açtıklarını söyleyerek, “Üç hususu dile getirdik. Birincisi, ABD’nin, DEAŞ ile mücadelesi, ikincisi FETÖ elebaşının geri verilmesi. Üçüncüsü ‘DEAŞ ile mücadelede El Bab’dan sonrası için de varız’ dedik.” diye konuştu. Yıldırım, Almanya gezisini izleyen televizyon temsilcilerinin sorularını yanıtlayarak özetle şu mesajları verdi:

Haberin Devamı

(Türkiye, Rakka’da sadece taktiksel destek mi verecek?) “Rakka’da, El Bab’daki mücadele stilimiz neyse aynısı olacak. Bölgede zaten Özgür Suriye Ordusu’na destek veren askeri unsurlarımız var. Muhtemelen onlar destek verecekler. ABD yönetimiyle yeni bir sayfa açıyoruz, ‘New day’ (Yeni bir gün) diyorlar.”

(ABD, YPG’yi dayatırsa) “Ben öyle bir izlenim edinmedim. Bir değerlendirme sürecindeler, sonucu görmemiz lazım.

(El Bab’ın temizliği ne kadar sürecek?) “Bunlar askeri konular. Ama ne kadar olurlarsa olsun temizlenecekler. El Bab kontrol altına alındı. İçeride temizlik yapılıyor. Ama tabii zorluklar var. Bütün kentin altında tüneller, canlı bombalar, intihar eylemcileri var, kolay değil. Ama ikmal yolları kesildi. Önemli olan bu.”

(ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile neler konuşuldu?) “Biz üç husus dile getirdik. Birincisi ABD’nin, DEAŞ ile mücadelesi. Bunların ‘PKK’nın kuzeni’ dedikleri; bizim ‘şubesi’ dediğimiz PYD/YPG ile DEAŞ mücadelesi doğru bir yöntem değil. Bir terör örgütüyle bir başka terör örgütünün yok edilmeye çalışılması doğru değil. Dolayısıyla bu işin stratejik ortaklığa, NATO ortaklığına yakışır şekilde yürütülmesi gerekir. İkincisi, FETÖ elebaşının geri verilmesi. ‘Mesele hukuki ama anlaşmalarımıza uygun olarak çok ciddi bir şekilde ele alacağız’ denildi. Bu bizim için yeni bir durum. Önceki yönetim, ‘bu yargının işi’ diyerek kestirip atıyordu. Dolayısıyla burada yeni bir anlayış var. Üçüncüsü ‘DEAŞ ile mücadelede El Bab’dan sonrası için de varız’ dedik. Ama tabii terör örgütlerinin işin içinde olmaması şartıyla. Zannederim, değerlendirecekler ve bir karar verecekler.”

Haberin Devamı

‘KÜRTLERLE PYD’Yİ KARIŞTIRMAMAK LAZIM

(Suriye’de, PYD’nin de dahil edildiği federatif bir çözüm öneriyorlar. Moskova’da Kürt konferansı düzenleniyor) “Ne konferansı düzenlenirse düzenlensin. Bizim nazarımızda PYD terör örgütüdür. Kürtlerle PYD’yi birbirine karıştırmamak lazım. Kürtler, Suriye’nin yerleşik nüfusu. Suriye’de bütün etnik grupların söz söyleme hakkı var. Bizler toprak bütünlüğünü önemsiyoruz. Yaşanan kaostan PYD’nin avantaj sağlaması söz konusu olmamalı. Suriye’de yönetimin hangi modelle olacağı henüz ortada yok. 

Haberin Devamı

(ABD açıklamasında İran’ın tehdit oluşturduğu vurgusu) “Yalnızca İran değil, başka ülkeler de var bölgede. Amaç Suriye’de, Irak’ta bir ülkenin nüfuz üstünlüğü sağlaması olmamalı... İran köklü geleneği olan bir devlettir. Bölge ile ilgili yapıcı katkılarını bekleriz ama nüfuz alanının genişletilmesi gibi durumlar olursa endişeleniriz.”

Bilgi notu

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik’in New York Times (NYT) gazetesine verdiği demeçte, Türkiye’nin Fırat’ın doğusunda bir Kürt yapısının belki tolere edilebileceğini söylediği belirtilmişti.

NUMAN KURTULMUŞ: GÖRÜŞMELER HAYRA ALAMETTİR

BAŞBAKAN Yardımcısı Numan Kurtulmuş, dün Bakanlar Kurulu’na verilen arada yaptığı açıklamada özetle şunları söyledi: Türkiye’nin ABD’den üst düzey yetkililerle görüşmeleri hayra alamettir. ABD ile sahada özellikle Suriye’de bazı görüş ayrılıklarımızın giderilmeye başlandığı, özellikle FETÖ konusunda olumlu adımlar atılmasına imkan sağlayacak birtakım görüş yakınlaşmalarının başladığının da işaretidir. Bizim ABD ile çok uzun yıllara dayalı bir müttefiklik ilişkimiz var. Bu bölgede yakın zamanda teröre karşı mücadelede çok yakın işbirliğimiz var. Bu çerçevede iki alanda yeni yönetimle birlikte ilişkilerin iyileşmesinin sinyallerini bekliyoruz. Bunlardan birisi, sahada PYD’ye verdikleri desteği sonlandırmaları. Yapılacak operasyonlarda PYD ile değil, Türkiye’nin de desteklediği yerli unsurlarla operasyonları yapmalarını arzu ediyoruz. 80 milyonluk istikrarlı bir Türkiye mi birkaç bin militana sahip PYD mi? ABD’nin bu çerçevede PYD’ye verdiği desteği gözden geçireceğini ümit ediyoruz. İkincisi ise FETÖ’yü iade etmeleridir. Bütün bu görüşmelerde hem Sayın Cumhurbaşkanımızın hem Başbakanımızın John McCain ile görüşmelerinde FETÖ’nün iadesi gündeme gelmiştir. Sadece Gülen’in değil, bu örgütle iltisaklı olan ABD’ye kaçmış olan suç işlemiş kişilerin de iadesi üzerinde durulmaktadır... Ümit ediyoruz ki bizim beklentilerimize her iki alanda da karşılık gelecek ve ABD, hem Türkiye ile ilişkilerin daha iyiye gitmesi noktasında bu iki adımı atacak.

BAKMADAN GEÇME!