ABD yönetimi: Kongre liderleriyle anlayış içindeyiz

Amerikan yönetiminden üst düzey bir yetkili, Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesinde dün kabul edilen Ermeni tasarısının Kongre'de daha ileri safhalara götürülmemesi yönünde Kongre liderleriyle anlayış içinde olduklarını ifade etti.

Yetkili, "tasarının şu anki durduğu yerde kalacağına inanıyoruz" dedi.

Dışişleri Komitesindeki oylamaya rağmen, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun dünkü açıklamasında, Ermenistan ile normalleşme sürecine devam edeceklerini söylemesinin kendilerini cesaretlendirdiğini söyleyen yetkili, komitedeki oylamanın, Türkiye'deki kamuoyunu ve TBMM'nin protokolleri onaylama sürecini etkileyebileceğini belirtti.

Oylamanın bu açıdan "yapıcı" olmadığını ifade eden yetkili, tasarıyla ilgili daha ileri adımlar atılmaması için uğraştıklarını dile getirdi.

Yetkili, bu konuları Türklerle detaylı konuştuklarını söyleyerek, "Onlar da, bizim ne yapmaya çalıştığımızı, Kongre ile olan iletişimimizi anlıyorlar" dedi.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: DAHA İLERİ TAŞINMASINA KARŞIYIZ

Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, günlük basın toplantısında, tasarının Kongre içinde daha ileri aşamalara taşınmasına karşı olduklarını söyledi.

Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın sözlerine atıfta bulunarak, Kongre'nin tasarı konusunda yeni bir eyleminin Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalizasyon sürecine sekte vuracağını söyleyen Crowley, "Bu görüşümüzü Kongre'ye net olarak ilettik. Kongre yönetiminin görüşümüzü anladığını ve (tasarı konusunda) yeni bir adım atılıp atılmayacağını değerlendirirken bunu hesaba katacaklarını düşünüyorum" dedi.

"İki ülkenin ortak geçmişlerini ele almasının en iyi yolunun, ilişkilerin normalleştirilmesi yolunda süren çabalarından geçtiğine inanmaya devam ediyoruz" diyen Crowley, Clinton'ın Kongre yetkilileriyle temas kurduğunu belirterek, Kongre'nin bu konuda daha ileri bir adım atmasının uygun olmadığını düşündüklerini yineledi. Crowley, "Görüşümüzü anladıklarını düşünüyoruz" dedi.

"KONGRE'NİN NE KARAR ALACAĞINI GÖRECEĞİZ"

Clinton'ın, Kongre yetkilileriyle dünkü oylamadan sonra bir temasının olup olmadığı sorusuna, "bilgim yok" yanıtını veren Crowley, şöyle devam etti:

"Bu konuda (Kongre tarafından) ileri bir adım atılmasının, sorunların çözümünde en iyi yol olduğunu düşündüğümüz normalizasyon sürecini sekteye uğratacağı düşüncesini açıkça dile getirmeye devam ediyoruz. Dışişleri Komitesi Başkanı Howard Berman ve diğer Kongre yetkilileriyle olan diyaloğumuzda, bu konuda ne hissettiğimizi anladıklarını düşünüyorum. Kongre'nin ne karar alacağını göreceğiz."

Crowley, "Gerçekten de bekleyip görecek misiniz? Yoksa tasarının Genel Kurul'a gelmemesini sağlamak için uğraşıyor musunuz?" sorusuna, "Bu konuda Kongre liderleriyle anlayış içinde olduğumuzu düşünüyorum. Ancak tabii ki, kendi yapısı bünyesinde, kendi uygun gördüğü şekilde eylemde bulunma hakkı var" yanıtını verdi.

Bir soru üzerine, tasarının daha ileri safhalara götürülmesi konusunda Kongre'nin yeni bir adım atmayacağını umduklarını, bu sorunların çözümünün en iyi yolunun, Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalizasyon sürecinden geçtiğini düşündüklerini yineleyen Crowley, "Bu pozisyonumuzu Kongre'ye net olarak ilettik. Kongre yönetiminin bu pozisyonumuzu anladığını ve yeni bir adım atılıp atılmayacağı konusunu değerlendirirken bunu (görüşümüzü) hesaba katacaklarını düşünüyorum. Gelecekte neler olacağını göreceğiz" dedi.

Sözcü Crowley, Türk tarafından bir yetkiliyle temasa geçip geçmedikleri sorusunu, "eminim Dışişleri Bakanlığından birileri Türkiye'deki dostlarımızla bugün konuşmuştur ama üst düzey bir temas olup olmadığını bilmiyorum" diye yanıtladı.

Crowley, Türkiye ile Ermenistan arasındaki protokollerin zamanlıca onaylanmasına destek çerçevesinde Türk ve Ermeni yetkililerle en üst düzeyde temas halinde olduklarını ve bu diyaloğun devamını arzuladıklarını da kaydetti.

Crowley, protokollerin onayı konusunda ileri adım atılması için Türkiye ve Ermenistan'a baskıda bulunmaya devam ettiklerini kaydederek, "Bunun zor olduğunu, bu konuların her iki ülkenin halkında da duygusal anlamda güçlü tepkilere yol açtığını bildiklerini" söyledi.

Bu sürecin ileri götürülmesinin herkesin çıkarına olduğunu düşündüklerini de ifade eden Crowley, "Bu konuda her iki ülke üzerindeki baskımızı sürdüreceğiz" dedi.