Güncelleme Tarihi:
Terör örgütü El Kaide’nin düzenlediği 11 Eylül saldırılarının ardından ABD’nin Afganistan’da Taliban’a karşı yaklaşık 18 yıldır sürdürdüğü savaşa siyasi çözüm bulunması yönündeki çabalar hız kazandı. Dün Katar’ın başkenti Doha’da ABD ve Taliban temsilcileri arasında sekizinci müzakere turu start aldı. Fransız AFP’ye göre ABD tarafı 1 Eylül’e kadar Taliban ile barış anlaşmasına varmayı umuyor. Amerikan Washington Post gazetesinin ABD’li yetkililere dayandırdığı haberinde ise, taslak anlaşmaya göre Trump yönetimi ateşkes ve terör örgütü El Kaide’den vazgeçilmesi ile DEAŞ’a karşı mücadele dahil Taliban’ın vereceği ödünler karşılığında binlerce ABD askerini Afganistan’dan çekmeyi planlıyor.
Taliban’ın Afganistan hükümeti ile doğrudan geniş kapsamlı barış anlaşması müzakere etmesini şart koşan taslak anlaşmayla Afganistan’daki ABD askerlerinin sayısının 14 binden 8 ila 9 bine düşürülmesi öngörülüyor. Taslak anlaşma, ABD’nin Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad ile Taliban arasında aylardır süregelen görüşmelerin ardından biçimlendi ve son şeklini Afganistan’da eylül ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminden önce alabileceği belirtildi.
TALİBAN: ÜMİTLİYİZ
Adının açıklanmasını istemeyen bir ABD’li yetkili, taslak anlaşmanın yüzde 80 ila 90’ının tamamlandığını belirtirken, Taliban sözcüsü Zabiullah Mücahid, “Ümitliyiz. İşler bir dönüm noktası yaşanacağı yönünde ümit verici görünüyor. Umarız herhangi bir engel olmaz ama aynı zamanda bu Amerikalıların ciddiyetine bağlı” açıklamasını yaptı. Taliban’ın Katar’daki siyasi ofis sözcüsü Süheyl Şahin, müzakerelerin bir sonraki turunda ABD ile Taliban arasında anlaşma sağlanabileceğini belirtmişti. Katar’da ABD ile Taliban arasında son 9 ayda 7 kez görüşme gerçekleşmişti. Bu arada Afganistan’ın Barış İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanlığı, Doha’da düzenlenecek barış görüşmeleri için 15 kişilik heyetin hazırlandığı duyurdu.
TRUMP: ASKER AZALTIYORUZ
Beyaz Saray’ın bahçesinde basın mensuplarına gündemi değerlendiren ABD Başkanı Trump da, Afganistan’daki ABD askerlerinin sayısını azaltmaya başladıklarını kaydetti. Trump, “Afganistan’da önemli mesafe kat ettik. Hâlâ (Taliban’la) görüşüyoruz, ancak çok mesafe kat ettik. (Asker) Sayımızı azaltıyoruz. Bu savaşı birkaç gün içinde kazanabiliriz ama 10 milyon insanın ölmesini istemem. Kaldı ki nükleer silahlar kullanmaktan bahsetmiyorum, tamamen konvansiyonel silahlardan bahsediyorum” ifadelerini kullanmıştı. Öte yandan Kasım 2020’de yapılacak başkanlık seçimlerine kadar Trump’ın Afganistan’daki tüm Amerikan askerlerini geri çekmek istediği iddia edildi. Amerikan NBC kanalına konuşan 5 yetkili, Trump’ın 2020’de yapılacak başkanlık seçimlerine kadar Afganistan’dan çekilme sürecinin tamamlanmasını istediğini bildirdi.
‘TEMMUZ EN KANLI AY OLDU’
AFGANİSTAN’daki BM misyonuna göre 2019 yılının temmuzu tek bir ayda Mayıs 2017’den bu yana en fazla sivil can kaybının yaşandığı ay oldu. Temmuzda bu ülkede en az 1500 sivil öldü veya yaralandı. Can kaybı ve yaralanmaların yarısından fazlası yol kenarına
yerleştirilen patlayıcılardan meydana geldi. Ülkede 2001’den beri
yaklaşık 40 bin sivilin hayatını kaybettiği sanılıyor.
Bilgi notu:
Pentagon’a göre Afganistan’da savaşın başladığı 7 Ekim 2001 tarihinden bu yana 2 bin 400 ABD askeri öldü, 20 binden fazlası yaralandı. Ülkede aralarında Türk askerlerinin de olduğu 20 bin civarında uluslararası koalisyon gücü bulunuyor.
ANLAŞMA TUTAR MI
BARIŞ çabaları yakından izlense de bu konuda şüpheler dile getiriliyor. Amerikan “Council on Foreign Relations” (Dış İlişkiler Konseyi) düşünce kuruluşu uzmanı Bruce Hoffman, Taliban’ın müttefiki El Kaide ile bağlarını koparmasının zor olduğu görüşünde. AFP’ye konuşan Hoffman, “Taliban ABD ile müzakere edebilir” derken bu örgütün el Kaide’ye taahhütlerinden vazgeçmesinin muhtemel olmadığını söyledi. Öte yandan müzakereler yoluyla Taliban’ın güç ve meşruiyet kazanması özellikle genç Afganları endişelendiriyor. Kabil Üniversitesi’nde psikoloji öğrencisi olan 23 yaşındaki Abdul Jamil Qureshi, “Taliban’a ve taahhütlerine güvenemeyiz. Çünkü rejimleri sırasında acımasız ve baskıcıydılar” dedi.