Güncelleme Tarihi:
Scholz, Alman ikinci televizyonu ZDF'ye verdiği röportajda, Hürmüz Boğazı'nın güvenliğinin sağlanması için Almanya'nın ABD öncülüğünde bir misyona katılıp katılmayacağını değerlendirdi.
"Almanya'nın bu misyona katılması gerekir mi?" sorusuna Scholz, "Bu konuda kuşkuluyum ve bu kuşkuyu başkaları da paylaşıyor. Önlememiz gereken bir şey var, daha büyük bir ihtilafın içine düşürecek sürekli devam eden gerginlik. Bundan dolayı bence bu iyi bir fikir değil." yanıtını verdi.
Birçok kişinin Avrupa'daki Fransız ve İngiliz partnerlerle Hürmüz Boğazı'ndaki durumun nasıl gözlemleneceğine ilişkin fikir teatisinde bulunmayı dile getirdiğine işaret eden Scholz, "Şimdi talep edilen bir misyondan söz edilmiyordu." dedi.
Scholz, ABD'ye resmi olarak red cevabının verilip verilmediği yönündeki soru üzerine, "Herkes bu konudaki tutumumuzu biliyor." ifadesini kullandı.
"ABD İLE HAREKET ETMEYİ İMKANSIZ KILIYOR"
Federal Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen de ABD'nin İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekildiğini anımsatarak, ABD'nin İran'ı bölgede tecrit etmek ve diz çöktürmek istediğini söyledi.
Bunun yanlış bir yaklaşım olduğunu belirten Röttgen, Almanya ile ABD arasındaki bu farklı yaklaşımın ABD ile hareket etmeyi imkansız kıldığını ifade etti.
Röttgen, Avrupa ülkelerinin alternatif bir inisiyatif almaları gerektiğini de kaydetti.
ALMAN HÜKÜMET SÖZCÜ YARDIMCISI DEMMER'DEN AÇIKLAMA
Alman Hükümet Sözcü Yardımcısı Ulrike Demmer, ABD'nin Hürmüz Boğazı'nın güvenliğinin sağlanmasına ilişkin talebine Almanya'nın katkı sunmadığını belirterek, "İran'a yönelik politikamızın genel yaklaşımı, ABD'nin şu anki yaklaşımından önemli ölçüde sapıyor." dedi.
Demmer, Berlin'de düzenlenen basın toplantısında, Hürmüz Boğazı'nın güvenliğinin sağlanması için Almanya'nın ABD öncülüğünde bir misyona katılıp katılmayacağına ilişkin soruları cevapladı.
ABD'nin kısa süre önce Almanya'nın da aralarında bulunduğu bir dizi müttefike, Basra Körfezi'nin kontrol edilmesi misyonunun planını sunduğunu ve katkı talep ettiğini belirten Demmer, Alman hükümetinin bu somut teklife "çekimser yaklaştığını" ve söz konusu talebe "herhangi bir katkı sunmadığını" bildirdi. "Bizim için İran ile görüşmek önemli"
Demmer, "Çünkü İran'a yönelik politikamızın genel yaklaşımı, ABD'nin şu anki yaklaşımından önemli ölçüde sapıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Bölgedeki deniz güvenliğine ilişkin Fransa ve İngiltere ile koordinasyon içinde bulunduklarını söyleyen Demmer, "Bizim için diploması yolunu sürdürmek, İran ile görüşmek, gerginliği azaltmak ve nükleer anlaşmanın sürdürülmesine yönelik çalışmalar yapmak önemli. ABD liderliğindeki bir misyona katılmak bu isteği zorlaştırır." diye konuştu.
Demmer, Alman hükümetinin Hürmüz Boğazı'nda Avrupa ülkelerinin katılacağı bir izleme misyonunu "düşünmeye değer" bulduğunu kaydetti.
İRAN İLE İNGİLTERE ARASINDA TANKER KRİZİ
İngiltere'ye bağlı Cebelitarık Özerk Yönetimi, 4 Temmuz'da Suriye'ye yönelik ambargoları ihlal ettiği gerekçesiyle İran tankeri Grace 1'i alıkoymuştu.
İranlı yetkililer, tankerin bırakılmasını aksi halde misillemede bulunacaklarını açıklamıştı.
Cebelitarık Yüksek Mahkemesi, 19 Temmuz'da İran tankerini alıkoyma süresini 15 Ağustos'a kadar uzatmıştı.
İran Devrim Muhafızları Ordusu, 19 Temmuz'da İngiltere bandıralı petrol tankeri Steno Impero'yu, Hürmüz Boğazı'ndan geçişi sırasında denizcilik kurallarına riayet etmediği gerekçesiyle alıkoyduğunu duyurmuştu.
Tahran ve Londra, karşılıklı birbirlerini "korsanlıkla" suçluyor.
ABD Başkanı Donald Trump ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson iki gün önce yaptıkları telefon görüşmesinde, Hürmüz Boğazı'nda yaşanan gerilimi ele almıştı. ABD Berlin Büyükelçiliği, dün Hürmüz Boğazı'nın güvenliğinin sağlanması konusunda Almanya'dan resmi talepte bulunulduğunu açıklamıştı.