Güncelleme Tarihi:
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın resmi blog sayfasında; bakanlığın kamu işlerinden sorumlu müsteşarı Douglas Frantz tarafından kaleme alınan, "21'inci Yüzyıl'ın kitap yakımı" başlıklı bir yazı yayımlandı.
Frantz'in Türkiye'deki Twitter yasağını konu alan yazısı, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın resmi Twitter hesabı @StateDept tarafından "İnternet sansürü 21’inci Yüzyıl'da gerçekleşen bir kitap yakma eylemidir ve kimseyi daha güçlü kılmaz" ifadesiyle paylaşıldı.
"DOSTLARIMIZ DA BU HATAYA DÜŞÜYOR"
Eski bir gazeteci olan ve geçmişte New York Times'ın İstanbul büro şefliğini de yapan Frantz tarafından kaleme alınan yazıda şu ifadeler kullanıldı:
"Her gün, dünyanın dört bir yanındaki hükümetler kıymetli kaynaklarını internet sansürüne adıyorlar. Bu 21'inci Yüzyıl'da gerçekleşen bir kitap yakma eylemidir ve kimseyi daha güçlü kılmaz. Bu tarz baskılar hepimizi etkilemektedir. İnternetin dünya topluluğu forumu olarak hizmet ettiği bir çağda uygulanan sansür, dünyanın her yerindeki ifade özgürlüğüne yönelik bir tehdittir.
Bazen dostlarımız bile bu hataya düşüyor. Türkiye gibi bir dostun; fikirlerin serbest akışından, hatta Twitter'ın sunduğu eleştirilerden korkacak bir şeyi yok. vatandaşların sosyal medya araçlarına erişiminin engellenmesine yönelik girişimden geri dönülmelidir."
"DEMOKRASİYLE BAĞDAŞMIYOR"
ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Power ise Twitter hesabından yayımladığı mesajda, “Türkiye’nin Twitter’a erişimi durdurması son derece tedirgin edici bir durum. Bilgiye serbest erişimi kapatmak demokrasiyle bağdaşmıyor. Vatandaşların erişimin yeniden açılması yönündeki çağrısını destekliyorum” dedi. Mesaj ABD’nin Ankara Büyükelçiliği'nin resmi Twitter hesabı tarafından da retweet edildi.
Dünya basınından ve sanatçılardan tepkiler şöyle:
AÇGÖZLÜ HEDEFE YETKİ
- New York Times’ta, Türkiye ve Twitter diye bir bölüm açıldı. Gazetenin editoryal bölümünde “Erdoğan’ın sert hareketi, ihale usulsüzlüğü, para aklama ve hükümet yetkililerinin ailelerine rüşvet iddialarını durdurmaya yönelikti. Twitter darbesi öncesinde, Google’ın binlerce içeriğinin kaldırılması için baskıda küresel bir liderdi. YouTube’a girişi bloke etti, İran ve Çin ile gazetecilere yönelik kötü muamelede aynı safta yer aldı, bir zamanlar gelecek vadeden demokrasi için üzücü bir dönüş” denildi. Gazeteye yorumda bulunan Brookings Enstitüsü’nden Sadi Hamid, “Erdoğan, başarısının kurbanı oldu. Parlamenter demokraside yaklaşık yüzde 50 oy almak kolay iş değildir, Erdoğan bunu Türk Cumhuriyeti’ni, kendi görüşü ve açgözlü hedeflerini gerçekleştirmek için bir yetki olarak gördü. Şimdi eski müttefikleri ve partisinden de muhalefet yükselirken kendisini siyasi hayatta kalma mücadelesinin içinde buldu” dedi.
ARAP LİDERLERİN YÖNTEMİ
- NYT - Steven Cook: “Birçok Türk için Twitter yasağı, devrilen Arap liderlerin siyasi kontrol sağlamak için başvurduğu yöntemleri hatırlatıyor. Bu orada işlemedi, Erdoğan için de işlemeyecek.”
- Reuters: “Türkiye’nin Twitter yasağı sosyal medyaya yönelik yasaklarla ilgili musluğun açılması endişesi doğurdu. Erdoğan, Facebook ve YouTube’u da kapatma tehdidinde bulunmuştu.”
- Daily Telegraph: Gazete, Cumhurbaşkanı Gül’ün attığı tweet’leri hatırlatarak yasak nedeniyle Erdoğan’ın her yerden saldırıya uğradığını, bunun Başbakan için yeni bir kriz olduğunu yazdı.
- Guardian: Richard Wike imzalı haberde Rusya Lideri Vladimir Putin’in, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun internet medyasına yönelik kısıtlamaları örnek gösterildi ve “Dünya liderleri internetteki muhalif sesleri susturmaya çalışıyor olabilir ancak araştırmalar internet özgürlüğüne olumlu bakmamız için yeterli gerekçe sunuyor” denildi.
KENDİNİ GÜLÜNÇ DURUMA DÜŞÜRDÜ
- The Times: ‘Türk öfke nöbeti’ başlıklı haberde şu ifadelere yer verildi: “Türkiye’nin Başbakanı geçen yaz Twitter’ı ‘toplum için bir tehdit’ olarak gördüğünü söylemişti. Siteyi kapatarak hem kendini gülünç bir duruma düşürdü hem de ülkesini İran ve Çin ile aynı kategoriye soktu. Castro’nun Küba’sında bile Twitter gözlem altında tutulsa da kapatılmadı.”
- La Repubblica: Erdoğan’ın bu hareketi kısa sürede bumeranga dönüştü. Twitter’sız güne başlamak sanki bir darbeymiş gibi geldi. Radyoların kapatılmasıyla eş değerdi.
- Corriere della Sera: Yolsuzlukların ortaya çıkmasından sonra yerel seçimler öncesinde Erdoğan, Twitter’ı kararttı ama ülke kendisine başkaldırdı, isyan etti. Cumhurbaşkanı Gül bile sosyal medyadan yanıt vererek ‘Kabul edilemez bir hareket’ olduğunu yazdı. AB büyük tepki gösterdi. Bunun sansür olduğunu duyurarak Ankara’yı uyardı.
TEŞEKKÜR ETMEK LAZIM
- İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt: “Türkiye’de Twitter’ı kapatmak gibi aptalca bir çaba işe yaramıyor ve çok ağır bir şekilde geri tepiyor.”
- ABD eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton: “İfade ve internet özgürlüğü temel haktır. Türkiye bu hakların iyileştirilmesini hak etmektedir.”
- Hollywood yıldızı Suzan Sarandon: “Türkiye’deki kardeşlerimizin Twitter’a girişi engelleniyor. Sansür, ne olursa olsun iyi bir fikir değildir.”
- Yönetmen Ferzan Özpetek: “Erdoğan’a teşekkür etmek lazım. Çünkü Erdoğan, Twitter´ı yasaklayarak ona güç katan bir durum yarattı. Yasakla beraber Twitter daha da güçlendi.”
- Yazar Elif Şafak: “Dijital çağda uygulanması mümkün olmayan bu yasak kabul edilemez.”
- Twitter yasağı Almanya’daki televizyon kanallarında da ilk haber oldu.