Güncelleme Tarihi:
Kuzey Kutbu yakınlarında devriye uçuşu yapan bir Amerikan B-52 uçağının düşmesinin ardından yürütülen enkaz kaldırma çalışmalarında, 4 nükleer bombadan yalnızca 3’ünün bulunabildiği ortaya çıktı.
İngiliz televizyon kanalı BBC’nin ele geçirdiği belgelere göre, bombayı bulması için gönderilen denizaltı da başarısız olunca arama çalışmaları durduruldu ve bomba buzullara terk edildi.
İngiliz yayın kuruluşu BBC, Danimarka’nın özerk bölgesi Grönland’daki Thule Hava Üssü’nün 1950’lerden itibaren Washington için stratejik öneme sahip olduğuna dikkat çekerek, bu üssü Soğuk Savaş döneminde ABD’nin başlıca düşmanı olan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nden korumak için, nükleer bombalar taşıyan B-52 bombardıman uçaklarının devriye uçuşları yaptığını belirtti.
NÜKLEER UÇAK DÜŞTÜ
Habere göre, 21 Ocak 1968 günkü devriye uçuşu sırasında, üssün yakınlarında devriye gezen bir Amerikan uçağı düştü. Amerikalı askerler ile Danimarkalı yetkililerin ve Grönlandlıların yardımlarına koştuğunu anlatan pilotlar John Haug ve Joe D’Amario, düşen uçakta 4 adet nükleer bomba olduğunu kaydetti.
Radyoaktif kirliliğe sebep olan enkazın kaldırılması çalışması ilerleyen haftalarda tamamlandığında ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, bombaların imha olduğunu açıkladı.
Ancak BBC tarafından elde edilen gizli belgeler ve enkaz kaldırma çalışmasının bir tanığı, bombalardan yalnızca 3’ünün parçalarının toplandığına işaret ediyor.
Belgelere göre, buzullara gömülen 78252 seri numaralı bombanın bulunması için Nisan 1968’de bölgeye gönderilen denizaltı bir sonuç alamadı.
Belgelerde, kayıp bombayı arama çalışmasının, Danimarka başta olmak üzere, yabancı ülkelerden gizlenmesi gerektiği özellikle vurgulandı.
O dönemde ABD’nin Los Alamos nükleer laboratuvarında kazalarla ilgili birimde çalışan William Chambers, bombaların tüm parçalarının bir araya getirilemediğini doğrulayarak, arama çalışmasının bitirilme sebebini, “Biz bulamadığımıza göre başkası için bu gizli parçaları bulmak çok zor olacaktı” diye açıkladı. Chambers’ın belirttiğine göre, bombaların içerdiği uranyum ve plütonyum gibi elementlerin engin denize karışarak zararsız hale geleceği öngörüldü.