Güncelleme Tarihi:
Ancak “Hayır” denildi. Amerikalılar ve İngilizler istemediler. Bunun Rusya ve Türkiye’yle komplikasyonlar doğuracağını söylediler. Ve türlü garantilerle Paris’i ikna ettiler. Fransa Cumhurbaşkanı Hollande da o yüzden gelmişti Washington’a. “Sözünüzü tutun” demeye. Ve IŞİD’e karşı savaşta ABD ile Rusya’nın Suriye’de daha fazla işbirliği içine girmesi için bir tür arabuluculuk üstlenmeye. Nitekim, aynı sebeple Hollande’ın bugün de Moskova’ya geçeceği bildirilmişti.
İşte Türkiye, Yayladağı mıntıkasında Rus uçağını tam o sırada vurdu. Suriye’de kendi tezlerinin iyice zemin kaybettiği bir sürece girilirken... Obama ve Hollande’ın Beyaz Saray’da kameraların karşısına geçip Suriye konusunda bir açıklama yapmalarından sadece saatler önce.
* * *
SURİYE işi, birçok ülkenin aynı anda askeri harekât yürüttüğü, birbirlerine karşı savaşan gruplara destek olduğu, artık çözülmesi mümkün olmayacak kadar karmaşık bir mesele. O yüzden zaten karışık olan bir işi daha da anlaşılması zor bir hale getirmeden, sadece düşürülen Rus uçağının Türkiye açısından Washington’da nasıl yankı bulduğunu ele alacağım. Maddelerle.
1) Olaydan sonra Amerikan haber kanalları cayır cayır kriz yayını yapmaya başladılar. Bölgenin iki büyük ülkesinin çatışması... Brookings Enstitüsü’nün ifadesiyle “Titanların Savaşı” her yerde birinci haberdi.
2) Yönetim adına ilk tepkiyi Pentagon verdi. Ve “Bizim dahlimiz yok” dedi. Çünkü Ruslar, Suriye’de 30 Eylül’de başlattıkları hava saldırılarında Türk hava sahasını iki kez ihlal edince, Amerikalılar da, Türkiye’nin talebi üzerine 6 Kasım’da İncirlik’e 6 adet F15 uçağı konuşlandırmıştı. Sadece Türk hava sahasını ihlallere karşı korumak için. Onun ötesinde Pentagon Türkiye’nin olaya ilişkin verdiği bilgileri ise doğruladı.
3) Başkan Obama ise Hollande’la yaptığı basın toplantısında, “Türkiye’nin toprağını, hava sahasını savunma hakkı olduğunu” söyledi. Ve olayın, Rusya’nın hatasından dolayı yaşandığını belirtti. Nitekim basın toplantısından sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan’la sembolik anlamı yüksek bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
4) Ancak Obama, ABD’nin bu olayda Türkiye’nin yanında olduğunu söylerken Türkiye ile Rusya’nın gerginliği tırmandırmaması çağrısında bulunmayı da ihmal etmedi. Hollande da düşen uçağa rağmen, Rusya’yla işbirliği arayışından vazgeçmeyeceğini açıkça belirtti.
5) Olay, Washington’daki muhafazakâr çevrelerin Türkiye’ye bakışını ise olumlu etkiledi. Hele Türkiye’nin Çin’e vermeyi planladığı füze ihalesini de daha yeni iptal ettiğini düşünecek olursanız... Daha iki ay önce Türkiye’nin Batı’dan uzaklaşıp Çin-Rusya eksenine kaydığını savunan Senatör John McCain gibi isimlerin şimdi Rusya’ya karşı Ankara’ya destek olunması gerektiğini söylemeleri çok çarpıcıydı.
6) Cumhuriyetçilerin başkan adayı olması muhtemel Marco Rubio, Putin’e “gangster” derken, Türkiye’yi savunmak için ABD’nin savaşa girmesi gerektiğini bile söyledi. Rusya’nın Suriye’de hedef aldığı gruplar arasında Amerikan istihbaratının eğitip donattığı muhaliflerin olduğunu da düşünecek olursanız, Rusya’ya bir ders verildiğine inanan muhafazakâr politikacılar çok oldu. Demokratların başkan adayı olacak Hillary Clinton ise hiçbir yorum yapmadı.
7) Cumhuriyetçi politikacıların aksine yönetimin daha ilk aşamada bu işin dışında olduğu mesajı vermesinin sebebi ise koalisyon ülkeleriyle birlikte Suriye’de IŞİD’e karşı yürütülen hava saldırılarını tehlikeye atmak istememesiydi. Şimdiye kadar bu hava saldırılarına sessiz kalan Şam’ın Rusya’yı da yanına alarak koalisyon uçaklarını Suriye’ye girmekten men etmek isteyebileceği Washington’ı tedirgin etti.
8) İşte bu noktada da Türkiye’nin bu olaydan sonra koalisyonun hava saldırılarında nasıl bir rol üstlenebileceği sorusu öne çıktı. Zira Türk uçaklarının Suriye’de IŞİD hedeflerine saldırı düzenlemesinin, artık riskli olabileceği değerlendirmesi yapıldı. Özellikle de, Türklerin odaklandıkları bölgenin, Rusların da yoğun olarak hava saldırısı düzenledikleri Halep’in 40 km kuzeyindeki Mare’de olduğunu düşününce...
9) IŞİD’in kontrol ettiği Türkiye-Suriye sınırındaki 98 km’lik Menbic Boşluğu’nda Türkiye’nin IŞİD’i artık havadan vuramayacak olmasının bölgeye girmek için bekleyen Kürtlerin durumunu nasıl etkileyeceği ise bu durumda işin en kritik boyutlarından biri haline geldi. Özellikle de düşürülen uçak ve ölen Rus askerleri için Türkiye’ye bir bedel ödetmek isteyen Putin’in Kürtlere desteğini artırabileceği bir durumda.