Güncelleme Tarihi:
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Khan’ın bu hafta başında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant’a tutuklama kararı başvurusu yapmasının ABD’de yarattığı siyasi depremin artçıları sürüyor.
YÖNETİM TEPKİLİ
Başkan Joe Biden’ın pazartesi günü “UCM savcısının İsrail liderlerine yönelik tutuklama emri başvurusu ölçüyü aştı. Ve açık konuşayım: Bu savcı ne ima ederse etsin, İsrail ile Hamas arasında hiçbir denklik yoktur” demesinden sonra Gazze’de yaşananların soykırım olmadığını öne sürmesi ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın kararı “utanç verici” olarak yaftalamasından sonra Kongre üyeleri de harekete geçti.
CEZALANDIRMA PLANI
Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, “Kongre, UCM’yi cezalandırmak ve eğer daha da ileri giderse liderlerinin sonuçlarla yüzleşmesini sağlamak için yaptırımlar da dahil olmak üzere tüm seçenekleri gözden geçiriyor” demiş ve şayet UCM’nin İsrail liderlerini “tehdit etmesine izin verirsek sırada bizim liderlerimiz olabilir” demişti. Johnson’a destek Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham’den geldi. Salı günü Dışişleri Bakanı Blinken’ın Senato’daki ifadesinde konuşan Graham, “Eğer bunu İsrail’e yaparlarsa sırada biz varız” dedi.
YAPTIRIM HAZIRLIĞI
Senato’daki duruşmada Blinken’a mahkemeye yönelik ABD yaptırımlarının yenilenmesini görmek istediğini söyleyen ve sadece sözde kalmasını istemediğini belirten Graham, “UCM’ye yaptırım uygulanmasına yönelik iki partili çabayı destekleyecek misiniz” diye sordu. Blinken ise “Bu konuda sizinle çalışmayı memnuniyetle karşılarım” dedi. Yakın zamanda Demokratlar ve Cumhuriyetçilerin bir araya gelerek UCM’ye yönelik bir yaptırım yasa tasarısı çıkarması bekleniyor. ABD, UCM’ye üye bir ülke değil fakat UCM’nin geçen yıl Ukrayna’daki savaş nedeniyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin için tutuklama emri çıkarma kararını desteklemişti. Başkan Biden “bence haklı bir karar” demişti.
TEHDİT ETMİŞLERDİ
Bu ayın başında 12 ABD’li Senatörün UCM yetkililerine ve UCM Başsavcısı Khan’a gönderdiği tehdit dolu mektup ortaya çıkmıştı. “İsrail’i hedef alırsanız biz de sizi hedef alırız” diyen senatörler, İsrailli liderlere yönelik bir hamleyi sadece İsrail’in değil ABD’nin de egemenliğine yönelik bir adım olarak yorumlayacaklarını söylemiş ve “Amerika’nın UCM’ye verdiği tüm desteği sona erdirecek, çalışanlarınıza ve ortaklarınıza yaptırım uygulayacak ve sizi ve ailelerinizi ABD’ye girişten men edeceğiz” demişti.
NETANYAHU: BEN DEĞİL SAVCI KHAN ENDİŞELENSİN
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Khan’ın kendisi ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri talebinde bulunmasıyla ilgili “Endişelenmesi gereken ben değilim. Seyahat etme konusunda endişelenmiyorum. Durumumuz hakkında hiç endişe duymuyorum. Savcı kendi statüsü konusunda endişelenmeli, UCM’yi dışlanmış bir kuruma dönüştürüyor” dedi.
11 EYLÜL BENZETMESİ
Amerikan yayın kuruluşları CNN ve ABC’ye röportaj veren İsrail lideri, Başsavcı Khan’ı “dünyaya yayılan antisemitizmin ateşine benzin dökmekle” suçladı. UCM’nin hem kendisine hem de Hamas lideri İsmail Haniye’ye tutuklama emri çıkarmasıyla ilgili “Bu, 11 Eylül’den sonra George Bush ve aynı zamanda Usame bin Ladin için tutuklama emri çıkarmak gibi bir şey” ifadelerini kullandı. UCM başsavcısı Karim Khan’ın Netanyahu’ya yönelttiği suçlamalar arasında “insani yardım malzemelerinin reddi de dahil olmak üzere bir savaş yöntemi olarak açlığa neden olmak ve sivilleri kasten hedef almak” yer alıyor. Netanyahu, bu iddiaları da redderek Gazze’deki sivil ölümlerinden Hamas’ın sorumlu olduğunu, ayrıca bölgeye tonlarca gıda yardımı girdiğini öne sürdü. Tutuklama kararı çıkarsa Netanyahu’nun UCM üyesi 124 ülkeye gitmesi zorlaşacak.