Cansu ÇAMLIBEL
Oluşturulma Tarihi: Aralık 29, 2017 01:15
ANKARA ile Washington arasında 8 Ekim’de önce ABD’nin ardından Türkiye’nin vize hizmetlerini askıya almasıyla başlayan kriz 80 günde çözülebildi.
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, Türkiye’de
vize hizmetlerinin yeniden tamamen başlatılmasına yetecek düzeyde iyileşme sağlandığını açıkladı. ABD’nin Ankara Büyükelçiliği tarafından önce resmi Twitter hesabından duyurulan açıklamanın İngilizce metni aynı dakikalarda ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü tarafından da medya kuruluşlarına gönderildi. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Ekim ayından bu yana Türk hükümeti Türkiye misyonumuzdaki yerel çalışanlara yönelik başka bir soruşturma bulunmadığı, Büyükelçilik ve konsolosluklarımızdaki yerel çalışanlarımızın, Türk yetkililerle iletişim dahil olmak üzere resmi görevlerini yerine getirdikleri için gözaltına alınmayacağı ve tutuklanmayacağına dair üst düzeyde sağladığı güvenceye bağlı kalmıştır.
Ayrıca Türk hükümeti ileride yerel çalışanlarımızdan birini gözaltına almak ya da tutuklamak istediğinde, Türk makamlarının Amerikan hükümetini önceden bilgilendireceğini de kaydetmiştir.
Güvencelere karşı gösterilen bağlılığa istinaden, ABD Dışişleri Bakanlığı güvenlik durumunun Türkiye’de vize hizmetlerinin yeniden tamamen başlatılmasına yetecek düzeyde iyileştiğine inanmaktadır.
Tutuklu misyon çalışanlarımıza yönelik mevcut iddialara ilişkin ciddi kaygılarımız sürmektedir. Aynı şekilde OHAL altında tutuklanan Amerikan vatandaşlarının davalarına ilişkin kaygılarımız da devam etmektedir. ABD yetkilileri bu davaların tatmin edici bir şekilde çözüme ulaştırılması için Türk muhataplarıyla görüşmelerini sürdürecektir.”
Ankara’nın açıklamasında ise ABD’nin açıklamasındaki güvenceler bölümüne yönelik rahatsızlık yer aldı. Türk Büyükelçiliği’nin açıklamasında, şöyle denildi: “Daha önce de dikkat çekmemize rağmen ABD’nin Türkiye’den güvence aldığını ileri sürerek Türk ve Amerikan kamuoylarının yanlış bilgilendirilmesini doğru bulmuyoruz. Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu, yargı sürecinde devam eden dosyalarla ilgili olarak hükümetimizin herhangi bir güvence vermediğini, ülkemizdeki hiçbir temsilcilik görevlisinin kendi resmi görevinin icrası sebebiyle adli soruşturmaya tabi tutulmadığını vurgulamak isteriz.”