Güncelleme Tarihi:
Gazete bu anlaşma İran ve diğer potansiyel düşmanlar tarafından örnek alınabilir diye yazıyor. Ancak Bush yönetimi tüm bu eleştirilerin üstesinden geleceğini düşünüyor. Washington bu anlaşmanın Fransa, İngiltere, Almanya ve Rusya tarafından da destek göreceğini çünkü bu anlaşma sayesinde bu ülkelerin Hindistan’a nükleer yakıt ve ekipman satma yolunun açıldığı tezini öne sürüyor.
Financial Times gazetesi de konuyu başyazısında değerlendiriyor. Gazete Amerika’nın yaptığı bu anlaşma ile Kuzey Kore ve İran’ın nükleer programına karşı çıkmak konusunda kendi elini zayıflatmış olduğu yorumunu yapıyor. Financial Times’e göre bu anlaşma 1970 yılında imzalanan nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasının mantığına da aykırı.
Fransız Liberation gazetesi de Bush imzaladığı bu anlaşma nükleer meseleler söz konusu olunca şartların herkes için aynı olmadığını ortaya koydu yorumunu yapıyor.
İspanyol El Pais gazetesi de anlaşmayı çifte standart olarak yorumluyor ve bu anlaşma bugüne kadar nükleer silahlara sahip olmayı düşünmemiş ülkeleri bile bu konuda teşvik edebilir diye yazıyor.
Pakistan’ın tepkisi Hindistan basınında…
Amerikanın Hindistan ile imzaladığı anlaşmaya Pakistan’ın gösterdiği tepki Hindistan’ın önde gelen gazetelerinden Hindustan Times’ta manşet altından veriliyor. Pakistan devlet başkanı Pervez Müşerref ABD’nin kendileri ile benzer bir anlaşma yapmaması durumunda diğer seçenekleri gözden geçireceklerini söylüyor. Müşerref açıklamasında ayrıca ABD’den anlaşmayı kendilerini kapsayacak şekilde genişletmesini de istiyor. Gazete Müşerref’in bahsettiği diğer seçeneğin Çin ile işbirliği olduğunu iddia ediyor.
Moskova Hamas heyetini kabul ediyor…
Fransız Le Monde gazetesi Hamas’ın Moskova ziyaretini manşetine taşıyor. Gazete Moskova İsrail ve Washington’un tepkilerine rağmen Hamas heyetini kabul edecek diye yazıyor. Halid Meşal de kendileri için uluslararası ilişkiler kurmanın önemli olduğunu söylüyor. Gazete Hamas heyeti ile görüşecek Rus yetkililere Rusya dışişleri bakanının başkanlık edeceğini Rusya devlet başkanı Putin’in Hamas heyeti ile görüşmelere katılmamasının İsrail açısından olumlu bir işaret olduğunu belirtiyor. Amerikan yönetimi de Hamas ile resmi temasların yapılabilemesi için öncelikle Hamas’ın önüne konulan şartları kabul etmesi gerektiğini ifade ediyor.
İngilizler fast food’tan uzaklaşıyor…
The Independent gazetesi manşet haberinde İngiltere’de yavaş yavaş fast food gıda tüketiminin azalmaya başladığını yazıyor. Gazete alışveriş merkezlerinde okul kantinlerinde ve en önemlisi evlerimizde artık bir devrim yaşanıyor artık obeziteye neden olan gıdalardan uzaklaşıyor ve daha sağlık yiyecekler tüketmeye başlıyoruz diye yazıyor. The Independent ülkedeki fast food gıda satışlarında gözle görülür bir düşüş yaşanmaya başladığını ve hatta bu şirketlerin hisse değerlerinde bile ciddi kayıplar yaşandığına dikkat çekiyor. Genel yorumlar da İngiliz hükümetinin sağlıklı beslenme konusunda yürüttüğü kampanyanın olumlu sonuç verdiği şeklinde. İngiltere de bazı hükümet yetkilileri şimdi de bu girişimlerin devamı olarak gazlı içecekler ve çok şekerli tatlıların okul kantinleri ve otomatlardaki satışının yasaklanmasını istiyorlar. Bunların yerine özellikle okullarda yoğurt gibi süt ve süt ürünlerinin satılması öneriliyor. Yapılan bir araştırmaya göre İngiltere’de 12 milyondan fazla yetişkin 5 yıl öncesine göre bugün artık hergün en az 5 porsiyon meyve ve sebze tüketmesi gerektiğini daha iyi biliyor.
Almanya ihanet mi etmiş oldu…
Almanya’nın Irak savaşından önce ABD ile istihbarat paylaşıp paylaşmadığı tartışılmaya devam ediliyor. The International Herald Tribune gazetesinde bu sabah yer alan bir yorum yazısında bu konu değerlendiriliyor. Gazete yazıda Amerika ile Almanya’nın yakın müttefikler olduğunu ve dolayısıyla istihbarat paylaşımının son derece doğal olduğunu yazıyor ve ekliyor; Almanlar ülkelerindeki Amerikan üslerini korudular. Almanlar Irak’a giden Amerikan askerlerine bu üslerini kullandırdılar. Bugün Almanlar Irak polisine eğitim veriyorlar. Ve tüm bunlar olurken Almanya’nın Bağdat’ın savunma planlarına ilişkin eline geçirdiği bilgiler ABD ile paylaşması neden bu kadar önemli?