ABD Dışişleri'nin iki kilit isminden kritik açıklamalar
Güncelleme Tarihi:
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye ile ilişkiler açısından iki kilit ismi ABD Kongresi’nde Ortadoğu’daki gelişmelere ilişkin oturumda konuştu. Dışişleri’nin Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Wess Mitchell ile Ortadoğu dosyasından sorumlu Müsteşar Yardımcısı David Satterfield, ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu’ndaki sunumlarında önümüzdeki döneme ilişkin önemli ipuçları verdiler. Wess Mitchell, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze sistemini satın almasının hem yaptırımlara neden olabileceğini söyledi hem de F-35’lerin Türkiye’ye teslimini etkileyebileceğini ima etti. David Satterfield ise ABD’nin Menbiç’te kalmaya devam edeceğinin Türk hükümetine açıkça söylendiğini kaydetti.
Oturumu yöneten ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Ed Royce, açılış konuşmasında Türkiye ile ilişkilerin geçmişte hiç olmadığı kadar gergin olduğunu vurguladı. DEAŞ’ın Türkiye’nin Afrin operasyonundan faydalandığını ileri süren Royce, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) DEAŞ ile savaşmak yerine Türk ordusunun saldırılarına karşı savunma amaçlı pozisyon almak durumunda kaldığını savundu. Royce, Ankara’nın Rusya ve İran’la yakınlaşmasının da çok kaygı verici olduğunu sözlerine ekledi.
TÜRKİYE KOALİSYONA İNCİRLİK’LE DESTEK VERİYOR
ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Wess Mitchell’in 18 Nisan tarihli kongre konuşmasından satır başları şöyle:
- Türkiye İncirlik Üssü’nün ve diğer askeri tesislerin kullanılmasına sayesinde DEAŞ karşıtı küresel koalisyona destekte hayati bir rol oynuyor. Türk ordusunun 2016’da Dabık ve El Bab’da DEAŞ’a karşı yaptığı operasyonların yanı sıra ABD ve diğer müttefiklerle yakın istihbarat işbirliği de bu hedefe hizmet etti.
- Türkiye Suriye’deki anahtar bazı muhalif gruplar üzerinde etkili ve kendi kontrolü altındaki alanlarda istikrar için yatırımlar yapıyor. Türkiye kuzeyde kurtarılmış alanda her türlü sürdürülebilir çözümde hayati rol oynayacak olan sınır hattındaki ekonomik bağlantıları teşvik edebilir.
RUSYA İLE AFRİN DÜZENLEMELERİ KAYGI VERİCİ
- Ortak çıkarlarımıza rağmen Türkiye son dönemde Rusya ve İran’la etkileşimini arttırdı. Ankara bize bu işbirliğini Cenevre sürecine yönelik adımlar için gerekli gördüğü konusunda güvence verme arayışında. Ancak Ankara’nın Afrin’deki Zeytindalı Operasyonu’nu başlatmak için Rusya ile yaptığı askeri düzenlemeler vahim bir biçimde kaygı verici.
- Zeytindalı Operasyonu savaşçıların Orta Fırat Vadisi’nden Afrin’e gitmesine neden olarak DEAŞ ile mücadeleyi çok karmaşık bir hale getirdi.
S-400’LERİN RİSKLERİ
- Ankara Suriye’de taktik hedeflerine ulaşmak için Moskova’ya karşı stratejik tavizlerde bulunmanın getireceği riskler konusunda dikkatli olmalı. Ankara’nın Rusya’dan almak için anlaştığını iddia ettiği S-400 füze savunma sistemi CAATSA (Amerika'nın Hasımlarına Yaptırımla Karşılık Vermesi) yasasına göre potansiyel olarak yaptırımlara neden olabilir ve Türkiye’nin F-35 programına katılımını etkileyebilir.
- Türkiye’nin stratejik ve siyasi olarak Batı ile aynı hizada olması Amerika’nın ulusal çıkarınadır ve inanıyoruz ki bu Türkiye’nin de çıkarınadır. Bizim politikamız Türkiye ile yakın etkileşimi ABD’nin kendi çıkarlarını aktif olarak savunacağına dair güçlü mesajlarla birleştirmek olmuştur.
RUSYA’YI İKNA VE İRAN ETKİSİNİN SINIRLANMASI İÇİN TÜRKİYE İLE ÇALIŞACAĞIZ
- Suriye’de hem Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarını gidermek hem de askerlerimizin istemeden de olsa çatışmasını önlemek için üst düzey kurumlar arası görüşmeler içindeyiz. Bu görüşmeler devam ediyor. Amacımız Türkiye’yi Cenevre sürecinde daha aktif müttefikler arasına yazmak, DEAŞ’ın yenilgiye uğratılması, Suriye’nin kalıcı istikrara kavuşturulması, Rusya ve İran’ın Suriye’de genişlemelerinin engellenmesi.
- Önümüzdeki haftalarda, ABD olarak biz müttefiklerimizle birlikte DEAŞ’ı yeneceğiz, istikrarlı bir Suriye’yi destekleyeceğiz ve İran’ın habis etkisini sınırlamaya çalışacağız. Tüm bu çabalarda işbirliği için, Rus hükümetini masum sivilleri öldüren kindar bir rejime desteğinden vazgeçirmek için ve bu korkunç krize hızlı bir siyasi çözüm bulmak için NATO müttefikimiz Türkiye ile birlikte çalışacağız.
MENBİÇ’TEN ÇIKMAYACAĞIZ, TÜRK HÜKÜMETİNE AÇIKÇA SÖYLEDİK
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı David Satterfield ise sunumunda ABD’nin Menbiç’ten çıkmaya niyeti olmadığının altını çizdi.
Satterfield şöyle konuştu:
- Aciliyet arz eden kaygımız Suriye rejiminin kimyasal silah kullanımının önlenmesi olsa da ABD yönetiminin Suriye’deki önceliği DEAŞ’ın yenilmesidir. DEAŞ’ın sözde halifeliği sallanıyor. DEAŞ Irak ve Suriye’de elinde tuttuğu neredeyse yüzde 98’lik alanı kaybetti.
- Ancak önümüzde ABD güçlerinin bulunduğu Menbiç gibi bazı güncel sorunlar olduğunun farkındayız. Orada görev yapmaya devam edeceğimiz konusunda Türk hükümetine çok açık olarak söyledik. NATO müttefikimiz Türkiye ile birlikte bu konuda çözüme dönük bir yok haritası bulmak için çok çalışıyoruz.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR