'ABD belgesinde olmamak şu ortamda faydalı'

İsminin açıklanmasını istemeyen kaynaklar, “Türkiye’den müttefiklik içinde bahsedilebilirdi. Ancak şu anki ortam buna pek imkân vermiyor. Bu nedenle olmamak, olumsuz ifadelerle olmaktan daha iyidir” değerlendirmesinde bulundular.

Bir yetkili, “Eğer Türkiye konusuna her boyutuyla girilmiş olsa, birtakım çetrefilli konulara da girilmek zorunda kalınırdı. Bu da zaten ilişkilerde olan sıkıntıyı daha da artıracaktı” görüşünü dile getirdi.

İZ BIRAKMADAN ISIRIYOR

Belgeyi Hürriyet’e değerlendiren Türkiye’nin eski Washington büyükelçilerinden emekli büyükelçi Faruk Loğoğlu, “Trump’ın seçim propagandasında seslendirdiği ‘Önce Amerika’nın varyasyonlarını görüyorsunuz. Sert bir üslupla yazılmış, ısırıyor ama fazla diş izi de bırakmamaya çalışıyor. Ekonomide atmakta oldukları ve atacağı adımları ortaya koyuyor. Daha sert ve daha çok ABD çıkarlarını ön planda tutuyor. Geçmişin ‘çok taraflı’ yaklaşımına göre daha çok ‘tek taraflı’ bir yaklaşım... Türkiye’nin geçmemesi aslında çok fazla bir anlam ifade etmiyor. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymon McMaster’ın yaptığı ‘Radikal İslam’a Türkiye ve Katar destek oluyor’ açıklamasından sonra bu yönde bir şey geçseydi o zaman kötü olurdu” dedi.

UZUN VADELİ MÜTTEFİKLİK

Emekli büyükelçi Uluç Özülker de Hürriyet’e, “Türkiye, ülke olarak ayrı bir yerdedir. NATO’da önemli bir müttefik bu kitapta olumsuz şekilde yer alamazdı, bir manası da yok. İçinden başka şeyler geçirmiş olabilir ama bu işin başka tarafı. Türkiye dahil, ki bana göre birçok konuda biz haklıyız, Trump’ın yönetiminden ve tarzından kimse haz etmiyor. Ama tüm bunlara rağmen ilişkileri uzun vadeli müttefiklik ilişkisi içinde görmek en doğrusu olur” değerlendirmesinde bulundu.

OBAMA DÖNEMİNDE TÜRKİYE VURGUSU YAPILMIŞTI

ABD Başkanı Donald Trump’ın önceki gün açıkladığı yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi belgesinde Türkiye’ye herhangi bir atıf yapılmazken, önceki ABD Başkanı Barack Obama, 2010 ve 2015 yıllarında yayınladığı iki farklı Ulusal Güvenlik Stratejisi’nde de Türkiye’ye yer vermişti.

Obama, 2010’daki belgede “Balkanlar’da istikrarı ve demokrasiyi geliştirmeye, Kafkaslar’da ve Kıbrıs’ta çatışmaları çözmeye adanmış olacağız. Türkiye ile geniş bir karşılıklı hedefler temelinde, özellikle de Türkiye’nin bulunduğu bölgede istikrarı sağlama adına ilişkide olacağız” ifadelerini kullanmıştı.

Obama, 2015 yılındaki ikinci kez yayınladığı strateji belgesinde ise Avrupa’nın kendileri için vazgeçilmez bir ortak olduğunu ifade ettikten sonra lafı Türkiye’ye getirmişti. Obama, “Balkanlar’daki ve Doğu Avrupa’daki ülkelerin Avrupa’ya ve Avro-Atlantik’e entegre olma hedeflerini kararlılıkla destekleyeceğiz, Türkiye ile ilişkimizi dönüştürmeye ve bölgesel çatışmaların çözümünü teşvik ederken Kafkaslar’daki ülkelerle bağlarımızı geliştirmeye devam edeceğiz” demişti.

'EMPERYALİST VE SOĞUK SAVAŞ İZLERİ TAŞIYOR'

ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Stratejisi, rakip olarak nitelediği Rusya ve Çin’in tepkisine neden oldu. Kremlin’e göre belge, “emperyalist ve tek kutuplu bir dünya düşüncesinin ürünü.”. Çin’e göre ise ‘Soğuk Savaş zihniyetini’ yansıtıyor.

Trump’ın göreve gelmesi sonrası açıklanan ilk ulusal güvenlik stratejisinde Rusya ve Çin, “ABD’nin gücüne meydan okumak isteyen rakipler” olarak nitelendirilmişti.

RUSYA: Kremlin Sözcüsü Peskov yaptığı açıklamada, “Rusya’ya öyle ya da böyle değinen bölümler, belgenin emperyalist karakterini ortaya koyuyor” dedi. Peskov, belgenin, çok kutuplu bir dünya düzenini kabul etmeme konusundaki ısrarı ortaya koyduğunu da belirtti.

ÇİN: Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying, ABD’yi ‘Soğuk Savaş mentalitesi’nden vazgeçmeye çağırarak aksi halde bunun ABD’ye ve diğerlerine zarar vereceğini belirtti.