Güncelleme Tarihi:
Abbas, verdiği demeçte, Türkiye'nin Meşal ile görüşmesine kendisinin de destek verdiğini ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı bu ziyaret konusunda cesaretlendirdiğini belirterek, “Bazı ülkeler bu ziyaret nedeniyle kızgın olsa da ben bunda bir yanlış görmüyorum. Bu ziyaretin ardından, Türkiye'nin bölgede daha da önemli bir rol oynayacağından eminim” dedi.
Filistin lideri, İsrail seçimlerinin ardından, koalisyon oluşturma çabalarındaki İsrail Başbakanı Ehud Olmert'e de “Uzanan elimi tut” mesajı gönderdi.
Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas (Ebu Mazen), 23-25 Nisan'da Türkiye'ye yapacağı resmi ziyaret öncesinde, Halid Meşal'in Ankara ziyaretinden başlayarak, Türkiye-Filistin ilişkileri, Tel Aviv'deki son intihar saldırısı, barış süreci ve Hamas hükümetiyle ilişkileri, kurulma sürecindeki yeni İsrail hükümeti ve Başbakan Ehud Olmert'ten beklentileriyle ilgili olarak, Ramallah'taki Mukata Karargahı'nda AA muhabirine değerlendirmeler yaptı ve önemli mesajlar verdi.
Abbas, bu ziyaretinin, başkanlığı döneminde Türkiye'ye yapacağı ikinci ziyaret olduğunu, ancak Başbakan Erdoğan ile daha önce farklı mekanlarda 5-6 kez bir araya geldiğini kaydetti. “Türkiye ile çok iyi ve çok güçlü ilişkilerimiz var” diyen Abbas, Türkiye'nin Filistin'in sorunlarıyla çok yakından ilgili olduğunun altını çizerek, bu ziyaret sırasında Ortadoğu'yu ve özellikle Filistin'i ilgilendiren sorunlar üzerinde duracaklarını kaydetti. Abbas, “Güçlü ilişkilerimiz doğrultusunda, Filistin'in tavrı konusunda ortaklaşa görüş alışverişinde bulunacağız” dedi.
“BUNDA YANLIŞ BİR ŞEY YOK”
Abbas, Hamas'ın sürgündeki siyasi lideri Halid Meşal'in şubat ortasında Ankara'ya yaptığı ve çok yankı bulan ziyareti değerlendirirken, “Bu ziyaret öncesinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın beni aradığı ve Halid Meşal'in Türkiye'ye gelmek istediğini söylediği bir sır değil artık. Açıklıyorum. Meşal'la görüşmeleri konusunda ben de kendisini cesaretlendirdim ve görüşmesini istedim” dedi. Hamas hareketinin ve Türkiye'nin gündemdeki konularla ilgili görüş alışverişinde bulunmasının önemli olduğunu düşündüğünü belirten Abbas şunları söyledi:
“Bazı ülkeler, bu ziyaretle ilgili olarak kızgın olabilir. Ama biz bunda bir yanlış görmüyoruz. Böyle bir ziyaretin, (Hamas'a karşı) uluslararası tutumda kırılma yaratacağını sanmıyorum. Bölge sorunlarında destekleyici rol oynayan Türkiye'nin, bu ziyaretin ardından daha da önemli rol oynayacağından eminim.”
-“ALLAH'IN HAKKI ALLAH'A, SEZAR'IN HAKKI SEZAR'A”-
Hamas'la görüş ayrılıklarını da gizlemeyen Abbas, “Hamas'la uluslararası yükümlülükler konusunda siyasi anlaşmazlıklarımız var. Sorunlarla baş edebilmesi için, Hamas'ı kabul edilebilir bir tavır benimsemesi konusunda uyardım. Böylece sorunlarımıza karşı birlikte mücadele verip görüşme masasına dönebiliriz” dedi.
Abbas, özellikle Filistin güvenlik güçlerinin denetimi konusunda Hamas hükümetiyle aralarındaki görüş farklılığına değinirken, “Ben dürüst bir insanım. Allah'ın hakkı Allah'a, Sezar'ın hakkı Sezar'a... Filistin Ulusal Yönetimi temel yasası doğrultusunda, Hamas'a tüm yetkileri verdim. Herhangi bir konuda yakınmaları varsa, oturur konuşuruz” ifadesini kullandı.
Bazı güvenlik birimlerinin başkanlığına bağlı olduğunu kaydeden Abbas, bunların Filistin'in diğer güvenlik güçleriyle işbirliği içinde çalıştığını kaydetti. Abbas, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Geçişi örneğini vererek, buranın başkanlığa bağlı güvenlik güçlerinin denetiminde olduğunu belirtti. Abbas, bunun sınırdaki uluslararası gözlemcilerin görevlerini sürdürmelerini, bu geçiş kapısının tüm fonksiyonuyla çalışmasını ve dolayısıyla Filistin halkının zarar görmesini önlediğini de ifade etti.
-TEL AVİV'DEKİ İNTİHAR SALDIRISI-
Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı, Hamas'ın, Tel Aviv'de yapılan ve 9 kişinin hayatını kaybettiği, 70'e yakın insanın da yaralanmasına neden olan son intihar saldırısını destekleyen tavrını ”onaylamadığının” altını çizdi.
Abbas, bu olayların devam etmesini istemediğini belirterek, ”Müzakere masasına yeniden oturmak istiyorum” dedi.
“Bu korkunç saldırıyı şiddetle kınadığını yüksek sesle bir kez daha vurguladığını” belirten Abbas, Gazze'de bazı silahlı grupların, saldırıyla ilgili açıklamasında kullandığı “çirkin” ifadesi nedeniyle kendisini eleştirdikleri ve Filistin halkından özür dilemesini istediklerinin hatırlatılması üzerine ise şöyle konuştu:
“Çirkin diye, 17 yaşında bir çocuğu intihara azmettirenleri kastettim. 17 yaşında bir çocuğu intihara göndermek çok çirkin bir yol. Bu bir çocuk, ergen değil. Ne yaptığının farkında değil. Çok öfkelendim. Ayrıca, aynı şekilde İsrail'i de saldırıları nedeniyle reddedip kınadım. Bütün bunları sona erdirmek için bir tek yol var. İki tarafın da (İsrail ve Filistin) birbirini incitmekten kaçınması gerekir. Filistinliler füze saldırılarını, İsrail de bitip tükenmeyen cinayetlerini ve saldırılarını sonlandırmalıdır.”
“GAZZE'NİN YENİDEN İŞGALİ ÖLÜMCÜL BİR HATA OLUR”-
Abbas, Gazze Şeridi'nden İsrail'e yönelen füze saldırıları ve İsrailli bazı siyasi ve askeri birimlerin, bu saldırıların durdurulması için Gazze'nin yeniden işgalini dile getirmeleri konusunda da, “İsrail'in Gazze'yi yeniden işgali, ölümcül bir hata olur” değerlendirmesini yaptı. Abbas, bunun bölgede çatışmayı başlangıcından da geriye götüreceğinin altını çizdi.
İsrail'in eski Dışişleri Bakanı Silvan Şalom'un Tel Aviv'deki intihar saldırısından sonra Abbas'a yaptığı, “parlamentoyu feshetme ve yeniden seçime gitme” çağrısını da değerlendiren Abbas, “Silvan Şalom'a tavsiyem, bize görüşlerini ve gündemini empoze etmemesi... Bu bizim demokrasimiz. Biz kendi ölçülerimizi biliyoruz. Bizim, demokrasimizi kurmak için kendi yolumuz var” dedi.
HAMAS'A TAVSİYELER
Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı, uluslararası kamuoyunun ekonomik ambargoları ve siyasi baskıları karşısında, Hamas'ın hükümeti genişletme ve kendisinin de lideri bulunduğu El Fetih hareketini koalisyona katma çabaları konusuna değinirken, taraflar arasındaki siyasi görüş farklılıkları yüzünden ortak bir platform bulunmadığının altını çizdi. Tarafların ortak bir anlayışa varmaları halinde, ”Gidin, koalisyona katılın” diyeceğini söyleyen Abbas, bu olmadığı sürece, El Fetih'in buna karşı olduğunu belirtti. Hamas'ın, uluslararası toplumun, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün ve kendisinin defalarca dile getirdiği siyasete uygun davranması gerektiğini ifade eden Abbas, Hamas'a, bu tutumu benimsemesi çağrısında bulundu. Abbas, şöyle devam etti:
“Bunu benimsemediği takdirde, “Hayatımızı devam ettiremeyiz, hedefimize ulaşamayız. Hala, 'Bunu tanımıyorum, şunu tanımıyorum' dersen, İsrail hükümetiyle nasıl bir anlaşmaya varabilirsin? Bizde de, öbür tarafta da 24 bakan var. Eğer birbirini tanımayı reddedersen, günlük sorunlar üzerinde nasıl anlaşırsın? Bu takdirde, her şey sıkışır, tıkanır, her şey tecrit olur. Bu bizi çöküntüye götürür.”
Halen hükümetin toplantıları video konferans yoluyla yaptığını hatırlatan Abbas, “Bir parçası Gazze'de, diğeri Batı Şeria'da olan hükümetin arasında tek bağlantı yolu bu. Böyle ülkeyi nasıl yönetir, günlük işlerimizi nasıl yaparız? Böylece, halkın elektrik su ya da herhangi bir sorununu nasıl çözebiliriz? Bunun sonuçlarının ne olacağını anlamaları lazım” dedi.
“FİLİSTİN'E MALİ DESTEK SÜRMELİ”
Abbas, gelecek ay yapılacak Dörtler Grubu toplantısından ise “çok şeyler beklediğini” vurguladı. Mahmud Abbas, toplantıda barış sürecinin ilerletilmesi, yol haritası uygulamasının tamamlanmasını ve İsrail'in tek taraflı atacağı adımların durdurulmasını istediklerini kaydetti.
“Filistin halkının, yaptığı demokratik seçim dolayısıyla cezalandırılmaması gerektiğini” yineleyen Abbas, Dörtler Grubu, Avrupa ülkeleri ve donör ülkelerden, Filistin'e yönelik mali desteklerini sürdürmelerini beklediklerini ifade etti.
OLMERT'E, “UZANAN ELİMİ TUT” MESAJI
Filistin lideri, İsrail'de 28 Mart'ta yapılan seçimin ardından hükümeti kurmakla görevlendirilen Başbakan Ehud Olmert'e de “Biz barışa hazırız. Uzanan elimi tut” mesajı gönderdi. Filistin hükümetinin, dış politika ve görüşme konusunda bir yetkisi bulunmadığını söyleyen Abbas, “İsrail hükümeti görüşme masasına geldiği takdirde, bizi hemen karşısında hazır bulacaktır” dedi.
İsrail'i, görüşmeleri yeniden başlatmamak amacıyla bahaneler bulmaya çalışmaktan vazgeçmeye çağıran Abbas, tüm bu bahaneleri kabul etmediklerini dile getirdi. Abbas, Olmert'in, “İsrail'in sınırlarını 2010 yılına kadar tek taraflı belirleme” kararıyla ilgili bir soruyu cevaplandırırken şunları kaydetti:
“Tek bir şey söyleyeceğim: Eğer, topraklarımızın yüzde 40'ını elimizden alarak, bizi tek taraflı bir harekete zorlayarak barış yaptıklarını mı sanıyorlar? Bunu kabul edebilir miyiz? Etmeyeceğiz. Bir yıl kabul ettirebilirler, belki 2 yıl, belki 10 yıl... Fakat sonrasında mücadele tekrar başlayacaktır. Belki bu çatışmayı sona erdirir, ama çözüm olmaz. Biz, Filistinliler ile İsrailliler arasında, bir bütün olarak bölgede barışa yönelik çözüm bulmaya uğraşıyoruz.”
Filistin lideri, Dörtler Grubu tarafından da benimsenen Yol Haritası çerçevesinde çözüm istediklerini kaydederken, İsrail'e, “Biz barış muhatabınızız. Barış için hazırız ve barışa bağlıyız” diye seslendi.
İsrail Başbakanı Olmert'in kendisini iyi tanıdığını ve hakkındaki her şeyi bildiğini kaydeden Abbas, “Uluslararası yükümlülüklere, bir bütün olarak barış sürecine bağlıyım. 1993'te Oslo Anlaşması'na imza attım. O günden bu yana da değişmedim. Şunu bilmesini istiyorum: Bir Filistinli muhatabı var. Hükümetini kurar kurmaz, Dörtler Grubu'nun gözlemciliğinde görüşme masasına oturalım isterlerse. İstemezlerse sadece biz ve onlar, 1, 2 veya 6 ay görüşürüz. Deneyip görelim. Çalışırsa devam ederiz. Diğer taraftan 'Hayır' deme seçenekleri de var” dedi ve sözlerini söyle tamamladı:
“Ama biz görüşme masasına gitmeye kararlıyız. Ehud Olmert'e, uzattığımız elimize elini uzatması çağrısında bulunuyor ve bunu istiyoruz.”