Güncelleme Tarihi:
DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da bulunduğu ve Türkiye’nin Suriye’ye olası müdahalesinin konuşulduğu toplantının ses kaydının yayınlanmasının ardından YouTube’un erişime kapatılması yurtdışında da tepkiye karşılandı. AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu komiseri Stefan Füle, resmi Twitter hesabına koyduğu Türkçe mesajda “Twitter, YouTube, Türkiye bu nereye varacak? Bilgi paylaşma özgürlüğüne saygı gösterilmeli, kısıtlama ölçülü olmalı” diye yazdı.
ABD: MAHKEME KARARI UYGULANSIN
Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf ise Twitter yasağında olduğu gibi YouTube yasağında da Türk hükümetine vatandaşlarının bu sitelere erişimini engellememe çağrısında bulundu.
Harf, günlük basın toplantısında soru üzerine şunları söyledi: “Twitter hakkında da söylediğim gibi, özgür ifadeye karşı her türlü yaklaşım ve davranışa karşı çıkıyoruz. Türk Hükümeti’ne vatandaşlarının Twitter gibi şimdi de YouTube’a olan erişimlerini engellememe çağrısı yapmaya devam ediyoruz. Dün Twitter hakkında gördüğümüz bir mahkeme kararı (Twitter’a erişimin engellenmesine dair yürütmenin durudurulması kararı) vardı. Uyulması için 30 gün süre verdiler. Umarız çok kısa zamanda karara uyarlar.”
Birleşmiş Milletler (BM) sözcü yardımcısı Farhan Haq, “Kasetin içeriği ve YouTube yasağına ilişkin BM’nin tepkisi ne olacak” şeklindeki bir soru üzerine şunları söyledi: “BM’nin tutumu bellidir. Suriye’de her türlü silahlandırmaya karşıyız. YouTube yasağı için de Twitter yasağı üzerine yaptığımız açıklama geçerlidir.” BM, Türkiye’ye Twitter yasağının kaldırılması çağrısı yapmıştı.
Sözcüden resmi açıklama
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcülüğü de, Hürriyet’e yaptığı yazılı resmi açıklamada şunları söyledi: “25 Mart’ta Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun talebiyle Ankara’daki ABD Büyükelçiliği, Dışişleri Bakanlığı, Federal İletişim Komisyonu (FCC) ve Ticaret Bakanlığı’ndan uzmanların katılımıyla bir görüşme ayarladı. Görüşmede Türkiye’nin yeni internet yasasıyla ilgili kaygılarımızı ve Twitter’ın kapatılmasını, internet özgürlüğü, mahremiyet ve internet yönetimi konusunda ABD’nin pozisyonunu ele aldılar.”