Güncelleme Tarihi:
AB Komisyonu’nun Avrupa Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn’ın Sözcüsü Maja Kocijancic, talep edilen cezalardan derin endişe duyduklarını belirterek, “Türkiye’nin yasalarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadında belirlenen Avrupa standartlarına uygun bir şekilde uygulanmasını sağlamasını ümit ediyoruz” dedi. Bağımsız ve şeffaf bir soruşturma hakkına da dikkat çeken Kocijancic, “Bunun sağlanmasının sorumluluğu Türk makamlarının özellikle de yargı makamlarının sorumluluğunda” diye konuştu.
GÖZDAĞI VEREN ORTAM KRİTERLERE TERS
Kocijancic, “İfade özgürlüğü, Kopenhag siyasi kriterlerine uygun olarak korunmalı. Gözdağı veren bir ortam buna ters düşüyor” dedi. Bu konunun raporlar aracılığıyla güçlü şekilde izlendiğini, sistematik ve düzenli şekilde Türk makamları nezdinde gündeme getirildiğini belirterek, “AB Yüksek Temsilcisi ve iki Komisyon üyesinin bu hafta Türkiye’ye yaptıkları ortak ziyarette de konu ele alındı” ifadelerini kullandı.
HANN: İSTENEN CEZALAR KARŞISINDA ŞOKE OLDUM
Konunun Türk yetkililerle mevcut olan farklı mekanizmalar aracılığıyla son derece açık şekilde ele alınacağını söyleyen Kocijancic, “Pozisyonumuz gayet açık. Endişelerimizi dile getirdik ve getirmeye devam edeceğiz. Hukuka saygı, temel haklar, yargının bağımsızlığı ve diğerleri katılım sürecinin odağında” dedi.
Hahn da önceki gün (çarşamba) sosyal medya mesajında Dündar ve Gül için talep edilen cezalar konusunda Şoke oldum” ifadesini kullanarak AB üyeliği için müzakere eden bir ülke olarak Türkiye’nin AİHS’ye uygun olarak ifade özgürlüğünün de aralarında bulunduğu insan haklarına tam saygıyı güvence altına alması gerektiğini belirtmişti.
ABD'DEN 'KAYGILIYIZ' AÇIKLAMASI
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner dünkü basın toplantısında Can Dündar ve Erdem Gül hakkında hazırlanan iddianameden büyük rahatsızlık duyduklarını söyledi. Toner konuya ilişkin açıklamasında şunları dile getirdi: "Olağanüstü sertlikteki suç isnadı, mahkeme öncesi tutuklama ve şimdi de, savcılık makamının ömür boyu hapis cezası talep etmesi; Türkiye'nin, ifade özgürlüğü, demokrasi, adil yargılama hakkı ve yargının bağımsızlığı gibi temel ilkelere bağlılığı hakkında cindi endişeler uyandırıyor. Bu nedenle, Türk yetkililerine; Türkiye'nin basın özgürlüğü hususundaki anayasal güvenceleri doğrultusunda, basın da dâhil tüm kuruluşların ve tüm bireylerin, her türlü fikir ve eleştiriyi dile getirme özgürlüklerinin temini konusunda çağrıda bulunuyoruz."