Güncelleme Tarihi:
Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye Büyükelçisi Nikolaus Meyer-Landrut, AB Konseyi’nin Suriyeli mülteciler için hazırladığı yeni mali paket ile 10 yıldır yaklaşık 4 milyon göçmene ev sahipliği yapan Türkiye’ye desteğinin devam edeceğini gösterdiğini kaydetti. Suriyeli mültecilerin Türk ekonomisine daha fazla katılıp katkıda bulunması için çeşitli programların Türk hükümeti ile belirlenip uygulanacağını anlatan Meyer-Landrut, Türk araştırmacıların Turkovac adı verilen yerli aşıyı geliştirmesinin COVID-19 ile mücadele açısından memnuniyet verici olduğunu kaydetti. AB Büyükelçisi, 23-24 Haziran günlerinde temaslarda bulunmak için gittiği Bursa’da Hürriyet’in sorularını yanıtladı. Büyükelçi’nin mesajları özetle şöyle:
MÜLTECİ DESTEĞİ SÜRECEK
“İnanıyorum ki (AB) Komisyon Başkanı, yaklaşık 10 yıldır Türkiye’de bulunan 4 milyon Suriyeliye dönük görevlerin gereklerine uygun bir miktar finansal yardımı açıklayacak. Bu destek, Suriyeli toplulukların gelişen gereksinimlerine odaklanarak Türk hükümetinin öncelikleri ışığında birlikte değerlendirilecek. Sağlık başta olmak üzere eğitim, mesleki öğretim, sosyo-ekonomik destek gibi temel alanları kapsayacak. Türkiye’de 8 yıldır, 10 yıldır yaşayan Suriyeliler var ve onların çocukları okullara gidiyorlar. Dolayısıyla eğitim, sosyo-ekonomik kalkınma çok daha önemli hale geldi.”
EŞGÜDÜM HALİNDEYİZ
“Avrupa’nın yardımı aslında Türk makamlarının, Türk belediyelerinin ve en geniş anlamıyla Türk halkının gösterdiği çabaların desteklenmesidir. Onları bu çabalarında desteklemek istiyoruz. Bu destek, Türk makamlarının hedeflerinden farklı bağımsız tek başına bir Avrupa programı değil. Uygulaması aşamasında da Türk hükümeti ile yakın eşgüdüm içinde olacağız.”
GÜMRÜK BİRLİĞİ VE VİZE
“2016’da üzerinde anlaşmaya vardığımız açıklama geçerliliğini sürdürüyor. Avrupa Konseyi, o açıklamada yer alan Gümrük Birliği ve vize serbestisi gibi her bir başlıkla ilgili aşamalı çalışmasına devam ediyor. Gümrük Birliği modernizasyonu ile ilgili olarak, ilk aşamada, mevcut Gümrük Birliği ile ilgili yerine getirilmemiş ticaret konularının Türk hükümeti ile birlikte çözülmesi gerekiyor. Yeni Ticaret Bakanı (Mehmet Muş) 14 Haziran’da Brüksel’deydi ve bu konularda ne kadar süratli ilerleyebileceğimizi göreceğiz. Mevcut anlaşmanın tam olarak uygulanması modernizasyon için de yardımcı olan bir iklim yaratır.”
TAKDİRE DEĞER GELİŞME
Gerilimin düşmesi gerçekten takdir edilen bir gelişme. Son 6-7 aydır Doğu Akdeniz’de gerilimin düşmesi ve bunun kalıcılığı Türkiye’nin gösterdiği itidalin sonucu. Türk-Yunan diyaloğu başladı. NATO marjında da Cumhurbaşkanı ve Başbakan görüştüler. Bu gerçekten, bazı kararların geliştirilmesi için uygun iklim yaratılması açısından çok iyi bir şekilde not edildi.”
TURKOVAC OLUMLU BİR GELİŞME
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Türkiye ziyaretinde dile getirdiği gibi sağlık konusunda süratli bir şekilde Türkiye ile yüksek diyalog geliştirmek istediklerini söyleyen AB Temsilcisi Landrut, “Dünyada ve Türkiye’de geliştirilen her etkin ve güvenilir aşı iyi bir gelişme ve araştırma kapasiteleri memnuniyet verici. İlerleyen yıllarda da aşıya ihtiyaç olacak. Aşıların virüsün değişik varyantlarına karşı etkili olduğundan da emin olmalıyız. COVID bizlerle olmaya devam edecek. Şimdi aşılama en büyük sorunlarımızın üzerinden gelmemize yardımcı olsa da bu meseleyle biraz daha uğraşmak zorunda kalacağız. Bunun nedenlerinden biri de dünyanın geri kalanındaki aşılamanın Avrupa ve Türkiye’ye oranla çok daha yavaş olması” dedi.
BURSA İYİ BİR ÖRNEK
İklim değişikliğinin de Türkiye-AB diyaloğunda önemli bir unsur olmasını beklediğini söyleyen Landrut, şunları dedi: “Bursa’da 25 yıllık Gümrük Birliği’nin olumlu etkilerinin yarattığı başarının somut kanıtlarını bulabilirsiniz. Otomotiv sektöründe Türk sanayisinin Avrupa değer zinciriyle ne kadar birleşmiş olduğunu da görürsünüz. Çevresel sorunların aşılması için bu sektörde yaşanacak dönüşümler, örneğin dijitalleşme, değer zincirinin etkilenmesine neden olacak. Bursa gibi otomotiv sektörünün merkezi olan bir kentte yapılacak işbirliği çok iyi bir örnek olabilir.”