Güncelleme Tarihi:
AB Zirvesi devam ederken Türkiye ile ilgili görüşmelerin tamamlanmasının ardından zirve bildirisinin Türkiye hakkındaki bölümü kamuoyuyla paylaşıldı.
AB Konseyi'nin Doğu Akdeniz'deki durumu ve AB-Türkiye ilişkilerini yeniden görüştüğüne dikkat çekilen bildiride, Doğu Akdeniz'de güvenli ve istikrarlı bir çevrenin, Türkiye ile karşılıklı faydalı ve iş birliğini geliştiren ilişkilerin, AB'nin stratejik çıkarına olduğu vurgulandı.
Bildiride, Doğu Akdeniz'de gerginliğin düşmesinin olumlu karşılandığı ve bunun sürdürülmesi gerektiği ifade edildi.
AB'nin Türkiye ile aşamalı, orantılı ve geri dönülebilir biçimde ortak çıkarları içeren pek çok alanda iş birliğini arttırmaya hazır olduğuna işaret edilen bildiride, AB liderlerinin AB ile Türkiye arasındaki Gümrük Birliğinin güncellenmesine yönelik yetkilendirme için teknik çalışmaların başlamasını not ettiği belirtildi.
GÜMRÜK BİRLİĞİ VE YÜKSEK DÜZEYLİ DİYALOG
Gümrük Birliğinin güncellenmesine yönelik yetkilendirmenin, AB Konseyi'nde ilave yönlendirme ile kabul edilebileceği dile getirilen bildiride, mevcut Gümrük Birliğinin uygulanmasında yaşanan sıkıntıların giderilmesi ve bunun AB üyesi bütün ülkelere etkin biçimde uygulanması gerektiği kaydedildi.
Bildiride, AB liderlerinin göç, sağlık, iklim, terörle mücadele ve bölgesel meseleler gibi karşılıklı çıkara dayalı konularda Türkiye ile yüksek düzeyli diyalog hazırlıklarını not ettiği vurgulandı.
SURİYELİLER İÇİN RESMİ TEKLİFİN SUNULMASI İSTENDİ
Bildiride, "AB Konseyi, AB Komisyonuna Türkiye, Ürdün, Lübnan ve bölgenin diğer bölümlerindeki Suriyeli mülteciler ve ev sahibi topluluklara sağlanacak finansmanın devamı için resmi teklifi gecikmeksizin sunması çağrısını yapmaktadır." denildi.
Kıbrıs konusundaki çözümün siyasi eşitliğe dayalı iki toplumlu, iki bölgeli federasyon temelinde sağlanabileceği yönündeki AB tezine dikkat çekilen bildiride, AB liderlerinin kapalı Maraş'ın statüsünün önemine vurgu yaptığı, BM Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanması için çağrıda bulunduğu ifade edildi.
AB Konseyi, İsviçre'nin Cenevre kentinde yapılan Kıbrıs konulu görüşmelerin, resmi müzakerelerin başlamasını sağlamamasından üzüntü duyulduğunu, AB'nin süreci desteklemede aktif rol oynamayı sürdüreceğini kaydetti.
Türkiye'de hukukun üstünlüğü ve temel haklarla ilgili gelişmelerin endişe kaynağı olduğu savunulan bildiride, siyasi partilerin, insan hakları savunucularının ve medyanın hedef alındığı ileri sürülerek, bunların demokrasi, hukukun üstünlüğü ve kadın haklarında gerilemeye neden olduğu iddia edildi.
Bildiride, "AB Konseyi, bölgesel barış ve istikrarda Türkiye ve AB'nin ortak çıkarları doğrultusunda Türkiye ve tüm aktörlerin bölgesel krizlerin çözümüne olumlu katkı yapmasını beklemektedir." değerlendirmesinde bulunuldu.