Güncelleme Tarihi:
Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel’in, genişlemeye ilişkin olarak spesifik tarih önerisinde bulunması daha şimdiden tartışmaya neden oldu. Önceki gün Bled Stratejik Forumu’nda (BSF) konuşan Michel, 2030’da hem AB’nin hem de aday ülkelerin genişleme için hazır olması gerektiğini söyledi. AB Komisyonu’ndan ise Brüksel’in genişlemeye ilişkin tarih değil liyakatı öncelediğine işaret eden açıklama geldi.
TARİH ÖNEMLİ DEĞİL
Michel, en kıdemli ve müzakere süreci en yavaş ilerleyen aday ülke olan Türkiye’ye ilişkin herhangi bir atıf içermeyen konuşmasında, AB’nin güvenilir olması için zamanlamadan ve kendi ev ödevinden bahsetmesi gerektiğini belirterek, “AB stratejik gündemine hazırlanırken kendimize açık bir hedef koymalıyız. Her iki tarafta da 2030’a kadar genişleme için kendimizi hazırlamalıyız” dedi. AB Komisyonu sözcülerinden Dana Spinant ise dün, genişlemenin AB açısından siyasi bir öncelik olduğunu kaydederek, “Her zaman genişlemenin liyakat temelli olduğunu söyledik ve bu böyle kalmalı” dedi. Spinant, AB Komisyonu’nun herhangi bir tarihe odaklanmadığının altını çizdi.
ÜYELER MESAFELİ
AB Komisyonu’nun açıklaması üye ülkelerin genel görüşünü yansıtan bir içeriğe sahip. AB genişleme sürecinde taahhütlere bağlı kalınmayan çok sayıda takvim ve tarih gündeme geldi. Genişleme söz konusu olduğunda spesifik bir tarih verilmemesi neredeyse resmi AB politikası. Görev süresi gelecek yıl sona erecek olan Michel, genişleme için AB’de siyasi irade olduğunu düşünse de önerisine üye ülkelerin tümünden destek alma ihtimali çok düşük. BSF’deki konuşmasının ardından Sloven medyasına konuşan Michel, 2030 önerisinin arkasında durma niyetinde olduğu izlenimi verdi.
MICHEL KARARLI
Bu hedefi gerçekçi ve iddialı olarak niteleyen ve Avrupa tarihinde ilk kez bir Avrupa kurumu liderinin tarih konusunda bu kadar net olduğunu belirten Michel şunları söyledi: “Bu her şeyin kolay olacağı anlamına gelmiyor ancak siyasi iradeye sahipsek, birlikte çalışmak istiyorsak, her iki taraf da samimi olmak istiyorsa, bölgedeki ve AB içindeki insanlar için gerçek sonuçlar elde etmenin mümkün olduğu anlamına geliyor.”
Türkiye’yi de yakından ilgilendiren genişleme konusu bu yıl sonuna kadar yapılacak, liderler düzeyindekiler de dahil olmak üzere çok sayıda toplantının ana gündem maddesini oluşturacak. m Güven ÖZALP / BRÜKSEL