Güncelleme Tarihi:
AP’de yapılan oylamada 327 aleyhte, 383 lehte oy alan Von Der Leyen, Komisyon’un ilk kadın başkanı olarak AB tarihine geçti. Basit çoğunluk olan 374 oyu alması gereken Von Der Leyen’in sadece 9 oy farkla seçilmesi görev yapacağı beş yıllık sürede manevra alanının çok dar olacağı anlamına geliyor. Selefi Jean Claude Juncker, 2014’te şimdikine kıyasla çok daha homojen bir yapıya sahip olan AP’den 422 oy almıştı.
Oylama anına kadar sonucun kestirilemediği bir hava hâkimken başından bu yana eleştirel bir yaklaşım içinde olan ancak kurumsal kriz istemeyen Sosyalist ve Demokratlar’ın (S&D) şartlı destek kararı alması tabloyu Von Der Leyen lehine değiştirdi. Tavır değişikliğinde Leyen’in oylama öncesinde yaptığı konuşma ve yazılı taahhütleri etkili oldu.
Görevine 1 Kasım’da başlayacak olan Von Der Leyen, hukukun üstünlüğünün egemen, cinsiyet eşitliğinin güçlü olacağı çevre dostu bir Avrupa vaat etti. Hukukun üstünlüğü konusunda tavizsiz bir yaklaşım sergileyeceğinin altını çizen Alman siyasetçi, AB Komisyonu’nda kadın ve erkek üyelerin eşit sayıda olacağı taahhüdü altına girdi. AB’nin çevre ve iklim krizi bağlantılı mevcut hedeflerini daha yükseğe çekmek de Von Der Leyen’in öncelikleri arasında.
MERKEL ÇİZGİSİNDE
Türkiye’nin AB üyeliği konusunda Almanya Başbakanı Angela Merkel ile aynı çizgide olan Leyen, beş yıllık programının genişlemeyle ilgili bölümünde odağa Batı Balkanlar’ı yerleştirdi. Türkiye ise bu belgede ya da AP’de yaptığı konuşmada gündeme gelmedi. Alman siyasetçinin dış ilişkiler konusundaki en önemli mesajlarından biri ise AB’de bu alandaki kararların oybirliği değil nitelikli çoğunlukla alınması için çalışacağına yönelik taahhüdüydü.
Konuşmasını Almanca, İngilizce ve Fransızca yapan Von Der Leyen, aşırı sağ ve popülistlerin kendisine yönelik eleştirilerine karşı, “Her söylediğiniz en derin değerlerime aykırı olduğundan bana oy vermeyeceğiniz için oldukça rahatladım” dedi.
AVRUPA’YA TUTKUYLA BAĞLI
Brüksel doğumlu, 7 çocuk annesi, 61 yaşındaki Von Der Leyen, “Alman ve Aşağı Saksonyalı olduğumu öğrenmeden önce Avrupalıydım. Bu nedenle de benim için tek bir şey söz konusu: Avrupa’yı birleştirip güçlendirmek” diyecek kadar tutkulu bir Avrupa yanlısı. Babasının AB Komisyonu’ndaki görevi nedeniyle 13 yaşına kadar Brüksel’de yaşadı. Babası, aşırı solun siyasileri hedef aldığı bir dönemde Almanya’da siyasete atılınca gençliği polis koruması altında geçti.
TAKMA İSİM KULLANDI
Tehditler nedeniyle Londra’ya taşınmak zorunda kaldı ve güvenlik gerekçesiyle Rose Ladson takma adını kullanarak amcasının dairesinde yaşadı. Ekonomi ve tıp eğitimi aldı. 32 yaşında CDU üyesi oldu, 2009’da da Federal Parlamento’ya girdi. Siyasette yıldızı Angela Merkel döneminde parladı. Önce Aile Bakanı sonrasında Almanya’nın ilk Savunma Bakanı oldu. Federal bir Avrupa ve ‘Avrupa ordusu’ fikirlerinin en önemli destekçilerinden olmasına karşın Avrupa savunmasında NATO’nun önemine inanıyor.