Güncelleme Tarihi:
Juncker, Fransa'nın Strasbourg kentindeki Avrupa Parlamentosu'nda geleneksel olarak her yıl gerçekleştirilen "Birliğin Durumu" konuşmasını yaptı. Büyük kısmını mülteci krizine ayırdığı açıklamalarına "Korkma zamanı değil" diyerek başlayan Juncker, şunları söyledi:
-- Avrupa Birliği iyi bir durumda değil. Avrupa'dan yoksun, birlikten yoksun. Bu değişmek zorunda.
-- Biz Avrupalılar olarak Avrupa'nın bir dönemde hemen hemen herkesin mülteci olduğu bir kıta olduğunu unutmamalıyız.
-- Biz Avrupalılar sığınma hakkının neden en temel ve en önemli haklardan biri olduğunu bilmek ve asla unutmamak zorundayız.
-- İnsanlara yardım etmek için gerekli araçlara sahibiz.
-- Avrupa II. Dünya Savaşı'nda yaşananlardan çıkarılan dersi hatırlamalı.
-- Avrupa sahip olduğu barış ve istikrarla gurur duymalı.
-- IŞİD'den kaçan insanlara yardım etmeliyiz.
-- Türkiye'yi, Ürdün'ü ve Lübnan'ı Suriyeli sığınmacılar konusunda yaptıkları için alkışlamak gerek. Onlar bizden daha Avrupalı olmayı başardılar.
ZORUNLU KOTA: RAKAM 160 BİN
Avrupa Komisyonu'nun Mayıs ayında önerilen 40 bin rakamına ek olarak 120 bin göçmenin daha yeniden yerleştirilmesi için bir kota sistemi teklif ettiğini söyleyen Juncker, "Bu zorunlu bir şekilde yapılmalı. Rakam 160 bin. Umarım bu kez herkes hemfikir olur. Laf değil, ihtiyaç duyulan şey eylem" şeklinde konuştu.
Kış mevsiminin yaklaştığını hatırlatarak, "Biz gerçekten ailelerin tren istasyonlarında, soğuk gecelerde çadırlarda uyumalarını mı istiyoruz" diye soran Juncker, "Söz konusu mültecilerse, bunun dini, inancı, felsefesi olmaz" dedi.
Mültecilerin kabul edildikleri ülkelerde çalışmaları için yasal değişikliklerin yapılması gerekliliğine dikkat çeken Juncker, "Avrupa Birliği'nin sınır korumasının güçlendirilmesi gerektiğini de" sözlerine ekledi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker'in konuşması sırasında Avrupa Parlamentosu'nun İtalyan üyesi Gianluca Buonanno, yüzünde Almanya Başbakanı Angela Merkel maskesiyle yerinden kalkarak, Juncker'in elini sıktı. Göçmen karşıtı fikirleriyle tanınan ve sağcı bir politikacı olan Buonanno, alkışlanan bu eylemi, Şansölye Merkel'in Avrupa'ya kafasındaki "sığınmacı politikası"nı dayattığını göstermek için yaptı.
O ÜLKELER AB ÜYESİ OLMA HAKKINI KAYBEDER!
Junker, ayrıca aralarında Türkiye, Arnavutluk ve Kosova'nın da bulundu bir "güvenli ülkeler listesi" açıkladı. Söz konusu ülkelerden bu yıl binlerce insan kaçtı. "Güvenli" olarak sınıflandırılan bu ülkelerden Avrupa'ya sığınmak isteyen kişilerin iltica başvuruları belirli şartlar altında kabul edilecek. Bu ülkelerin vatandaşı olan kişiler, Avrupa'ya sığınmak için şiddet gördüklerini ya da baskı altında olduklarını kanıtlamak zorunda. Junker konuşmasında, "Bu ülkeler bilmek zorunda ki listeden çıkarıldıklarında AB üyesi olma haklarını da kaybedecekler" dedi.
KOTAYA UYMAYAN ÜLKEYE CEZA
Plan kapsamında, İtalya, Yunanistan ve Macaristan'da bulunan 120 bin göçmen Almanya, Fransa ve İspanya'ya gönderilecek. Mayıs ayında ise İtalya ve Yunanistan'daki 40 bin göçmenin diğer AB ülkelerine dağıtılması öngörülmüştü.
Her ülkenin alacağı göçmen sayısı o ülkenin milli geliri, nüfusu, işsizlik oranı ve hali hazırda işlemde olan sığınma başvurusu sayısına göre belirleniyor.
Bu kotalara uymayan ülkelere para cezaları uygulanması öngörülüyor.
Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Polonya ve Romanya zorunlu kota sistemine karşı çıkarken Almanya bu yıl içinde 800 bin mülteci alacağını açıklamıştı.
14 EYLÜL’DE TARTIŞILACAK
Juncker'in aşağıda sıralanan önerileri, 14 Eylül'de Avrupa Birliği İçişleri Bakanları Toplantısı'nda tartılşılacak.
-- AB ülkelerinin toplam 160 bin mülteciden paylarına düşen kısmını almaları...
-- Gelecekte kriz durumlarıyla daha hızlı baş etmek için kalıcı bir yerleştirme sisteminin uygulanması...
-- AB'nin ortak sığınma başvuru sisteminin güçlendirilmesi...
-- Mültecilerin AB'ye ilk giriş yaptıkları ülkede sığınma başvurusunda bulunmasını öngören mevcut sistemin gözden geçirilmesi...
Avrupa Parlamentosu üyeleri, "Avrupa Kale Değildir", "Mülteciler Hoş geldiniz" pankartlarıyla eylem yaptı.
PAZAR GÜNÜ ANNESİNİ KAYBETMESİNE RAĞMEN...
Reuters'ın haberine göre; Lüksemburg eski başbakanı olan Juncker, hafta sonunda annesini kaybetmesine karşın konuşmasında bu konuya değinmedi. Juncker'in ardından konuşan sözcü ise "annesi Marguerite'i pazar günü 87 yaşında hayatını kaybetmesine ve babasının ağır hasta olmasına rağmen randevusuna sadık kaldığı için" 60 yaşındaki lidere teşekkür etti.