Güncelleme Tarihi:
Yaz tatilinin ardından Avrupa Birliği’ndeki Türkiye hareketliliği hız kesmeden devam ediyor. Avrupa Parlamentosu (AP), AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi’nin Ankara ziyaretinin ardından ve AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in ilişkilerin geleceğine yönelik raporunun hemen öncesinde Türkiye raporunu onayladı.
YAKIN BİR KOMŞU
AP’de 18’e karşı 434 oyla kabul edilen rapora ilişkin oturumda konuşan Varhelyi, “Türkiye ile ilişkilerimiz bizim için kilit öneme sahip. Türkiye bir aday ülke, bir NATO müttefiki, yakın bir komşu ve Ortadoğu, Güney Kafkasya ve Karadeniz bölgelerinin istikrar ve güvenliği için kilit bir ortak olmaya devam ediyor” dedi. AB’nin, Türkiye’yle işbirliğine dayalı ve karşılıklı yarar sağlayan bir ilişkinin geliştirilmesinde stratejik bir çıkara sahip olduğunu söyleyen Varhelyi, “Başta dijital ve yeşil dönüşüm, ekonomi, enerji, göç ile mültecilere ve ev sahibi toplumlara yardım olmak üzere ortak ilgi alanlarımızda ilişkilerimizin ilerletilmesi için önemli bir potansiyel var” diye konuştu.
İLERLEMELER OLABİLİR
İlişkilerin geleceği için ortak anlayışa ihtiyaç olduğunu belirten Varhelyi, “Her iki tarafın da çaba göstermesi gerekiyor. Gümrük Birliği, vize kolaylığı, enerji ve teknoloji, yatırımlar, gıda güvenliği hızla ilerleyebileceğimiz alanlardan bazıları” dedi. İlişkilerin gelişmesi için Kıbrıs sorununda ilerlemenin elzem, Türkiye’de reform ve ikili ilişkilerde elverişli bir siyasi ortamın gerekli olduğu da Varhelyi’nin vurguları arasında yer aldı.
MÜZAKEREYE DEVAM
Son dönemde Türkiye ile ilişkilerin alternatif bir formatla sürdürülmesine yönelik tartışmalar yoğunlaşsa da Komisyon ve üye ülkelerin genelinin yanı sıra AP’nin önemli bir bölümünün de müzakere sürecinin sona erdirilmesine karşı olduğu dün bir kez daha görüldü. AP üyeleri, Türkiye’nin üyelik sürecinin sona erdirilmesi vurgusunun yer aldığı değişiklik önergelerini reddettiler.
TÜRKİYE’Yİ ANMADI
- AP oturumu, en azından Ankara somut adım atana kadar, ilişkilerin katılım süreci bağlantılı unsurlarında gelişme olmayacağını bir kez daha teyit edereken AB Komisyonu Ursula von der Leyen de üyeliğin liyakate dayalı olduğunu ve Komisyon’un bu ilkeyi her zaman savunacağını söyledi. AP’de, yıllık “Birliğin Durumu” konuşmasını yapan von der Leyen, Ukrayna, Batı Balkan ülkeleri ve Moldova’ya, “Geleceğiniz AB’de” mesajını net şekilde verirken katılım müzakeresi yürüten aday ülke statüsündeki Türkiye’ye tek kelime atıf yapmadı.
DIŞİŞLERİ’NDEN TEPKİ
- İspanyol parlamenter Nacho Sanchez Amor tarafından kaleme alınan ve Türkiye ile “paralel ve gerçekçi” ilişki talebinin yer aldığı belgede Türkiye-Rusya ilişkileri olumsuz bir tonda yer alıyor. Rum tezleri ışığında oluşturulan Kıbrıs bölümü çok uzun ve iki devletli çözümden vazgeçilerek Birleşmiş Milletler çerçevesine dönülmesi çağrısı içeriyor. İnsan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne yönelik eleştiriler tekrarlanıyor. Türkiye’nin izlediği dış politikanın AB’ninkiyle uyum orranının yüzde 7’ye gerilediği vurgusu var. Öte yandan Dışişleri Bakanlığı, raporun, Türkiye karşıtı çevrelerin dezenformasyonuna dayalı haksız itham ve önyargılarla dolu olduğunu belirterek, “AP’nin ilişkilerimizin belkemiği olan katılım müzakereleri yerine farklı arayışları gündeme getirmesini akıl dışı buluyoruz” açıklamasını yaptı.