AB, Kıbrıs müzakerelerinde bulunmak istiyor
Güncelleme Tarihi:
AB Yüksek Temsilcisi Borrell, "Kıbrıs sorunu çok açık şekilde bir AB sorunudur. Kıbrıs, şimdi ve birleşmeden sonra da AB'nin üyesidir. Bölgesel istikrar ve Doğu Akdeniz'deki refah Kıbrıs sorununun çözümüne yakından bağlıdır." ifadesini kullandı.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, geçen hafta Kıbrıs'ta KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis ile yaptığı görüşmeleri blog yazısında değerlendirdi.
Kıbrıs müzakerelerini yeniden başlatma girişimlerinin sıfırdan bir başlangıç olmadığını, Birleşmiş Milletlerin (BM) çizdiği bir çerçeve bulunduğunu kaydeden Borrell, "BM, kalıcı barış bulunması için parametrelerde çok açıktır. BM Güvenlik Konseyinin 29 Ocak 2021 tarihli 2561 sayılı kararı, siyasi eşitliği olan iki toplumlu, iki bölgeli federasyon temelinde kapsamlı bir çözüm için çağrı yapmaktadır. Avrupa Birliği tamamen BM çizgisini desteklemektedir." ifadesini kullandı.
Borrell, Kıbrıs sorununa çözümün dışarından gelemeyeceğini, çözüm bulunmasının öncelikle Kıbrıslıların sorumluluğu olduğunu vurgulayarak bunun karmaşık bir süreç olduğunu, "Anastasiadis ve Tatar'ın ortak bir zemin bulmak için BM ile çalışmak konusundaki hazır duruşundan cesaret aldığına" işaret etti.
"Görüşmelere dönmek ve çözüm bulmak için olumlu bir kararlılık hissettim." diyen Borrell, AB olarak liderlere yardıma hazır olduklarını belirtti. Borrell, şöyle devam etti:
"Kıbrıs sorunu çok açık şekilde bir AB sorunudur. Kıbrıs şimdi ve birleşmeden sonra da AB'nin üyesidir. Bölgesel istikrar ve Doğu Akdeniz'deki refah Kıbrıs sorununun çözümüne yakından bağlıdır. Gelecekteki çözüm özellikle AB müktesebatına uyumlu olmalıdır ve AB'nin bütünlüğü ile karar alma sorumluluğu ve süreçlerini korumalıdır. AB resmi Kıbrıs Konferansının gözlemcisidir. Bu nedenlerle AB, yeni çözüm müzakerelerine ne kadar erken müdahil olursa o kadar iyi olacaktır."
Borrell, "Kıbrıslı Türklerin AB vatandaşları" olduğunu, Kıbrıs'ın AB üyeliğinin tüm Kıbrıslıların çıkarına olduğunu savundu ve AB'nin Kıbrıs Türk toplumu için 2006'dan beri 600 milyon avroluk yardım yaptığını aktardı.
"Kıbrıs meselesi aynı zamanda Türkiye-AB ilişkileri bakımından önem taşımaktadır." değerlendirmesini yapan Borrell, zorlu bir 2020'den sonra ilişkilerin dönüm noktasına doğru yaklaştığını, Doğu Akdeniz'deki sakinliğin kırılgan olduğunu, Kıbrıs müzakerelerinde ilerleme sağlanmasının her zamankinden daha fazla önemli olduğunu vurguladı.
Borrell, "Başarı, bölgesel istikrar ve genel dünya barışı için hayati önemdedir." ifadesine yer verdi ve AB olarak Kıbrıs müzakerelerine destek vereceklerini kaydetti.