Güncelleme Tarihi:
Türkiye, vatandaşlarının seyahat özgürlüğünü kısıtlayan vize uygulamaları konusunda sürekli yeni adımlar atıyor.
En son adım, Endonezya ile vize muafiyeti konusunda varılan uzlaşma oldu. Ancak uzlaşmaya varılmış olmasına rağmen, bu ülke ile vizelerin kalkmasının en erken gelecek yıl olacağı yorumları yapılıyor. Çünkü iki ülke Cumhurbaşkanının, “vizeler kalksın” siyasi iradesini ortaya koymuş olmasına rağmen, bürokrat işlemlerin zaman alacağı belirtiliyor.
Öncelikle vize muafiyeti konusunda görüşmeler başlayacak. İki taraf da, muafiyet anlaşmasının taslağını hazırlayacak. Bu taslaklar gönderilecek, karşıdan yanıt beklenecek. Üzerinde farklılık olan maddeler üzerinde yeniden uzlaşma sağlanmaya çalışılacak. Tüm metin üzerinde uzlaşma sağlandığında ise, metin yetkililer tarafından parafe edilecek.
İmza için ise, bir “vesile” beklenecek. Bu “vesile”, çoğunlukla iki ülke arasındaki üst düzey ziyaretler. Ya bir Türk yetkili Endonezya’ya gittiğinde, ya da üst düzey bir Endonezyalı yetkili Türkiye’ye geldiğinde, imzalar törenle atılacak. Ardından da anlaşma, parlamentoların onayına sunulacak.
Kısacası, Endonezya ile vize muafiyeti bekleyenler;
Henüz sadece bu konuda alınmış bir karar var. Kararın uygulamaya geçmesi, yani vizenin kalkması için ise, tüm bu uzun bürokrasinin tamamlanması gerekiyor.
AB İLE VİZE DE BAŞKA BAHARA
Türk vatandaşlarının belki de en çok seyahat ettikleri bölge olan Avrupa’ya vize kolaylığı konusunda Ankara, Avrupa Birliği ile masaya oturmaya hazırlanıyor.
Ancak “masaya oturma süreci” bile sancılı geçiyor.
AB, Türklere vize kolaylığı için iki şart öne sürmüştü; Biyometrik pasaport ve AB ile Türkiye arasında “geri kabul anlaşması” imzalanması.
Biyometrik pasaport konusu halledildi.
Türkiye üzerinden Avrupa Birliği ülkelerine geçtiği belirlenen mültecilerin, yakalandıklarında Türkiye’ye gönderilmesini öngören “geri kabul anlaşması” konusunda da tam bir mutabakat sağlandı.
Türkiye ve AB, Geri Kabul Anlaşması metni üzerinde tam olarak uzlaşıp, imza aşamasına geldiler.
Ancak imza için bu kez Türkiye “ayak diremeye” başladı;
Bunun gerekçesi, AB Komisyonu’nun hala Ankara ile “vize muafiyet şartlarını” görüşmek için AB’nin en yetkili organı olan ve hükümetlerin temsil edildiği Konsey’den yetki alamaması.
AB şimdi, “siz geri kabul anlaşmasını imzalayın, biz yetkiyi alırız” diye baskı yapıyor Türkiye’ye.
Ancak Türkiye, “önce vize muafiyeti için görüşme yetkisini alın, biz de geri kabul anlaşmasını parafe ederiz” tezini işliyor. Kısacası, AB’nin geri kabulü Ankara’ya kabul ettirip, kendisinin vize muafiyeti konusunda “ipe un sermesinden” endişe ediliyor.
Türkiye’nin bu konudaki tavrı net;
AB ile vize muafiyeti anlaşması üzerinde tam mutabakat sağlanmadan, kesinlikle geri kabul anlaşması yürürlüğe sokulmayacak.
İzlenecek politika şu;
AB ile vize muafiyeti konusundaki görüşmelerde gelişme sağlandıkça, Geri Kabul Anlaşması konusunda adım atılacak. Yani, vize muafiyeti konusunda belli bir noktaya gelindiğinde, daha önce parafe edilmiş olan Geri Kabul Anlaşması resmen imzalanacak. AB ile vize muafiyeti konusunda tam bir anlaşmaya varıldığında ise, Geri Kabul Anlaşması TBMM’ye sunulacak.
İki anlaşmanın da “aynı dönemde” TBMM’den geçirilmesi sağlanacak.