Güncelleme Tarihi:
MÜLTECİ krizine karşı alınacak önlemler kapsamında Türkiye’yle etkili ve yoğun işbirliğini olmazsa olmaz olarak gören Avrupa Birliği ile Ankara arasında kıran kırana yürütülen pazarlıklar olumlu sonuç verdi. Türkiye’de sabah 04:00’a kadar yürütülen pazarlıkların ardından AB liderleri Brüksel’deki zirvede Türkiye konusunda ortak pozisyon belirlemek için yoğun çaba harcadı. Üye ülkeler arasında yaşanan görüş ayrılıkları zirve sonunda aşıldı ve bir eylem planı üzerinde anlaşıldı.
VİZE MUAFİYETİ SÜRECİ HIZLANDIRILACAK
AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, Türkiye’deki mültecilerin Türkiye’de kalmasını ve Türkiye üzerinden AB’ye geçmelerinin engellenmesini sağlayacak bir plan üzerinde anlaşıldığını söyledi. Juncker’in anlaşmayla ilgili olarak verdiği tek detay vize muafiyeti sürecinin temel ilkelerden vazgeçilmeden hızlandırılacağı oldu.
Juncker, Türkiye'yle vizelerin kaldırılmasına dair bir soru üzerine, “Bu konuda çok net olmak isterim. Türk ortaklarımızla vize serbestisini hızlandırma konusunda anlaştık. Ancak bu, temel kriterlerden uzaklaşacağımız anlamına gelmiyor. Türkiye için başka bir kriter olmayacak. 2016 baharında ilerlemeyi ele alacağız” diye konuştu.
Almanya Başbakanı Angela Merkel de Türkiye ve Almanya arasında bazı fasılların açılacağını doğruladı.
Merkel, mülteciler için yönelik kullanılmak üzere yaklaşık 3 milyar euroluk yardımın gündemde olduğunu kaydetti. Merkel mali yardım konusunda detayların müzakere edileceğini de sözlerine ekledi.
TÜRKİYE’NİN DÖRT TALEBİ
Diplomatik kaynaklara göre AB’nin mülteci sorununu masaya yatırdığı ancak “Türkiye zirvesi” havasına bürünen zirvede ele alınan “Türkiye’nin istek listesi” şu maddelerden oluştu:
- AB’nin zaten Türkiye’ye tahsis ettiği fonlardan kanalize edilecek 1 milyar Euro yerine 3 milyar Euro düzeyinde “taze kaynak”.
- Vize muafiyeti sürecinin hızlandırılarak 2016 içinde sonuca ulaştırılması.
- Müzakere sürecinde “enerji”, “ekonomik ve parasal politika, “dışişleri, güvenlik ve savunma politikası”, “eğitim ve kültür”, “yargı ve temel haklar” ve “adalet, özgürlük ve güvenlik” başlıklarının açılmasının garanti edilmesi.
- Eskiden olduğu gibi Türkiye’nin AB zirvelerine davet edilmesi ve “güvenli ülke” listesine alınması.
Bu talepler özellikle üyelik müzakereleriyle mülteci konusunun ilişkilendirilmesine karşı çıkan ülkelerde rahatsızlık yarattı. Türkiye’ye karşı fazla taviz verilmemesinden yana olan ülkeler, insan hakları ve temel özgürlükler alanındaki olumsuz tablonun görmezden gelinemeyeceği tezini işledi. Göç sorunundan doğrudan etkilenen ülkelerin başını çektiği bir diğer grup ise çözüm odaklı bir işbirliği için Ankara’nın bazı taleplerinin karşılanmasının kaçınılmaz olduğunu savundu.
2013’TEKİ KURALLAR GEÇERLİLİĞİNİ KORUYACAK
Geri kabul anlaşması (GKA), temel olarak, Türkiye üzerinden Avrupa'ya giden kaçak göçmenlerin Türkiye’ye geri gönderilmesini öngörüyor. AB liderleriyle Türkiye arasında varılan son mutabakat uyarınca; GKA ve vize muafiyeti sürecindeki teknik değerlendirme hızlandırılacak. 2013'te belirlenen kuralların hepsi geçerliliğini koruyacak. Bu kurallar Türkiye’nin belge güvenliği, göç idaresi, kamu düzeni ve güvenliği, temel haklar, geri kabul ile istatistikler alanlarında adım atmasını gerektiriyor.
Geçen yıl yayımlanan ilk teknik değerlendirme raporunda Türkiye’nin vize muafiyeti için hazırlanan yol haritasındaki birtakım kriterlerin uygulanmasında iyi ilerleme sağladığı ve kriterlerin tamamını karşılama konusunda daha fazla ilerleme sağlama kapasitesine sahip olduğu belirtilmişti. Türkiye 2015 yılında da belirlenen teknik kriterlerin bir bölümünü daha karşılar duruma geldi.
AB, 2013’ten bu yana geri kabul anlaşmasıyla vize muafiyeti sürecinde bir bağ kurmuş durumda. Dolayısıyla bu alanda dün mülteci sorunu ve vize muafiyeti arasında kurulmuş yeni bir bağ söz konusu değil.
Türkiye’nin vize muafiyetini almaması durumunda GKA’yı uygulamama hakkı var.
ÖNCELİĞİN İŞ DÜNYASI TEMSİLCİLERİ VE ÖĞRENCİLERDE OLMASI BEKLENİYOR
Vize muafiyeti konusunda Türkiye, “toptan” bir yaklaşımı tercih ediyor. Başka bir deyişle tüm vatandaşlarına aynı anda vize muafiyetinin sağlanmasından yana. AB kanadında ise gelişmelerin seyrine bağlı olarak önce bazı kesimlere vize kolaylığı hatta kısa süreli muafiyet uygulama eğilimi ağır basıyor. Bu bağlamda da Brüksel önceliğinin iş dünyası temsilcileri ve öğrenciler olduğunun sinyalini veriyor. Hedef tüm vatandaşlara muafiyet olsa da Türkiye’nin süreçte AB’nin belli kesimlere kolaylık sağlamasına yönelik belirgin bir itirazı yok.
ANKARA’YA GELDİLER
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans ile AB Göç, İçişleri ve Vatandaşlık Komiseri Dimitris Avramopulos ile AB Genişleme Komiseri Johannes Hahn, dün Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu tarafından kabul edildiler. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki toplantı yaklaşık 1.5 saat, Çankaya’daki toplantı ise 1 saat 10 dakika sürdü. AB yetlkilileri, mülteci krizini görüşmek üzere gelmişti.
DAVUTOĞLU: VİZE KALKMAZSA ‘GERİ KABUL’ OLMAZ
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye ile AB arasındaki son görüşmelerde gündeme gelen Avrupa’ya giden mültecilerin Türkiye tarafından geri alınması karşılığında AB’nin Türk vatandaşlarına vizeyi kaldırması şartından geri adım atmayacaklarını belirtti. TGRT Haber’e konuşan Davutoğlu, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in hafta sonunda Ankara’ya yapacağı ziyarete ilişkin soruları cevaplarken, Geri Kabul Anlaşması’na değindi. Davutoğlu, “Kesinlikle Schengen konusunda adım atılmadan, vize liberalleşmesi ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının vize olmadan Avrupa’ya seyahatleri mümkün olmadan Geri Kabul Anlaşması imzalamayız. Geri Kabul Anlaşması imzalamadan da mültecilerin geçişleri ve geri iadesi bağlamında da adım atılması mümkün olmaz. Biz bunu Suriye krizi yokken söyledik” dedi. Aslında Türkiye, Geri Kabul Anlaşması’nı 2013 yılının aralık ayında imzalamıştı, ancak 3 yıl içinde AB vizeyi kaldırmazsa Türkiye’nin anlaşmayı tek taraflı iptal etme hakkı var.