Güncelleme Tarihi:
Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve Genişleme Komiseri Johannes Hahn tarafından temsil edilen AB, darbe girişiminden bu yana hukukun üstünlüğü ve insan hakları konusunda en net mesajlarından birini verirken ‘sözlerden çok eylemlere’ odaklanacağını gösterdi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve AB Bakanı Ömer Çelik’in temsil ettiği Türkiye ise ‘anlaşılmamaktan’ yakınarak AB’yi yükümlülüklerine uymaya çağırdı.
ADAY VE STRATEJİK ORTAK VURGUSU
Mogherini, görüşme sonrasındaki ortak basın toplantısında, Türkiye’deki tutuklamaları öne çıkarıp işbirliği ve diyaloğun somut adımlarla desteklenmesi gereğine dikkat çekerek, “Güvenli, ekonomik anlamda canlı ve demokratik bir Türkiye ile çalışma isteğimiz sürüyor” dedi. Müzakerelerin askıya alınmasına yönelik söylemlere atfen, “Türkiye bir aday ülke ve aday olmayı sürdürecek” ifadelerini kullanan ve son yıllarda stratejik ortaklık boyutunun adaylık boyutunun önüne geçtiğini söyleyen Mogherini, “Türkiye aynı zamanda hem bir aday ülke hem de AB için stratejik bir ortak” diye konuştu.
Çavuşoğlu, iktidara geldikleri günden bu yana çıkarılan yasaların hiçbirinin ‘geri adım’ olmadığını vurgulayarak, “Terör örgütleri ile mücadele ediyoruz. Bir darbe girişimine maruz kaldık. AB’den de yeterince destek görmedik” dedi. Çavuşoğlu, sorunları aşmak için mevkidaşı ile çalıştıklarını ifade ederek, “Umarım önümüzdeki süreçte ilişkilerimiz normalleşir, eskisinden de daha iyi noktaya gider. Bizim en büyük arzumuz budur” dedi.
HAHN KIZDIRDI
Hahn’ın, göç krizi odaklı 18 Mart mutabakatına ilişkin, “Bu anlaşma 2016’daydı ama sonrasında darbe girişimi oldu” diyerek üye ülkelerin mevcut koşullar altında başlık açılmasının mümkün olmadığına karar verdiklerini hatırlatması tansiyonu yükseltti. Çavuşoğlu, “O zaman atma imzanı. O zaman ben sana nasıl güveneceğim. Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak bir şeyin altına imza atıyorsak onun, aynı göç anlaşmasında olduğu gibi, yükümlülüklerini yerine getiririz. Bizim farkımız bu” dedi. Bakan Çelik de, “Aramızda imzalanan anlaşmalar hava durumuna göre, iklim değişikliğine göre değişmez” ifadelerini kullandı. Mogherini ise basın toplantısının sonunda, “İmzaladığımız anlaşmalara saygı duyuyoruz. Eğer Brüksel’de hava durumuna göre fikir değiştirseydik ciddi sorun yaşardık” diye konuştu.
‘GAZETECİLERİ AJAN OLARAK KULLANIYORLAR’
Çavuşoğlu, Türkiye’de biri gazeteci, diğeri aktivist olmak üzere iki Alman vatandaşının teröre destek suçlamasıyla tutuklanmasından ötürü Berlin ile yaşanan krizle ilgili bir soruya şu yanıtı verdi: “Son zamanlarda moda bu. Gazetecileri ajan olarak kullan, yakalanınca nasıl olsa kıyamet kopacak baskı oluşacak Türkiye üzerinde. Uluslararası Af örgütü dünyaca kredibl örgüttür. Ama objektif ve dengeli olmalı. Bu örgütün başındaki kişi ByLock programını kullanmış. FETÖ gelmiş Uluslararası Af örgütü Türkiye’yi ele geçirmiş. Bizim Af Örgütü ile bir sorunumuz yok. AB bunları terör örgütü olarak görmediği için onlara karşı attığımız her adımı insan hakları ihlali olarak görüyor.”