Güncelleme Tarihi:
Avrupa, sığınmacı krizine nihai çözüm aramaya devam ediyor. 15 Ekim'de yapılan AB liderler zirvesinin ardından bu kez de Balkan ülkelerinin katılımıyla sorun bir kez daha ele alındı. AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'ın çağrısı üzerine toplanan olağanüstü mini zirve yaklaşık 8 saat sürdü.
Almanya, Avusturya, Bulgaristan, Hırvatistan, Macaristan, Makedonya, Romanya, Sırbistan, Slovenya ve Yunanistan'dan devlet veya hükümet başkanlarının katıldığı zirvede, Avrupa Sığınma Destek Ofisi (EASO), AB Sınır Ajansı (Frontex) ile BM Mülteciler Yüksek Komiserliği temsilcileri de yer aldı. Zirvenin sonunda AB Komisyonu Başkanı Juncker, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve BM Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres ile beraber ortak basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısında Balkan ülkelerinden hiçbir bir devlet ya da hükümet başkanının yer almaması dikkat çekti.
100 BİN KİŞİLİK KAMPLAR KURULACAK
Juncker, insanların soğuk havalarda açık alanlarda, tarlalarda uyumak zorunda kaldığına dikkat çekerek, daha fazla sığınağın devreye sokulacağını açıkladı. Bu çerçevede Yunanistan ve güzergah boyunca yer alan Balkan ülkelerinde 100 bin kişilik ek kapasite sağlanacağını bildiren Juncker, “Sınırları kapatmak çözüm değil” dedi.
MERKEL: TÜRKİYE'NİN YARDIMINA İHTİYACIMZ VAR
Merkel ise sığınmacı krizini daha iyi yönetebilmek için kısa vadede ilk olarak, ülkeler arasındaki koordinasyonun güçlendirileceğini ve her bir ülkenin bir kişiyi bu işle görevlendireceğini söyledi. Merkel, “Orta vadeli çözümler arasında ise Türkiye ile çalışmaya da vurgu yaptık. Ayrıca Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'dan gelenlerin geri gönderilmesinin detaylarını da tartıştık” diye konuştu.
Reuters'ın haberine göre, Merkel bu toplantının tek başına Avrupa Birliği'nin mülteci krizini çözmeyeceğini ve Türkiye'nin yardımına ihtiyacı olduğunu söyledi.
Merkel, "Mülteci sorununu tamamen çözemeyiz, bunun için yapılacak diğer şeylerin yanında Türkiye ile de görüşmeleri ilerletmeliyiz. Yalnızca Türkiye ile yasal olmayanı yasal olan ile değiştirebiliriz. Avrupa Komisyonu'nun göç konusunu Türkiye ile daha fazla görüşmesi çok önemli" dedi.
Guterres de sorunun çözümünde tüm Avrupa ülkelerinin işbirliği yapmasının önemine değinerek, her ülkenin kendi başına düşen yükü omuzlaması gerektiğini, bunun bir tercih değil zorunluluk olduğunu ifade etti.
17 MADDELİK SONUÇ BİLDİRGESİ ŞÖYLE
Zirve sonunda yayınlanan 17 maddelik bildirgede, ülkeler arasında bilgi paylaşımı ve irtibatın artılmasına vurgu yapılarak, “Komşu ülkeyi haberdar etmeden sığınmacıların yönlendirilmesi politikası kabul edilemez. Bu, güzergah boyunca yer alan tüm ülkeler için geçerli olmalıdır” dendi. Yunanistan'ın yıl sonuna kadar 30 bin kişilik, BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinin de yine bu ülkede 20 bin kişilik bir kapasite sağlayacağı kaydedilen bildirgede, güzergah üzerindeki diğer ülkelerin de toplamda ek 50 bin kişilik başka bir kapasite temin edeceği bilgisine yer verildi.
“Sınır Yönetimi” maddesi altında ise Türkiye ile işbirliğinin önemine değinilerek, "geri kabul anlaşması ve vize serbestisi yol haritasından yararlanmaya" vurgu yapıldı. Ege'de Yunanistan ve Avrupa Sınır Ajansı'nın (Frontex) ortak devriye görevi gerçekleştirmesi, Frontex'in Türkiye-Bulgaristan sınırındaki desteğinin güçlendirilmesi, Yunanistan-Makedonya sınırında görev alması ve 400 polisin Slovenya'da görevlendirilmesi de bildirgede yer aldı.
SLOVENYA'DAN "AB'NİN SONU" UYARISI
Sloveyna Başbakanı Miro Cerar zirveye girişte yaptığı açıklamada, yardım almazlarsa sınıra tel örgü çekmeyi düşündüklerini kaydederek, “Eğer, bugün bir çözüm bulamazsak, bugün elimizden gelen her şeyi yapmazsak, o zaman bu AB'nin sonu demek. Eğer günler, haftalar içinde derhal ve somut adımlar atmazsak, AB ve bir bütün olarak Avrupa'nın dağılmaya başlayacağına inanıyorum” ifadesini kullanmıştı.
Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vuçiç, “Eğer bugün başarılı bir sonuç çıkmazsa hiçbirimiz için iyi olmaz” diye konuşurken, Hırvatistan Başbakanı Zoran Milanovic ise “Bugünkü sadece pazar öğleden sonra yapılan güzel bir görüşme” diyerek güvensizliğini dile getirmişti.
Yunanistan Başbakanı Çipras, Brüksel'deki zirve öncesi Almanya Başbakanı Merkel'le görüştü.
ÇİPRAS: TÜRKİYE'NİN YARDIMI ŞART
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras da zirveye Türkiye'nin davet edilmediğine dikkat çekerek, “Bugünkü görüşme, sığınmacı koridoru ülkeleri arasında olacak. Herkes biliyor ki koridorun sonunda bir giriş var. Eğer girişteki ülke ile anlaşmaya varamazsak bir çözüm bulmamız zor olacak” diye konuşmuştu.
AB İLE YAKLAŞIM FARKI
Ancak zirveden sadece bir gün önce Sofya'da toplanan Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Romanya Başbakanı Victor Ponta ve Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vuçiç, yaptıkları açıklamalarla AB ile aralarında yaklaşım farkını ortaya koydu. Bulgaristan Başbakanı Borisov, Almanya ve Avusturya gibi ülkelerin sığınmacı akını karşısında sınırı kapatmaya yöneldiğini hatırlatarak "Sınırlarınızı kapatmaya devam ederseniz, biz de halklarımızı tampon bölgede kalmaya mahkum etmeyiz, biz de sınırlarımızı kapatmaya hazırız" tehdidinde bulunmuştu.
TÜRKİYE İLE ANLAŞMA ÇABALARI
AB liderleri, 15 Ekim'de düzenlenen zirvede sığınmacı krizinin çözümüne yardım etmesi karşılığında, Türkiye ile vizelerin kaldırılması sürecinin hızlandırılması ve yeni fasıllar açılarak katılım müzakerelerinin yeniden canlandırılması yönünde irade beyanı ortaya koymuştu. Türkiye ile görüşmeler halen sürerken AB, sığınmacı krizinin çözümünde Ankara ile işbirliğinin hayati olduğunu belirtiyor.
MACARİSTAN SINIRI KAPATINCA...
Krizde Balkan ülkeleri, gelişmiş Avrupa ülkelerine varmak isteyen sığınmacıların ana güzergahı olarak öne çıkıyor. Macaristan'ın geçen hafta Hırvatistan sınırına tel örgü çekmesinin ardından sığınmacılar Slovenya'nın Brezica sınır kasabasına yöneldi. Sadece bir hafta içinde 64 binden fazla sığınmacı Slovenya'ya girerken, en az 14 bini ise işlemlerinin yapılmasını bekliyor.
EN AZ 681 BİN SIĞINMACI AVRUPA'YA GİRDİ
Tüm Avrupa ülkelerine ise bu yıl Uluslararası Göç Örgütü'ne göre, en az 681 bin sığınmacı girdi. Bunlardan 160 binini belli kotalar çerçevesinde üye ülkelere dağıtmada anlaşan AB şu ana kadar sadece 86'sını yerleştirebildi. 854 kişi ise gelecek günlerde yerleştirilecek. Belçika 30, Finlandiya 200, Fransa 40, Almanya 10, Litvanya 4, Lüksemburg 90, Portekiz 130, İspanya 50 ve İsveç 300 kişiyi kabul etme sözü verdi. Bu sayıyla toplam hedefin sadece yüzde 0,5'i karşılanmış olacak.
AB, bahar aylarının gelmesiyle sığınmacı akınında yeni dalga bekliyor. Hem Türkiye hem de Balkan ülkeleriyle anlaşmaya varılmazsa başta Almanya olmak üzere gelişmiş Avrupa ülkelerine yüz binlerce sığınmacı daha girebilir. O yüzden AB, bahar ayları öncesinde sorunu büyük ölçüde çözmek istiyor.