Güncelleme Tarihi:
Darbe girişimini güçlü şekilde kınayan ve seçilmiş hükümetin yanında duran AB, idam cezası ve hukukun üstünlüğünün hâkim kılınması konularını kırmızı çizgi olarak görmeyi sürdürüyor. Gerek önceki gün AB dışişleri bakanları tarafından yapılan açıklamalar gerekse dün olağanüstü nitelikli Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu’nda (AFET) yapılan konuşmalar denge arayışının ve bekle-gör yaklaşımının zemin kazanmaya başladığını gösterdi.
HUKUK DEVLETİ VURGUSU
AFET oturumunda konuşan AB Komisyonu’nun Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, “Her şey yaşananların gölgesinde kaldı, gelişmelerin nasıl şekilleneceğine bakmak gerekiyor. Yaşananlar hukuk devletine saygı konusunda güven vermiyor” dedi. ‘Coğrafyanın kader olduğunu’ söyleyen ve AB’ye komşu bölgelerde istikrarın önemine dikkat çeken Hahn, “Bu bağlamda Türkiye’ye destek olmalıyız. Bu bizim de çıkarımıza” diye konuştu. AB’nin Türkiye’yle iyi ilişkiler kurmaya ihtiyacı olduğu kadar Türkiye’nin de AB’ye ihtiyacı olduğunun altını çizen Hahn, “Bu konuda bir denge söz konusu. Bu bir al-ver ilişkisi. Türkiye için mücadele etmeliyiz” ifadelerini kullandı. Türkiye raportörü Kati Piri, darbe girişimcilerinin peşine düşmenin ve sorumluları adalet önüne çıkarmanın hükümetin hakkı olduğunu belirterek, “Hükümetin ilk tepkileri cadı avı başlatıldığı korkusuna neden oluyor” dedi. Piri, darbe girişimi sonrası demokrasi ve hukuk devletinin zayıflayarak değil güçlenerek çıkması gerektiğini söyledi. AFET Başkanı Elmar Brok da “Erdoğan ile Putin bir araya gelecek. Umarım bu bir otokratlar partisine dönüşmez” dedi.
İDAM CEZASI UYARISI
AB, Türkiye’den en üst düzeyde gelen idam cezasına yönelik açıklamaların olayın sıcaklığıyla benimsenen bir söylem olup olmadığını tartmaya çalışıyor. Genel kanı Türkiye’nin Avrupa’yla olan ilişkilerini ve ekonomisini ciddi şekilde etkileme potansiyeli taşıyacak bu adımı atma konusunda temkinli davranacağı yönünde olmakla birlikte uyarılar sürüyor. Hahn, “Bu cezanın geri getirilmesi potansiyel bir üyenin dışlanmasının zemini olur” dedi. “İdam cezasının getirilmesi müzakere sürecini bitirir” diyen Brok, şu anda bir sonuca ulaşmalarının mümkün olmadığını, konuşmalardan ziyade bu konuda atılacak yasal adımlara bakacaklarını söyledi. Piri de idam cezasının müzakerelerin derhal bitirilmesi anlamına geleceğini belirterek, “Zaman intikam değil adalet zamanı” diye konuştu.
LİSTE TARTIŞMASI
Hahn’ın önceki gün tutuklanacak ya da görevden alınacakların listenin önceden belli olduğu yönündeki açıklamalarına Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu sert tepki göstermişti. Hahn, sözlerinin arkasında durarak, “Birkaç saat içerisinde böyle listeler ortaya çıkarmak birçok yönetimin yapabileceği bir şey değil. Aylar önce Türkiye’deyken bana Gülen hareketi taraftarlarının yargı ve güvenlik güçleri gibi kurumlarda yer aldığına dair kayıtların olduğu söylenmişti. Bu bir sır değildi” dedi.
SCHULZ: HESAPLAŞMA İNTİKAMA DÖNÜŞMEMELİ
Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz, Türkiye’de darbe girişimi sorumlularıyla hesaplaşmanın intikama dönüşmemesi uyarısında bulundu. AP Başkanı Martin Schulz, Alman televizyon kanalı ARD’nin Günün Konuları adlı haber programında Türkiye üzerine soruları yanıtladı. Schulz, darbe girişimine tepkinin intikam hareketine dönüşmemesini uyardı. Her eleştirinin devlet düşmanlığı olarak görülmemesini kaydeden Schulz, darbe girişiminden birkaç saat sonra 13 bin insanın görevden alınması veya tutuklanmasının düşündürücü olduğunu belirtti. Öte yandan Avrupa Parlamentosu Başkanı Schulz, Türkiye ile AB arasındaki mülteci sözleşmesini Türkiye’nin bozup bozmayacağı sorusuna, “Hayır. Türkiye bu sözleşmedeki tüm yükümlülüklerini birer birer yerine getiriyor. Biz terör yasası nedeniyle vize serbestisini dondurmuş olmamıza rağmen, Türkiye sözünü tutuyor” dedi.