AB’den 'kişisel veri' tasarısına 'bağımsızlık' itirazı
Güncelleme Tarihi:
Adalet Bakanlığı'nın Kişisel Verilerin Korunması Tasarısı’na AB’den “bağımsızlık” itirazı geldi. AB Türkiye Delegasyonu Siyasi İşlerden Sorumlu Müsteşarı İreneusz Fidos, AB müktesebatının, tasarıyla oluşturulacak Kişisel Veri Koruma Kurulu’nun tam bağımsız olmasını öngördüğüne dikkat çekerek, “Adalet Bakanlığı ile ilişkilendirilmesi kurulun tam bağımsız olmamasına yol açabilecek. Kurulun hükümetten ayrılmasına yönelik daha fazla adım görmek arzusundayız” dedi.
Fidos, tasarının dün Meclis AB Uyum Komisyonu’ndaki görüşmelerinde, verilerin korunmasının ihlali halinde kamu idarelerinin sorumluluğunun açık bir şekilde belirlenmesi gerektiğini de belirterek, kişisel verilerin gazetecilik faaliyetlerinin yanında sanatsal, edebi, tarihi ve bilimsel kullanımda da ihlal hükümlerinden istisna tutulmasını istediklerini, AB ülkelerinde uygulamaların bu yönde olduğunu söyledi. Fidos, düzenlemenin yasalaşmasının Türkiye ile AB arasında devam eden vize serbestisi, kolluk ve terörle mücadele operasyonel işbirliği açısından önem taşıdığına da vurgu yaptı.
BAKANLIKTAN SAVUNMA
Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdür Yardımcısı Niyazi Acar ise kişisel verilerin korunmasının anayasal hak olduğunu belirterek, çok sayıda kamu ve özel sektör kuruluşunun kişisel verileri tuttuğunu, işlediğini ve transfer ettiğini, bu nedenle düzenleme yapılmasına ihtiyaç olduğunu söyledi. Tasarının kişisel verilerin hukuka uygun düzenlenmesini, belirli meşru amaçlar için toplanmasını, öngörüldükleri süre kadar tutulmasını içerdiğini dile getiren Acar, bir kişinin ırkı, dini, siyasi görüşü, dernek ve vakıf üyeliği gibi hassas verilerin işlenmesinin yasaklanacağını bildirdi. Acar, kişilerin verilerinin üçüncü kişilere yurt dışına aktarılmasının rıza şartına bağlandığını, istihbari faaliyetler, basın özgürlüğü kapsamında veri toplanmasının kanunun kapsamı dışında tutulduğunu da kaydetti. AB Bakanlığı Siyasi İşler Başkanı Ege Erkoçak da AB ilerleme raporlarında Türkiye’nin kişisel veriler alanındaki mevzuatını AB müktesebatıyla uyumlu hale getirmesi gerektiğine yer verildiğini belirterek, düzenlemenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ihlallerinin giderilmesi açısından da önem taşıdığını vurguladı.
HEM GAZ HEM FREN
HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, “Hükümet aynı anda hem gaza hem frene basarak yasayı boğuyor. Kimler fişleme yapıyorsa fişleme yapmaya devam edecekler” eleştirisini getirirken, MHP Ankara Milletvekili Zühal Topcu da İnternet Kanunu ve makul şüphe kavramıyla birlikte değerlendirildiğinde kötü niyet sezdiklerini savunarak, “Fişlemeler bundan sonra yasal kılıf altında mı yapılacak?” dedi. CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan da, “Fişleme geleneğinin ürkütücü boyutlarda olduğu ülkemizde bu madde kaygı verici. Yarı malul düzenleme yapıyoruz ve nereye gideceğini bilmiyoruz” diye konuştu.
Mazlum-Der yöneticisi Ömer Atalar, Kişisel Veri Koruma Kurulu’na girecek avukatların barolar tarafından belirlenmesi, sivil toplumun da kurulda yer alması gerektiğini belirtirken, İHD Başkanı Öztürk Türkdoğan da kamu otoritesinin istismarına karşı önlemler alınmasını ve istisna maddesinin yeniden düzenlenmesini istedi. Telekomünikasyon ve bilişim alanında faaliyet gösteren derneklerin temsilcileri de özel sektör üzerindeki kısıtlamaların ve şartların tasarıda açık şekilde tanımlanması taleplerini iletti.