Güncelleme Tarihi:
Anadolu Ajansı'nın haberine göre, AB Bakanlığında İtalya'nın Ankara Büyükelçisi Luigi Mattiolo'yu kabul eden Bozkır basın mensuplarına yaptığı açıklamada, 29 Kasım'da Brüksel'de yapılacak Türkiye AB zirvesinde, Türkiye'nin AB üyeliği sürecine ilişkin önemli başlıkların ele alınacağını belirtti.
Zirvede, Türkiye AB ilişkilerinde, "kartların yeniden dağıtılarak" olması gereken noktaya oturtulmasıyla ilgili ortak bildiri açıklanacağını söyleyen Bozkır, "17'nci faslın, Aralık ayının ortalarında açılması kararlaştırıldı. İnşallah 14 veya 15 Aralık tarihlerinde bu faslı Brüksel'de açacağız. Bunun dışında sadece bu fasılla yetinmiyoruz. 5-6 faslın daha 2016 yılında açılabilmesini sağlayacak bir ortak çalışmayı başlatacağız" diye konuştu.
Zirve sonrası yayımlanacak metinde, Türkiye'nin AB ile müzakere sürecinin hızlandırılması ve siyasi diyalog mekanizmasının güçlendirilmesine yönelik ifadelerin yer alması gerektiğini belirten Bozkır, şöyle devam etti:
"Enerji diyalog mekanizmasına itibar verilmesi, Gümrük Birliği'nin güncelleştirilmesi ve Türkiye'nin Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) anlaşmasıyla ortaya çıkacak yeni tabloda herhangi bir haksızlığa uğramamasına yönelik bütün ifadelerin bu zirve metninde yer alması gerekiyor. Ben şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk gözlemlemedim. İnşallah yeni bir devir pazar gününden itibaren başlayacak."
Türkiye'nin AB üyelik müzakerelerinde son olarak Kasım 2013'te bölgesel politikalar ve yapısal araçların koordinasyonu faslı müzakerelere açılmıştı. Türkiye, 2005 yılında başlayan katılım müzakereleri sürecinde, çıkarılan siyasi engeller nedeniyle bugüne kadar müzakerelere konu 33 fasıldan 14'ünü açarken sadece bir tanesini kapatabilmişti.
Ankara ile Brüksel arasında son dönemde mülteci krizi nedeniyle görüşme trafiği arttı. Suriyeli mültecilerin Türkiye üzerinden AB'ye geçişinin düzenli hale getirilmesini ve yaklaşık 2,2 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye üzerindeki yükün paylaşılmasını görüşmek için ikili temaslara hız verildi. Bu süreçte Türkiye'nin AB katılım müzakerelerinde yeni fasıllar açılması da tartışılmaya başlandı.
BİR AYDIR BEKLENİYORDU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ekim ayındaki Brüksel ziyareti sırasında Türk heyeti, enerji (15. fasıl), ekonomik ve parasal politikalar (17. fasıl), yargı ve temel haklar (23. fasıl), adalet, özgürlük ve güvenlik (24. fasıl), eğitim ve kültür (26. fasıl) ve dış, güvenlik ve savunma politikaları (31. fasıl) olmak üzere 6 faslın açılmasını teklif etmişti.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in 18 Ekim'de Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında ekonomik ve parasal politikaların açılmasını desteklediğini belirtmesi, bu faslın yakın zamanda açılacağına ilişkin beklentileri güçlendirmişti.
17 Ekim'de AA muhabirine verdiği röportajda dönemin AB Bakanı Beril Dedeoğlu, en açılabilir faslın 17. fasıl olduğunu belirtmiş, "Her şey hazır. AB'nin 'evet' demesine kalmış aşamada" ifadesini kullanmıştı.
23’ÜNCÜ VE 24’ÜNCÜ FASILLARA RUM ENGELİ
Yeni fasılların açılmasını gündeme geldiği bu dönemde, Güney Kıbrıs Rum yönetimi Dışişleri Bakanı Yannis Kasulidis, mevcut şartlarda 23. ve 24. fasılların açılmasına onay vermeyecekleri yönünde açıklama yapmıştı.
23. ve 24. fasıllar, AB'nin 2011 yılında aldığı karar gereği "öncelikli fasıl" statüsü kazanmış, aday ülkelerin katılım müzakerelerine bu iki fasılla başlaması kararlaştırılmıştı.
Söz konusu iki faslın tarama süreçleri 2006 yılında tamamlanmasına rağmen AB Komisyonu'nun sonuç raporlarını Ankara'ya iletmesi, Rum kesiminin vetosunu kaldırmasına bağlı.
MÜZAKERELERDE SON DURUM
Türkiye'nin AB katılım müzakereleri 3 Ekim 2005'te başladı. Bu süreçte 33 fasıldan 14'ü müzakerelere açılırken sadece bilim ve araştırma faslı kapatılabildi. Açılmayan fasıllardan 17'si Kıbrıs Rum kesimi başta olmak üzere bazı AB üyelerinin siyasi engellemelerine hedef oldu.
Müzakereye açılan fasıllar şunlar:
Sermayenin serbest dolaşımı (4. fasıl), şirketler hukuku (6. fasıl), fikri mülkiyet hukuku (7. fasıl), bilgi toplumu ve medya (10. fasıl), gıda güvenliği, veterinerlik ve bitki sağlığı (12. fasıl), vergilendirme (16. fasıl), istatistik (18. fasıl), işletme ve sanayi politikası (20. fasıl), trans-Avrupa ağları (21. fasıl), bilim ve araştırma (25. fasıl), çevre (27. fasıl), tüketicinin ve sağlığın korunması (28. fasıl) ve mali kontrol (32. fasıl).
Öte yandan, tarama süreci 2006'da sona ermiş olmasına rağmen bugüne kadar yargı ve temel haklar ile adalet, özgürlük ve güvenlik dahil 10 faslın sonuç raporları Ankara'ya iletilmedi. Tarama sonu raporlarının Türkiye'ye verilmemiş olması, bu fasıllarla ilgili açılış kriterlerinin de bildirilmemiş olması anlamına geliyor. AB üyelerinin tarama sonu raporlarını hala onaylamadıkları fasıllar şunlar:
İşçilerin serbest dolaşımı (2. fasıl), balıkçılık (13. fasıl), taşımacılık politikası (14. fasıl), enerji (15. fasıl), yargı ve temel haklar (23. fasıl), adalet, özgürlük ve güvenlik (24. fasıl), dış ilişkiler (30. fasıl), dış, güvenlik ve savunma politikası (31. fasıl), mali ve bütçesel hükümler (33. fasıl).
RUM YÖNETİMİ VE FRANSA’NIN BLOKE ETTİĞİ FASILLAR
Rum yönetimi, 8 Aralık 2009 tarihinde tek taraflı olarak 6 faslı bloke edeceğini açıkladı.
Rumların "ilişkilerin normalleşmesi" şartına bağladığı fasıllar arasında işçilerin serbest dolaşımı (2. fasıl), enerji (15. fasıl), yargı ve temel haklar (23. fasıl), adalet, özgürlük ve güvenlik (24. fasıl), eğitim ve kültür (26. fasıl) ve dış, güvenlik ve savunma politikası (31. fasıl) bulunuyor.
Fransa ise Nicolas Sarkozy'nin cumhurbaşkanlığı döneminde 5 faslın açılışını, "üyelikle doğrudan bağlantılı" olduğu gerekçesiyle veto etmiş, daha sonra bu rakamı 4'e indirmişti.
Fransa'nın tek taraflı olarak bloke ettiği açıkladığı fasıllar arasında tarım ve kırsal kalkınma (11. fasıl), ekonomik ve parasal politikalar (17. fasıl), mali ve bütçesel hükümler (33. fasıl) ve kurumlar (34. fasıl) yer alıyor.
Mevcut durumda, siyasi engel konulmayan ve aday ülkelerin genellikle müzakere süreçlerinin son aşamasında açmayı tercih ettikleri 3 fasıl bulunuyor. Bunlar kamu alımları (5. fasıl), rekabet politikası (19. fasıl) ve sosyal politika ve istihdam (19. fasıl).
EK PROTOKOL NEDENİYLE DONDURULAN FASILLAR
AB ile Türkiye, 2005'te Gümrük Birliği'nin yeni AB üyelerine genişletilmesi amacıyla "Ek Protokol" imzalamıştı.
Ancak, protokolde yeni üyelerden Güney Kıbrıs Rum yönetiminin isminin "Kıbrıs Cumhuriyeti" olarak zikredilmesi üzerine Türkiye, "Ek Protokol'ün imzalanmasının hiçbir şekilde Rum yönetimini tanıma anlamına gelmeyeceğini" vurgulayan bir deklarasyon yayınlamıştı.
AB de Türkiye'nin Ek Protokol'den kaynaklanan yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediği gerekçesiyle Aralık 2006'da, "Gümrük Birliği'yle doğrudan ilgili" sekiz faslın açılmasını dondurmuştu.
Ek Protokol nedeniyle askıya alınan fasıllar şunlar:
Malların serbest dolaşımı (1. fasıl), iş kurma hakkı ve hizmet sunumu serbestisi (3. fasıl), mali hizmetler (9. fasıl), tarım ve kırsal kalkınma (11. fasıl), balıkçılık (13. fasıl), taşımacılık politikası (14. fasıl), gümrük birliği (29. fasıl) ve dış ilişkiler (30. fasıl).