Güncelleme Tarihi:
ODESA, Ukrayna’nın kültür ve sanat başkenti olarak kabul ediliyor. Birçok tarihi eserin yanı sıra dünyaca ünlü Opera Binası da şehrin en kıymetli mücevherlerinden biri. Odesa’ya gelen turistler buraya mutlaka uğruyor. 1710’da aynı yerde inşa edilen opera binası bir yangında kül olunca, 1887’de yerine bu opera binası yapılmış. Viyana’yı andıran barok mimarisi üslubuyla inşa edilmiş. Her detayda Rönesans döneminin izleri var. İçinde hem Rus sanat ve edebiyatına hem de dünyaya ilham vermiş birçok sanatçının büstleri de yer alıyor.
GÜNLERCE KUŞATILMIŞTI
İşte bu tarihi bina, 2. Dünya Savaşı sırasında 1941’de Almanların Odesa’yı işgaline karşı demir bariyerler ve kumdan barikatlarla çevrilmişti. Önünde artık meraklı turistler veya sanatseverler değil silahlı askerler ve endişeli siviller dolaşıyordu. Şehir Alman müttefiki Rumenler tarafından günlerce kuşatılmış, opera binası bu süreci tahrip olmadan kazasız belasız atlatmıştı.
KUM VE DEMİR BARİKATLAR
O günlerden tam 81 yıl sonra tarihi opera binası yine kumdan ve demirden barikatlarla çevrili. Zira bu kez Rus ordusunun muhtemel işgaline karşı şehir direnmeye hazırlanıyor. Ruslar Odesa’nın hemen yakınındaki Herson’u işgal etti. Odesa ise direnişe hazırlanıyor. Opera binası da bu hazırlıklardan payına düşeni aldı. Etrafı kum turbalar ve demir bariyerlerle çevrildi. Adeta zamanda yolculuk yapıp 1941’in o zorlu günlerine geri döndü. Binanın iki dönemdeki halini gösteren fotoğraflar ise sosyal medyada gündem oldu.
‘TARİHE KARŞI BİR SUÇ OLUR’
2020’de burada bir konser veren caz virtüözü Kerem Görsev, Hürriyet’e o binayı anlattı: “Konserden önce önünde neşeli bir poz vermiştik. İçine girdiğimizde tüylerimiz diken diken olmuştu. Localarıyla, sahneleriyle, en küçük detayıyla gerçek bir sanat eseri. Benzeri çok az bulunur. Rus İmparatorluğu’nun da şanlı şöhretleri sanatçıları gelmiş geçmiş o opera binasından. Müzikte, edebiyatta dünyaya yön veren insanlar. Böyle bir binanın barikatlarla bu hale bürünmesi içler acısı bir durum. Böyle bir binanın en ufak bir tahribatının hesabını kimse veremez. Sanata ve tarihe karşı işlenmiş affedilmez bir suç olur.”