Güncelleme Tarihi:
Washington’da bulunmamızın iki sebebi var.
Biri, bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Nükleer Güvenlik Zirvesi. 2’ncisi de yarın Maryland’de Erdoğan’ın açılışını yapacağı külliye.
Bugün düzenlenen nükleer zirveye ise 60 ülke lideri katılıyor.
Dolayısıyla Başkan Obama, Erdoğan dışında 59 lider daha ağırlıyor.
Bunlardan zirve dışında ikili olarak görüşeceği tek lider ise düne kadar Çin Devlet Başkanı'ydı.
Bu nedenle dün öğlene doğru Erdoğan ve Obama'nın başbaşa görüşeceği açıklanana kadar, "ikili görüşecekler mi, görüşmeyecekler mi" sorusuna gereğinden fazla değer ve anlam atfedildi.
İki lider ise dün akşam Beyaz Saray’da Obama’nın zirvenin açılışı için verdiği akşam yemeği sonrasında başbaşa görüştüler.
Yine bugün yapılan zirvede de çok taraflı görüşmelerde bir araya gelecekler.
***
Aslında bu zirvenin ilk adımı Başkan Obama’nın çağrısıyla 2009’da atılmıştı.
O günlerde ABD’nin en büyük endişesi, İran’ın sahip olduğu nükleer enerji ve Pakistan’ın nükleer silahlarının teröristlerin eline geçmesiydi.
İlk Nükleer Güvenlik Zirvesi de 2010’da yine Washington’da yapıldı.
2’ncisi 2012’de Güney Kore’nin başkenti Seul’de, 3’üncü de 2014’te Hollanda’nın başkenti Lahey’de düzenlendi.
Bugün yapılan 4’üncü zirve ise devlet liderlerinin katıldığı son toplantı.
Bundan sonrakilere sadece uluslararası örgütler katılacak.
Zira artık yeni kararlar alınmayacak, eylem planları uygulanacak.
Zirvenin gündemi ise 3 ana maddeden oluşuyor.
Biri, nükleer silahsızlanma.
Yani nükleer silaha sahip olan ülkelerin stoklarının ellerinden alınması.
2’ncisi, nükleer silahların yayılmasını engellemek.
Bir diğer deyişle, nükleer silaha sahip olmayanların bu silahlara erişiminin önünü kapatmak.
3’üncü de nükleer enerjinin barışçıl kullanımı.
Bugün bu başlıkları çok daha acil hale getiren ise tüm dünyayı saran terör dalgası.
Nükleer maddelerin teröristlerin eline geçmesi, şu an herkesin en büyük korkusu.
Dahası, terör örgütlerinin nükleer santrallara saldırma ihtimali hiç de düşük değil.
Hatırlarsanız evvelki hafta Belçika’da IŞİD’in yaptığı saldırılar sonrasında, örgütün ülkedeki bir nükleer tesisi de hedef almayı planladığı basına sızdı.
İşte zaten tam da bu yüzden bu netameli konu geçtiğimiz haftasonu apar topar bu zirvenin gündemine eklenmiş.
Ve Erdoğan’dan Belçika ve Kanada’nın liderleriyle birlikte bu konuda baş konuşmayı yapması istenmiş.
***
İşte bugün 60 ülke lideri, “Saldırı olursa ne yapacağız? Nükleer santralları nasıl koruruz?” sorusuna yanıt arıyor.
Türkiye’nin bu zirvede bir gündemi daha var: Nükleer santral. Zira bugün zirvenin içinde bir de “nükleer endüstri zirvesi” düzenleniyor.
Burada da Türkiye’nin planladığı 3. nükleer santral için aday olan firmalarla görüşülecek.
Malum Türkiye’nin ilk nükleer santral projesi Mersin Akkuyu’da ve bir Rus firmaya ihale edildi. 2’nci de Sinop’ta ve Fransız-Japon ortak yapımı olacak.
Geçen hafta Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın Çin ziyareti sırasında, 3’üncü santralın Çin-ABD ortak yapımı olabileceği basına yansımıştı.
Sözkonusu Çin firması bu zirvede olacak.
Burada konuştuğum Türk yetkililer, bu konuda bir gelişme olabileceğini söylüyorlar.
İlginç bir detay daha: ABD bu zirvenin hazırlık sürecine Rus muhataplarını dahil etmediği için, Rusya kızmış ve bu yıl zirveye katılmıyor.
Zirvede İran da yok. Zira Tahran hâlâ tam olarak 3’üncü madde, yani “nükleer enerjinin barışçıl kullanımı” konusunda teste tabi.