Güncelleme Tarihi:
Batı Afrika ülkesi Nijer’de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum’un geçen hafta çarşamba günü bir grup Muhafız Alayı askeri tarafından başkent Niamey’de alıkonmasıyla başlayan darbe sürecinin bölgede yeni gelişmelere neden olabileceği ve dinamikleri değiştireceği değerlendirmeleri yapılıyor. Bölgenin nispeten istikrarlı ülkesi Nijer’de yaşanan gelişme, başta Fransa olmak üzere Avrupa Birliği, ABD ve uluslararası kuruluşlar tarafından sert bir şekilde kınanırken, darbenin arkasında ne gibi motivasyonlar olduğu ve önümüzdeki süreçte neler yaşanacağına dair soru işaretleri bulunuyor.
1- NELER YAŞANDI?
26 Temmuz Çarşamba günü devlet televizyonundan açıklama yapan askerler, ülkenin anayasasının askıya alındığı, tüm kurumların lağvedildiği, ülke sınırlarının kapatıldığını duyurdu. Darbeyi kimin gerçekleştirdiğinin kesinlik kazanmadığı iki günün ardından ise cuma günü ‘Ömer’ diye anılan General Abdourahamane Tchiani kendisini Nijer’in geçici hükümet başkanı ilan etti. Ordu da darbecilere desteğini açıkladı. Darbe ilanının ardından Fransa, İngiltere, ABD ve Avrupa Birliği ülkedeki yatırım ve yardımlarını askıya aldığını açıklarken, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) cuntaya yönetimi Bazoum’a iade etmesi için bir hafta süre verdi. ECOWAS’ın açıklamasında aksi bir durumda yaptırımların yanı sıra “güç kullanılabileceği” belirtildi.
2- NEDEN YAŞANDI?
Darbeciler yaptığı açıklamada, yönetime el koymalarına gerekçe olarak ülkedeki ekonomik krizi ve DEAŞ, Boko Haram, El Kaide gibi terör örgütleriyle bağlantılı grupların yarattığı güvenlik sorunlarını gösterdi. Ancak uluslararası kuruluşların verilerine göre, benzer sebeplerle darbe gerçekleşen komşu ülkeler Mali ve Burkina Faso’nun aksine, Nijer ülkede güvenliğin sağlanmasında daha başarılı bir görüntü sergiliyordu. Hatta Niamey yönetimi, Batılı ülkelerin bölgedeki terör örgütleriyle mücadelede önemli bir ortağı olarak öne çıkıyordu. Mart ayında ülkeyi ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Nijer’i ‘bölgedeki demokrasi modeli’ olarak nitelemişti.
3- BATI-RUS SAVAŞI MI?
1960 yılında Fransa’dan bağımsızlığını kazanan ülkede, ilk kez 2021 yılında Cumhurbaşkanı Bazoum barışçıl yollarla ve oyların yüzde 55’inden fazlasını alarak yönetimi devralmıştı. Ülkenin demografik yapısında yüzde 0.5’lik bir orana sahip olan Arap nüfusa mensup Bazoum’un ülkedeki bazı kesimler tarafından “sömürge valisi” olarak görüldüğü yorumları yapılıyor. Darbe sürecinde cuntaya desteğini göstermek için sokağa çıkan ve ellerinde Rus bayrakları görülen protestocular da ülkede Fransa ve Batı ile bağlarını koparmak isteyen bir kesimin olduğu şeklinde yorumlanıyor. Bu bağlamda darbenin Batı ve Rusya arasında yeni bir vekalet savaşının meyvesi olabileceği değerlendirmeleri yapılıyor. Rusya’dan yapılan resmi açıklama darbeye destek içermese de Rus paralı asker grubu Wagner’in patronu Yevgeny Prigojin’in darbeyi “Nijer halkının eski sömürgecilerinden kurtuluşu” olarak nitelendirmesi ve bu ülkeye savaşçılarını getirebileceğini ima etmesi soru işaretleri yarattı.
4- URANYUM HAMLESİ Mİ?
Ekonomik şartların 25 milyon nüfusun neredeyse yarısını aşırı yoksulluğa ittiği ülkedeki en büyük ticari mallar altın ve uranyum kaynakları. Nijer, Fransa’nın uranyum ihtiyacının yüzde 30’unu, AB’nin ise yüzde 25’ini karşılıyor. Ancak cunta yönetimi Fransa’ya uranyum ithalatını durdurduğunu açıkladı. Bazı uzmanlar darbenin arkasındaki olası Rus etkisinin uranyum ile ilişkilendirilebileceği görüşünde. Batı, nükleer enerji için kritik Rusya uranyumunu yaptırımların dışında tutmuştu. Şimdi Batı’nın üzerindeki ekonomik baskıyı arttırmak için uranyumu da yaptırım listesine alabileceğini öngören Kremlin yönetiminin, kendisine alternatif bir pazarı Batı’ya kapatma girişiminde bulunmuş olabileceği de konuşuluyor.
5- ŞİMDİ NE OLACAK?
ABD’nin ve Fransa’nın üslerinin bulunduğu ülkeyi Batı’nın kolaylıkla gözden çıkarması beklenmese de nasıl bir yol izleneceği şu an belirsiz. Fransa ülkedeki vatandaşlarını tahliye sürecine başlarken, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ülkedeki Fransızlara ya da Fransa’nın çıkarlarına bir saldırının “en sert şekilde” karşılık göreceğini söyledi. Ne Batı ülkelerinin ne de “güç kullanımı” mesajı veren ECOWAS’ın Nijer’e askeri müdahalede bulunması öngörülüyor. Ayrıca Nijer’in komşuları ve darbeler sonrasında cunta yönetiminde olan Burkina Faso ve Mali’nin ECOWACS’ın olası askeri müdahalesini, kendilerine karşı bir savaş ilanı sayacaklarını açıklaması, Afrika’nın Sahel bölgesi diye anılan kuşağı daha da tehlikeli bir hale getiriyor.
Bilgi notu: Batı Afrika’da Atlantik Okyanusu’nun kıyısındaki Senegal ile başlayan Sahel kuşağı; Moritanya, Mali, Burkina Faso, Nijer, Çad ve Kızıldeniz’e komşu Sudan sınırlarında sona eriyor.