4'lü Mahmur dansı

Güncelleme Tarihi:

4lü Mahmur dansı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 06, 2016 21:05

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil’e 1.5 saat mesafede. Ve kasabanın içinde daracık bir alanda yaşananlar, bölgede IŞİD’e alan açan karmaşanın mikro bir örneği. Yer peşmergenin. Ama peşmerge çok kısa süreliğine IŞİD’in eline geçen, sonra kurtarılan kasabanın etrafına hendek açmış, mevzi kurmuş, ilerlemeden bekliyor. Kâğıt üzerinde kendi yönetiminde görünen bölgeye girmek için Kuzey Irak Kürdistan Hükümeti’yle anlaşma yapan Irak ordusu gelip peşmergenin yanına kamp kurmuş. Hendeği aşıp IŞİD’e karşı ilerlemeye çalışıyor. Amerikalılar destek için bölgede. Tam ikisinin arasında da onların kampı var. Biraz uzakta ise PKK’lılar konuşlanmış. Onlar da “IŞİD’le savaşmaya hazırız, Irak ordusu bizi istiyor ama peşmerge istemiyor” diyor. Herkesin bir diğeriyle ince bir çizgide dans ettiği yer burası: Mahmur.

Haberin Devamı

YAN yana üç kapı düşünün. Ancak kontrol noktalarından sonra girebildiğiniz Mahmur’un içinde, IŞİD’le savaşın sürdüğü ön cepheye giden yolda birbirine bitişik üç yer. Önce Irak Ordusu’nun yeri çıkıyor karşınıza. Nizamiyesi, zırhlı araçlarıyla en üs gibi görünen üs. Yaklaşık 50 metre yanında başka bir nizamiye var. Orada da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi bayrağı dalgalanıyor. İçeri kontrol edildikten sonra alınıyorsunuz. Ve girdiğinizde, arkası Iraklıların karargâhına kadar uzayan başka bir nizamiye görüyorsunuz. Üstünde eğreti bir yazıyla Camp Swift yazıyor. Burası da Amerikalıların meşhur Mahmur ön cephe üssü. Bir başka anlatımla Amerikan üssüne peşmerge nizamiyesinden geçip gidebiliyorsunuz. Hepsi bir aradalar. Buradan çıkıp ön cephe yoluna ters istikâmette 2 kilometre gittiğinizde ise PKK var. Onlar da 22 yıl önce Türkiye’den ayrılıp Irak’a geçen ailelerin kaldıkları Mahmur Kampı’nın yönetimini tamamen üstlenmişler, armalı üniformaları, girişteki Abdullah Öcalan posterleriyle kendi mıntıkalarını ilan etmişler. Bu resim Irak’taki durumun karmaşıklığını aslında başlı başına anlatıyor ama bir de gelin bu aktörlerin arasındaki ilişkilere bakalım. Ve durumun ne kadar çetrefil olduğunu görelim.

Haberin Devamı

MİLİM MİLİM İLERLİYORLAR

Irak Ordusu IŞİD’e karşı ilerliyor. Ama milim milim. Geçen hafta perşembe günü cepheye vardığımda, Iraklılar 7 köyden oluşan Hajj Ali’de iki köyü almışlardı. Bölgedeki peşmerge komutanı Tuğgeneral Mahdi Yunis, harita üzerinde harekâtı anlatırken “Yavaş ama sağlam ilerliyorlar” dedi. Nedir hedefleri? Dicle Nehri’ni aşıp öteki taraftaki El Kayyara’ya ulaşmak ve kentin yanındaki hava üssünü ele geçirmek. Bunun için iki koldan saldırıyorlar. Hem 100 km güneydeki Beyci’den kuzeye doğru. Hem de Mahmur’dan batı istikâmetine. Çünkü alırlarsa, Musul kuşatması için en önemli mevzi kazanılmış olacak.

Bunu yaparken en büyük desteği de ABD’den alıyorlar. Amerikalılar, Camp Swift’teki ortak operasyon merkezinden saldırıları koordine ettikleri gibi cephenin gerisine de bir topçu bataryası kurmuşlar. Bir peşmerge askeri, Amerikan topçu bataryalarının bulunduğu mevzinin uzağından geçerken “Düğmeye basıyorlar tam isabet vuruyorlar” dedi hayranlıkla.

Haberin Devamı

4lü Mahmur dansı

Mahmur’da dar bir alanda Irak Ordusu, peşmerge güçleri, Amerikan askerleri ve PKK bir arada. Önce Irak Ordusu nizamiyesi var. Yanında Irak Kürt Bölgesel yönetiminin bayrağı dalgalanıyor. Sonra başka bir nizamiye görüyorsunuz. Burası da Camp Swift adlı ABD üssü. Buraya ulaşmak için peşmerge alanından geçiliyor.

PEŞMERGE SAVAŞMIYOR

Şimdi gelelim işin karışık yanına. Sorun, Iraklılar savaşırken, peşmerge hücuma katılmıyor. Niye? Çünkü mesele, Kürdistan ve Irak hükümetleri arasında politik bir pazarlık konusu. Ve işin Bağdat Yönetimi’nin bütçeden Erbil’e vereceği paya kadar uzanan bir boyutu var ki, çözülmesi şimdilik mümkün görünmüyor. “Iraklılarla ilişkiniz nasıl” diye soruyorum Yunis’e. “Buraya bizim verdiğimiz izinle geldiler. Kamptan ayrılmaları bile bizim iznimize bağlı” diyor.
Peki nedir bundan sonraki adım? Irak Ordusu Dicle’yi aşınca bölgenin idaresi nasıl şekillenecek? İşte orası işin en can alıcı kısmı. Iraklıların ilerlediği bölge Arapların alanı. Nitekim her gün IŞİD’den kaçan ya da Irak Ordusu’nun kurtardığı köylerden toplanan insanlar cephe gerisinde sorgulama için peşmergeye teslim edilseler de bölge sonra Bağdat’ın belirleyeceği bir yönetime devrolacak. Peşmerge de buna razı. Ancak Kürtlerin yaşadıkları yerlerde bu durum çözülmesi zor bir hal alıyor. Çünkü orada da işte devreye diğer aktör giriyor: PKK.

Haberin Devamı

IŞİD GELİNCE KAÇTILAR

1994’te kurulan Mahmur Kampı bugün tamamen PKK’nın kontrolünde. Bu arada adı kamp ama çadır yok içinde. Normal bir köy burası. Ve kapısında PKK’lılar duruyor. İsminin Hacı olduğunu söyleyen komutanlarıyla konuştuk. “IŞİD gelince peşmerge kampı bırakıp kaçtı. Biz de mecburen kendi kendimizi korumaya başladık” dedi. “Birleşmiş Milletler buna ne diyor” dedim. Çünkü kamptan onlar sorumlu. “Onlar da kabullendiler” dedi. Ancak asıl önemlisi, bölgede 400 kişilik silahlı bir gücü olduğu anlaşılan PKK, IŞİD’le savaşa da hazır olduğunu söylüyor. Hatta komutan Hacı, Irak Ordusu’nun kendilerini davet ettiğini ama Barzani peşmergesinin bunu kabul etmediğini söylüyor. Nitekim peşmerge komutanı Yunis de bunu doğruluyor. “Burada kimin savaşacağına biz karar veririz. PKK’nın kontrolü sadece kampın içinde. Kampın dışına çıkamazlar” diyor.

Haberin Devamı

MUSUL ÖNCESİ EN KRİTİK ADIM

IŞİD’le savaşın en önemli kırılma noktalarından biri Mahmur. Musul kuşatmasının öncesindeki en kritik adım. Fakat sadece Mahmur’un içinde yaşananlar, IŞİD’le mücadelenin ne zor bir denge içerdiğini ortaya koyuyor. Amerikalılar, Iraklılar, peşmerge ve PKK’lılar, Mahmur’da ince bir çizgide dans ediyor.

4lü Mahmur dansı

PKK’YA MİLİS MAAŞI

Ve en çarpıcı kısım. Irak Ordusu ve PKK arasındaki ilişkiyi Türk yetkililer de vurguluyorlar. Ve Iraklıların PKK’lılara Suriye sınırına yakın, Musul’un 120 km batısındaki Şengal’de milis gücü olarak bütçeden maaş verdiklerini savunuyorlar. Iraklı yetkililer ise iddiaları yalanlıyorlar. Mahmur Kampı ise bugün tamamen PKK’nın kontrolünde. Kapısındaki komutanları, “IŞİD gelince peşmerge kampı bırakıp kaçtı” diyor. Birleşmiş Milletler’in de durumu kabullendiğini söylüyor. 

Haberin Devamı

4lü Mahmur dansı

İŞTE 2 ÇARPICI NEDEN: HALKIN YÜZDE 10’U IŞİD’E KATILIYOR

SADECE IŞİD’le mücadele eden aktörlerin aralarındaki anlaşmazlık değil, örgütün bölgede kurduğu ilişkiler de ilerlemeyi yavaşlatan sebeplerden biri. Cephe gerisinde peşmergenin sorguladığı, IŞİD’in kontrol ettiği bölgeden kaçan köylülerden dinledim. Her ele geçirdikleri köyde halkın en az yüzde 10’unun IŞİD’e katıldığını anlattılar. IŞİD’e sempati beslemekten bahsetmiyorum. O oran daha fazla. IŞİD militanı oluyorlar. “Niye” dedim. Hayır maaş vermiyor IŞİD. “Kimisi dini düşünceleri nedeniyle giriyor kimisi de statü için” dedi köylülerden biri. Çünkü anlattıklarına göre IŞİD bir köyü ele geçirdiğinde cep telefonu şebekesini engelliyor ve cep telefonlarının sadece köyün tek bir noktasında çalışmasına müsaade ediyor. Ve cep telefonuyla sadece IŞİD üyelerinin konuşmasına izin verip o noktada konuşan başka kişiler tespit ettiğinde öldürüyor. Ayrıca yine sadece IŞİD üyelerinin araç kullanmasına izin veriyor. “İşte” dedi köylü: “Aramızdakiler bu yüzden IŞİD’e katılıyorlar. Sonra onlardan biri haline geliyorlar. Ve bizlere onlarla birlikte eziyet ediyorlar.”

4lü Mahmur dansı

ABD ÜSSÜNDE HAYAT

MAHMUR’daki Camp Swift dışında Amerikalıların Irak’ta IŞİD’le savaşı yönettikleri asıl üs ise Bağdat’ta özel izinle girilebilen Uluslararası Bölge’deki Union III. Dünyanın en geniş büyükelçilik binası olan ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği’nin tam karşısındaki üs, IŞİD’e karşı savaşta koalisyon kuvvetlerinin kullandığı Ortak Operasyon Merkezi’ne (JOC) de evsahipliği yapıyor. Ve IŞİD’le savaşa destek veren ülkelerin temsilcilerinin çalıştığı merkezde iki de Türk subayı görev alıyor. Burası, Uluslararası Bölge’nin içinde ayrı bir kurtarılmış bölge gibi. Nitekim içerideki Amerikan askerleri de hiç dışarı çıkmıyorlar. Ve genelde bir yıl süren Bağdat’taki görev dönemleri boyunca hep bu kompleksin içinde yaşıyorlar. Bana içeriyi gezdiren Amerikalı asker, çok çalıştıklarından spor ya da sosyalleşmeye fazla vakit ayıramadıklarını söyledi. Ancak isteyenlerin sokağın karşısındaki büyükelçilik binasında yer alan sosyal tesislerden yararlanabildiğini anlattı. Bunun dışında içerideki personelin günü her öğün en az 10 çeşit yemeğin verildiği yemekhane, gece kalınan baraka ve çalışma ofisi arasında geçiyor. Üste geçirdiğim zaman sırasında, IŞİD’e karşı yürütülen Öz Kararlılık Operasyonu’nun Sözcüsü Albay Chris Garver’la da savaşın ne durumda olduğunu konuştum:

Irak ordusu en son ne zaman IŞİD’e toprak kaybetti?

Bazen muharebede toprak veriyor ama sonrasında geri alıyor. Ancak geçen aralık Ramadi’nin düşmesinden beri, muharebede geçici olarak toprak verilse bile kalıcı olarak verilen toprak olmadı.

Menbiç kuşatmasında son durum nedir?

Suriye Demokratik Güçleri (SDG), kente doğru hareketinde son derece planlı. Batı tarafındaki çarpışmalar devam ediyor. Bir kenti ele geçirirken önce orayı izole edersiniz. Ve bunu da yaptılar. IŞİD’in kenti terk etmesini önlemek için takviye mevcut. IŞİD’den kaçan siviller ise SDG mevzilerinin arkasına geçiyor. Felluce’de de bunu gördük.

Kente ne zaman girecekler?

İzole ettiler, şimdi ikinci aşamaya geçildi. İçeri girmeden sağlam mevziler oluşturmak için çatışıyorlar şu anda. IŞİD, havadan vurulmadan hareket edebilecekleri geniş tüneller ağı kuruyor. Tünel ağları ve kentteki siviller nedeniyle SDG ilerlemesinde çok planlı davranıyor. Sivil kaybı olmaması için.

Kobani’nin kurtarılması sırasına bubi tuzakları tehdidi vardı. Burada da geçerli mi?

Kobani’dekinin aynısını Menbiç’te de görüyoruz. Yanlarında danışmanlık yapan bizim personelimiz var. Suriye Arap Koalisyonu’na (SAK) bu çarpışmalarda cephane ve ufak silah yardımı da yapıyoruz.

Bazen SDG diyorsunuz bazen SAK. Neden?

SAK, bizim SDG içinde birlikte çalıştığımız bir güç. Bizim bu tür yardımlar yapabilmemiz için Kongre’den çıkan bir yasa var ve işlemler buna göre yürütülüyor. SAK, SDG’nin bir parçası. SDG, çeşitli etnik grupların olduğu bir yapı. Kürtler, Araplar, Süryaniler, farklı Hıristiyan gruplar, Türkmenler, hepsi SDG’nin içinde.

YPG’NİN ROLÜ

Menbiç’teki dağılım nedir?

SAK, harekâtın komutasını yürütüyor. YPG (PKK bağlantılı Kürt grup) operasyona destek oluyor ama harekâtta öncelikli bir rol üstlenmiyor.

Kaç kişilik bir güç?
3 bin SAK mensubu var. Bir de ilave olarak toplam 500 kişi olan YPG ve diğer grupların savaşçıları.

SAK ne zaman oluştu tam olarak? Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başkan Obama arasında nisan başı Washington’da yapılan toplantıdan sonra mı?

Menbiç için bu güç Teşrin Barajı’nın alınması (Aralık 2015), Şeddadi’nin kurtarılmasından (Şubat 2016) sonra oluşmaya başladı. Söylediğiniz takvim doğru.

YPG nedeniyle ABD ve Türkiye arasından bir görüş ayrılığı var. Türkiye, Menbiç alındıktan sonra Kürt kuvvetlerin çekilmesini istiyor. Bu konuda Türklerle aynı düşünüyor musunuz?

Biz Menbiç alındıktan sonra YPG ve diğer SDG unsurlarının SAK’ın Menbiç’te asıl unsur olması konusunu kabul ettiklerine ve operasyondan sonra (Fırat) nehrin öteki tarafına (doğu) geçeceklerine inanıyoruz. Komutanlıkta herkes bu plan konusunda mutabık.

Musul’daki gelişmeler ne durumda?

Irak Ordusu El Kayyara’ya (Q-West denilen askeri üssün olduğu kritik yer) doğru iki koldan ilerliyor. Ve Musul için büyük savaşa doğru giden süpürme operasyonunu şekillendiriyor.

Musul gibi bir Sünni bölgesinde Şii milislerin görev alması ABD’yi endişelendiriyor mu?

Bu bizim için Felluce’de endişelendiğimiz ölçüde bir endişe konusu. Eğer bizim yakın hava desteği vermeye çalıştığımız şehrin içindelerse onlarla çalışan danışmanlarımız yok. Harekâtı onlarla senkronize etmiyoruz. O yüzden şehrin içinde bizim desteklediğimiz gruplar için yürüttüğümüz hava saldırılarımızla ilgili son derece endişeliyiz (Şii milisleri vurabiliriz kaygısı). Eğer Musul’da Şii milisler kullanılacaksa, bir seçenek Felluce’de yaptıkları. Kentin izolasyonuna katılmak ama şehrin içine girmemek.

YARIN: BAĞIMSIZLIK HAYALİ ÇÖZÜLÜYOR

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!