Güncelleme Tarihi:
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından gündeme getirilen Avrupa Siyasi Topluluğu’nun (AST), ilk toplantısı bugün Çekya’nın başkenti Prag’da yapılıyor.
Türkiye’yi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın temsil edeceği toplantıya toplamda 44 lider katılacak. Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesine katılmak üzere Prag'a geldi.
Erdoğan, Prag'da kendisini karşılayan Türk vatandaşlarıyla sohbet etti.
Erdoğan'ın zirve çerçevesinde Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın yanı sıra zirveye katılan ülkelerin liderleriyle baş başa ve yuvarlak masa toplantılarında çeşitli görüşmeler yapması bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ziyaretinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da eşlik edecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın günübirlik Prag ziyaretinin ardından akşam saatlerinde yurda dönmesi bekleniyor.
RUSYA'YA GÜÇLÜ BİR MESAJ GÖNDERME POTANSİYELİNE SAHİP
Sadece Avrupa ülkelerinin liderlerini bir araya getiren son yılların en büyük liderler buluşması, AST’nin kalıcı olup olmayacağının da sinyallerini verecek. Prag Kalesi’nde tarihi bir fotoğrafa sahne olacak AST toplantısı, Rusya’ya güçlü bir mesaj gönderme potansiyeline de sahip.
İŞBİRLİĞİNE TEŞVİK
AST, şu aşamada Avrupa kıtasında siyasi diyalog ile işbirliğini teşvik etmek ve istikrarı güçlendirmek gibi muğlak hedeflere sahip. Esnek bir yapıda olması öngörülen AST’de barış-güvenlik, enerji-iklim, ekonomi, göç-ulaşım konularına odaklanılacak. Başta Macron’la olmak üzere bazı ikili temaslarda bulunacak olan Erdoğan’ın, ana oturumdan sonra, barış ve güvenlik konularına odaklanılacak yuvarlak masada yer alması öngörülüyor. Yılda iki kez toplanması hedeflenen AST’nin bir sonraki toplantısına ev sahipliği yapacak ülke de Prag’da belirlenecek.
AB’YE ALTERNATİF Mİ
AST, özellikle genişleme sürecinde olan ülkelerde AB hedeflerinin geciktirilmesi algısı yaratsa da Birlik yetkilileri, AST’nin mevcut AB genişleme mekanizmalarına ve politikalarına alternatif oluşturmayacağı konusunda ısrarlı. Eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy tarafından 2008’de oluşturulan ancak bekleneni vermeyen Akdeniz İçin Birlik oluşumunu hatırlatan AST’ye mesafeli yaklaşan Türkiye de bu platformun AB üyeliğine alternatif haline dönüşmesine kesinlikle karşı olduğu mesajını Brüksel’e net şekilde iletti. Erdoğan’ın bu mesajı toplantıda yinelemesi bekleniyor. Almanya Başbakanı Olaf Scholz da AST’nin genişleme süreci için bir engel oluşturmaması gerektiğini söyledi. Bu projenin bir aşamada tamamlayıcı ya da alternatif haline dönüşebileceğini düşünenler de yok değil.
TÃœRKÄ°YE TARTIÅžMASI
Kulislerde katılımı en çok tartışılan ülke Türkiye oldu. Fransa ve Almanya, başından itibaren Türkiye’nin katılımından yana tavır koydular. Benzer bir yaklaşım İsveç ve Finlandiya tarafından da benimsendi. Türkiye’nin katılımından rahatsız olan iki ülke ise Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum yönetimiydi. Bu ikili çeşitli bahanelerle muhalefet etmeye çalışsalar da sonunda pozisyon değiştirmek zorunda kaldılar. AST’nin AB patronajı yerine eşitler arasında bir toplantı formatında yapılmasında da Türkiye ve İngiltere’nin tavrı etkili oldu.
ATİNA’DA GÖZLER O TOPLANTIDA
Yunan başkentinde dikkatler bugün Prag’da başlayacak ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in de katılacakları Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’ne çevrildi. Miçotakis’in zirvede Türkiye’yi şikâyet etmesi bekleniyor. Prag’da Erdoğan-Miçotakis görüşmesine ise ihtimal verilmiyor. İki lider, geçen haziran sonundaki NATO Zirvesi’nde de görüşmemişti.
Öte yandan AB Komisyonu’ndan sonra ABD DışiÅŸleri Bakanlığı Sözcüsü’nün de Türkiye ile Libya arasında hidrokarbon alanında iÅŸbirliÄŸine iliÅŸkin 3 Ekim’de Trablus’ta imzalanan mutabakat zaptı ile ilgili açıklaması, Atina’da memnuniyetle karşılandı. Atina Haber Ajansı’na göre ABD DışiÅŸleri Sözcüsü, Yunan gazetecilerin soruları üzerine, mutabakat zaptının içeriÄŸini görmediklerini belirtti. Ardından da Libya geçici hükümetinin, Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun ÅŸartlarına göre Libya devletinin dış iliÅŸkilerinde uzun vadeli yükümlülüklere girmemesi gerektiÄŸine iÅŸaret etti. Â(Yorgo KIRBAKÄ°/ATÄ°NA)