4 minareye tahammül yoksa Allah Müslüman’a yardım etsin

TARTIŞMA BU FOTOĞRAFLARLA SÜRÜYOR

DÜNYANIN tek ‘tarafsız’ ülkesi olan ve en demokratik sisteme sahip olmakla övünen İsviçre’de halkın yüzde 68’inin silah ihracatının durdurulması talebini reddederken, yüzde 57.5’unun minare yasağının anayasaya yazılması talebini onaylaması dünyada büyük şok yarattı. İsviçre Avrupa’da minare yasağı getiren ilk ülke olurken, bu sonuca tek sevinenler Avrupa’daki aşırı sağcı partiler oldu. Fransa, İtalya, Danimarka, Avusturya ve Hollanda’da da aşırı sağcı partiler benzeri bir yasağı gündeme getirmeye hazırlanıyor. Göçmen karşıtı Danimarka Halk Partisi lideri Pia Kjaersgaard, ülkede hiç minare olmamasına karşın kendilerinin bu konuda referandum çağrısında bulunacaklarını açıkladı. İtalya’daki aşırı sağcı parti Kuzey Ligi ise “Kilise kulelerine evet, minareye hayır” açıklamasını yaptı. Kuran’ı hedef alan “Fitne” filminin yapımcısı aşırı sağcı Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders, “Bu harika sonuçtan dolayı İsviçre’yi kutluyorum” diyerek konuya ilişkin referandum yapılması için önerge sunacağını söyledi.

Nüfusu 7 milyonu geçen İsviçre’de 400 bine yakın Müslüman yaşarken, minareleri olan 4 cami bulunmasını ve referandumu Berlin Eyalet Parlamentosu Sosyal Demokrat Parti üyesi Bilkay Öney şu sözlerle değerlendirdi: “Kendini tarafsız olarak kabul eden bir ülkede 4 tane minare sorun oluyorsa, o zaman Allah oradaki Müslümanlara yardım etsin.” Buradaki asıl sorunun ne minare ne de camiler olduğunu ifade eden Öney, asıl sorunun Müslümanlara karşı ön yargı ve Müslümanları radikalleştirmeye iten Müslüman düşmanlığı olduğunu belirtti.

İsviçre Adalet Bakanı Eveline Widmer-Schlumpf, minare kararının derhal yürürlüğe gireceğini, ancak bunun mahkemeden dönebileceğini söyledi. Widmer-Schlumpf, Zürih’te yayımlanan Blick gazetesinde yer alan demecinde, “Yasak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı” dedi.

Wangen’deki Türk camii

AB Dönem Başkanı İsveç, İsviçre’nin yeni minare yapımına yasak getirilip getirilmemesi konusunda referandum düzenlemesine tepki gösterdi. İsveç Göçmen Bakanı Tobias Billstrom, “İsviçre’nin referandumuna şaşırdım. Bu tür konuları referanduma götürmek biraz garip” dedi. Billstrom, “Yapıların ne kadar yüksek olabileceğine ve inşa edilip

edilemeyeceğine bizde şehir planlamacıları karar veriyor” diye konuştu.

AB: Böyle referandum olmaz!

AB Dönem Başkanı İsveç, İsviçre’nin yeni minare yapımına yasak getirilip getirilmemesi konusunda referandum düzenlemesine tepki gösterdi. İsveç Göçmen Bakanı Tobias Billstrom, “İsviçre’nin referandumuna şaşırdım. Bu tür konuları referanduma götürmek biraz garip” dedi. Billstrom, “Yapıların ne kadar yüksek olabileceğine ve inşa edilip edilemeyeceğine bizde şehir planlamacıları karar veriyor” diye konuştu.

Sonuç İsviçre için feci

ALMAN ve İngiliz basını referandum sonucunu tepkiyle karşılandı. Almanya’da yayınlanan Die Welt, “Avrupa’da cami yapımına karşı çıkanlar, bazı Müslüman ülkelerde kilise inşa etmenin yasak ya da çok zor olduğuna dikkat çekiyor. Batı ancak din özgürlüğünü ciddiye aldığını ortaya koyduğu takdirde inandırıcı olabilir” yorumunu yaptı. Süddeutsche Zeitung ise, “Referandumun sonucu İsviçre için feci. Bu yasak Avrupa’nın başka hiçbir ülkesinde yok. İsviçre aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal etmiş olacak ve İsviçre’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne şikayet edilmesi de gecikmeyecektir” ifadelerine yer verdi. Tagesspiegel de “Aydınlanmanın gerisine düşülmüş, akıl ve bilgiye büyük bir darbe indirilmiştir” değerlendirmesini yaptı. İngiliz Guardian ise İsviçre’nin, Müslümanlara karşı kısıtlama getiren ilk Avrupa ülkesi olduğuna vurgu yaptı. Referandum sonucu İsviçre’deki yayın organlarının çoğunda olumsuz karşılandı. Le Temps gazetesi, “Korku, fantazi ve cahillikten kaynaklanan bu sonuç İsviçre’nin uluslararası itibarına büyük darbe vurdu” dedi.

Bu bir nefret manifestosu

REFERANDUM sonucu İslami örgütlerin sert tepkisine yol açtı. Dünyanın en büyük Müslüman nüfusuna sahip Endonezya’da 40 milyon üyesi olan Endonezya Ulema Konseyi, “Bu bir dinsel nefret manifestosu. İsviçre halkı ülkelerinde Müslüman görmek istemiyor. Bu yoğun hoşnutsuzluk onları hoşgörüsüz yaptı” açıklamasında bulundu. Mısır Müftüsü Ali Gomaa ise “Bu karar tüm dünyadaki Müslümanlara yönelik bir hakaret. İnanç özgürlüğüne bir saldırı” ifadesini kullandı. İslam Konferansı Teşkilatı, sonucu “çok üzücü ve kaygı verici” diye nitelerken, Almanya Türk Toplumu, “Bu sonuçlar Müslümanların dışlanması anlamına geliyor” yorumunu yaptı. Pakistanlı İslami gruplardan ise “Bu gelişme Batı’daki insanlar arasında aşırı bir İslam korkusunu yansıtıyor. Aynı zamanda Müslümanlara yönelik ayrımcılığı gösteriyor” şeklinde açıklamalar geldi.

İslamofobi işareti ciddiye alınmalı

Almanya iktidar partisi CDU milletvekili Wolfgang Bosbach, “Minare yasağı Almanya’da da var olan İslam korkusunun işareti ve ciddiye alınmalı” dedi. SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel de, minare yasağı ile ilgili referandumun yalnız o ülkeyi bağladığını belirtirken, temel hak ve özgürlükler sayesinde Almanya’da böyle bir şeyin mümkün olmayacağını söyledi.
Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner “Bu kararla şok oldum. Bu hoşgörüsüzlük. Umarım İsviçre bu kararı hemen geri alır. Dağlık bir ülkede bir yapının biraz daha uzun olmasında ne var?” yorumunda bulundu.
İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini, “İtalya, okullarda çarmıha gerilmiş İsa figürünün asılabilmesinden yana olan bir ülkedir. Bu görüşün savunucusu bir ülke olarak, bir başka dine yönelik güvensizlik ve yasakçılık göstergelerini kaygıyla karşılıyoruz” dedi. Vatikan’a bağlı kurumlardan Papalık Göçmenlik Kurulu Başkanı Antonio Maria Veglio da minare yasağını, “din özgürlüğüne ve göçmenlerin bütünleşme sürecine ciddi bir darbe” olarak niteledi.

AB üyesi olsaydı bu hatayı yapmazdı

DEVLET Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İsviçre’de minare yapımının engellenmesi için düzenlenen referandumun başlı başına bir hata olduğunu ve bu hatadan dönülmesi gerektiğini açıkladı. Bağış, konuya ilişkin soruları üzerine şunları söyledi: “İsviçre, AB üyesi bir ülke olsaydı herhalde böyle bir netice olmazdı. AB’de herşeyin standardı vardır. İsviçre’nin aldığı karar, hoşgörüyle yakından ve uzaktan alakalı bir karar değildir. İsviçre, Avrupa’nın ortasında bir açık hava hoşgörüsüzlük müzesi olmamalıdır. Bu hatadan bir an önce dönülmelidir. Böyle bir konunun referanduma götürülmesi zaten kendi başına bir hatadır.’’�

İsviçre’ye hoşgörülü davranış yakışırdı

KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “İsviçre’deki minare referandumu” ile ilgili olarak, “İsviçre, Avrupa içinde ama Avrupa’yı içselleştirememiş bir ülke olduğunu gösterdi” diye konuştu. Günay, düzenlediği basın toplantısında İsviçre’deki minare referandumu konusunda şunları söyledi: Bir Avrupa ülkesi bile temel insan haklarıyla, inanç özgürlükleriyle ilgili olmaması gereken çağ dışı halk oylamaları yapabiliyor. Her inanç yapılanmasının, minare, çan kulesi gibi simgesel bazı unsurları vardır. Bu tür düzenlemeler o yapının ayrılmaz parçasıdır. Bu çağda böyle bir referandumun olması inanç özgürlüğünü rencide eden bir davranıştır. Kimsenin kaba, sert bir davranışta bulunacağını temenni etmem. Ekonomik, siyasi bazı karşı duruşlar olabilir elbette. “Dünyada düşünce ve inanç özgürlüğü olsun herkesin” diye düşünüyoruz. Böyle bir şeyi yapmak politik nedenle midir bilmiyorum? İsviçre’ye, konumuna, tarihsel birikimine daha hoşgörülü bir  davranış yakışırdı.

İnsan hakkına aykırı

İKÖ Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu minare yasaklamanın din özgürlüğü ve insan haklarına aykırı olduğunu kaydetti. BM İnsan Hakları Komitesini de bu konuda görüş bildirmeye çağıran İhsanoğlu, bu gelişmenin, İslam dünyasının radikal gruplara karşı mücadele ettiği bir döneme rastlaması açısından son derece üzücü olduğunu vurguladı. İhsanoğlu, İsviçre Dışişleri Bakanı Micheline Calmy ile yaptığı telefon görüşmesinde de, son gelişmenin İsviçre’nin imajına zarar vereceğini hatırlattı.

Defalarca boyadılar

CENEVRE Camii imamı Yusuf İbrahim, oylama öncesi defalarca boyanan ve üstüne hakaretler yazılan İslami Kültür Vakfı önünde açıklama yapmıştı.