Güncelleme Tarihi:
Eskiden İngiliz sömürgesi olan ve Rodezya adını taşıyan ülkede 1924'te doğan Mugabe, Shona kabilesinden geliyor. Mugabe, 1951'de Güney Afrika'daki Fort Hare Üniversitesi İngilizce ve Tarih bölümlerinden mezun oldu.
Çalışma hayatına öğretmenlik yaparak başlayan Mugabe, 1960’lı yıllarda liderliğini yaptığı Zimbabve Afrikalı Ulusal Birliğinin (ZAPU) beyazlara karşı verdiği mücadeleyle ün kazandı. Hitabet yeteneğiyle tanınan ve sömürge karşıtı konuşmalar yapan Mugabe, 1964 ve 1974 yılları arasında hapiste kaldı.
Mugabe'nin liderliğindeki ZAPU, Rodezya Halk Meclisinin sömürgeliği iptaliyle 1980'de bağımsızlığına kavuşan ülkede yapılan ilk seçimi kazandı.
Ülkenin ilk başbakanı olan Mugabe, Rodezya adını Zimbabve olarak değiştirdi. Mugabe, 1980 ve 1987 yılları arasındaki başbakanlık döneminde Zimbabvelilerin yaşam standartlarını geliştirmeye çalıştı, sağlık, eğitim ve tarım alanlarında uyguladığı politikalar ile ülkeye önemli ivme kazandırdı.
Devlet Başkanı Canaan Banana’dan 1987’de görevi devralarak ülkenin ikinci devlet başkanı olan Mugabe, başbakanlık makamına son verdi ve ülkeye başkanlık sistemini getirdi.
Mugabe, 21 Kasım 2017'de istifa edene dek tüm seçimleri kazandı ve 37 yıl başkanlık koltuğunda kaldı.
Dört çocuk sahibi olan Mugabe, ilk evliliğini Gana’da öğretmenlik mesleğini yaparken tanıştığı Ganalı Sally Heyfron ile 1961’de yaptı. Mugabe, Heyfron'un 1992’de böbrek yetmezliğinden hayatını kaybetmesinin ardından 1994’de Grace Mugabe ile evlendi.
TARTIŞMALI TOPRAK REFORMU
Mugabe, ülkesinde yaşayan beyazlara ait toprakların siyahi vatandaşlara verilmesi için toprak reformu yaptı. Reform, altın, elmas ve diğer yeraltı cevherleri açısından zengin toprakların Zimbabve'nin yerel vatandaşlarına verilmesini amaçlıyordu ancak beklenen sonuca ulaşmadı. Mugabe’nin bu politikası
diğer taraftan da uluslararası maden şirketlerinin tepkisini çekti.
Mugabe'nin ülkesinde tek adam olarak izlediği politikalar, uluslararası toplumun eleştirilerine neden oldu. Muhalefet, Mugabe'yi yolsuzluk, muhalefete baskı uygulamak, ekonomiyi kötü yönetmek ve insan haklarını ihlal etmekle suçladı.
Karşıtları da Mugabe'yi ülkeyi tek parti rejimiyle yöneten, toprak reformunu kötü idare eden, Zimbabve'yi büyük bir yoksulluğa sürükleyen ve iktidarda kalmak için her şeyi yapan bir lider olarak niteledi.
TRUMP'A CALUT BENZETMESİ
Yaptığı açıklamalarla uluslararası kamuoyunun dikkatini sürekli üzerine çeken Mugabe, eşcinsel evliliğe destek veren eski ABD Başkanı Barack Obama’yı eleştirdi ve Obama’ya evlilik teklifinde bulunacağını söyledi.
Mugabe, eylül ayında Birleşmiş Milletlerin 72. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada ise ABD Başkanı Donald Trump'ı Hz. Davut döneminde yaşadığı sanılan ve yaptığı zulümlerle bilinen Amalika Kralı Calut'a benzetti. Mugabe'nin yaptığı benzetme dünya basınında geniş yer buldu.
Afrika Birliği'nin 2015?2016’da başkanlığını yapan Mugabe, 2015'te Çin tarafından Konfüçyüs Barış Ödülü’ne layık görüldü.
ASKERİ MÜDAHALE
Mugabe'nin istifasına yol açan süreç, Devlet Başkanı'nın 6 Kasım’da Devlet Başkan Yardımcısı Emmerson Mnangagwa'nı görevden almasıyla başladı.
Görevden alınmasına tepki gösteren Mnangagwa, iktidar partisi ZANU-PF'in gücünü halktan değil, Mugabe ile eşinden alan disiplinsiz ve bencil kişilerce yönetildiğini ileri sürdü. Mugabe'ye savaş açan Mnangagwa'yu ordu da destekledi.
Genelkurmay Başkanı Constantino Chiwenga, Mnangagwa destekçilerinin tasfiyesine son vermek için "adım atmaya" hazır olduklarını belirterek askeri müdahalenin işaretini verdi.
14 Kasım'da başkent Harare'ye doğru yola çıkan çok sayıda tank, darbe iddialarını gündeme getirdi. Zimbabve ordusu, 15 Kasım sabahı başkente girerek devlet televizyonunu ele geçirdi, sabaha karşı televizyonda okunan bildiride müdahalenin "darbe olmadığı" öne sürüldü.
Ordu, görevi bırakması için 16 Kasım akşamı Mugabe ile görüşme yaptı. Görüşmenin ardından devlet gazetesi "The Herald"ta yayımlanan ordu açıklamasında, Mugabe'nin çevresindeki suçluların ayıklanmasında önemli ilerlemeler kaydedildiği ve şimdiye kadar çok sayıda kişinin gözaltına alındığı belirtildi.
Askeri müdahaleden 3 gün sonra ilk kez halk karşısına çıkan Mugabe, başkent Harare'deki Zimbabve Open Üniversitesinde mezuniyet törenine katıldı.
ZANU-PF, 19 Kasım'da Mugabe'nin parti başkanlığından alındığını yerine eski Devlet Başkan Yardımcısı Emmerson Mnangagwa getirildiğini açıkladı.
Mugabe, 20 Kasım’da devlet televizyonu ZBC'de yayınlanan ulusa sesleniş konuşmasında, ZANU-PF'nin olağanüstü kongresinin birkaç hafta içinde yapılacağını, kendisinin de kongreye başkanlık edeceğini duyurdu.
Kabineyi toplantıya çağıran Mugabe, beklediği desteği göremedi. Kabine üyeleri toplantıya katılmadı. Mugabe, dün görevinden istifa ettiğini açıkladı.