32 kişi izledi otobüsle kaçtı
Güncelleme Tarihi:
Zeynel LÜLE / BRÜKSEL
Oluşturulma Tarihi: Mart 04, 2006 00:00
Fehriye Erdal’ın, Belçika Gizli Servis (SE) elemanlarının gözü önünde kaçması, ülkede büyük skandal yarattı. Belçika basın organları dünkü manşetlerinin tamamını bu konuya ayırdı. Le Soir gazetesi ’Fehriye Erdal SE’yi gülünç duruma düşürdü’ başlığını attı. Olayı Fransız komedilerine benzeten gazete, 8 araç ve toplam 32 kişinin 24 saat boyunca izlediği Erdal’ın önce önce otomobil, sonra da otobüsle kaçabildiğini belirterek, bu durumun Belçika’yı son derece güç duruma düşürdüğünü belirtti.
La Libre Belgique Gazetesi de, bunun ’maalesef bir film olmadığını’ belirtti. Belçika’nın Flaman kesiminin en büyük gazetesi olan Des Standart ise olayı ’rezalet’ olarak yorumladı.
Erdal ve Musa Asaoğlu’nun Hollanda plakalı bir Opel Kadett otomobille SE’nin gözünün önünden kaçmasından sonra, yola otobüsle devam ettiği ortaya çıktı. Le Soir gazetesi ’Bu terör örgütü üyelerinin en eski kaçma yöntemi’ diye yazdı. Gizli servis elemanları ile hızlı bir takip süresinin yaşandığı, ancak Erdal ve Asaoğlu’nun kırmızı ışıkta otomobilden inerek belediye otobüsüne bindiği belirtildi. Erdal’ın gözlem altına alındığı evin Brüksel’in merkezinde bulunduğu, 6 yıldan beri burada yaşadığı belirlendi. Belçika Gizli Servisi’nin, evin karşısında bir ev kiraladığı, bu evden 24 saat Erdal’ı izleyebilecek bir kamera sistemini kurduğu, ancak son dönemde ’teknik sorunlar’ nedeniyle kamera sisteminin çalışmadığı belirlendi.
ANLAŞMA MI YAPILDI?
Bu arada, Erdal’ı 24 Şubat’tan itibaren 24 saat izlemeye alan gizli servis SE’nin olayda sadece ’ihmali’ değil, ’göz yumması’ ile ilgili de iddialar ortaya atıldı. 6 yıla mahkum olduktan sonra tutuklanan DHKP-C’nin Belçika’daki beyni Musa Asaoğlu’nun, iki gün önce Erdal’ı kaçıran kişi olması ve duruşmaya gelmesinin, "Biriniz kaçsın diğeriniz hapse girsin" diye bir anlaşma olduğu şüphesini yarattı.
7 yıldır Kırmızı Bülten’le aranıyor
DHKP-C üyesi Fehriye Erdal’ın yakalanması için 1999’da çıkarılan Kırmızı Bülten’in 2026 yılına kadar geçerli olduğu bildirildi. Erdal hakkında 172-3/1996 kaydı ile yayınlanan Interpol Kırmızı Bülteni’nde Türkiye’de alınmış 10 parmak izi de bulunuyor. Ayrıca, Erdal’ın hakkında en fazla 30 yıla kadar ağır hapis cezası istendiği belirtiliyor.
İçişleri ve Adalet bakanları sallantıda
ERDAL olayının doğrudan ’sorumlusu’ durumunda olan İçişleri ve Adalet bakanlıkları da, Belçika’da basın ve muhalefetin hedefi haline geldi. Aşırı sağcı parti Wlams Blok, her iki bakanın istifasını istedi. Basında ise 1997’de yaşanan buna benzer olay hatırlatıldı ve bu olay sonrasında dönemin Adalet Bakanı’nın istifa ettiği hatırlatıldı. 1997’de ’küçük kız çocuklarını’ kaçırarak öldüren Marc Dutroux, mahkemeye getirildiği polis aracından, polisin silahını alarak kaçmış, 4 saat sonra yakalanmıştı. Buna rağmen dönemin Adalet Bakanı Stephane De Clerc istifa etmişti. De Clerc de, "Fehriye Erdal ile ilgili olay daha da vahimdir. Adalet Bakanı istifa etmeli" dedi.
Erdal ve Musa Asaoğlu’nun Hollanda plakalı bir Opel Kadett otomobille SE’nin gözünün önünden kaçmasından sonra, yola otobüsle devam ettiği ortaya çıktı. Le Soir gazetesi ’Bu terör örgütü üyelerinin en eski kaçma yöntemi’ diye yazdı. Gizli servis elemanları ile hızlı bir takip süresinin yaşandığı, ancak Erdal ve Asaoğlu’nun kırmızı ışıkta otomobilden inerek belediye otobüsüne bindiği belirtildi. Erdal’ın gözlem altına alındığı evin Brüksel’in merkezinde bulunduğu, 6 yıldan beri burada yaşadığı belirlendi. Belçika Gizli Servisi’nin, evin karşısında bir ev kiraladığı, bu evden 24 saat Erdal’ı izleyebilecek bir kamera sistemini kurduğu, ancak son dönemde ’teknik sorunlar’ nedeniyle kamera sisteminin çalışmadığı belirlendi.
ANLAŞMA MI YAPILDI?
Bu arada, Erdal’ı 24 Şubat’tan itibaren 24 saat izlemeye alan gizli servis SE’nin olayda sadece ’ihmali’ değil, ’göz yumması’ ile ilgili de iddialar ortaya atıldı. 6 yıla mahkum olduktan sonra tutuklanan DHKP-C’nin Belçika’daki beyni Musa Asaoğlu’nun, iki gün önce Erdal’ı kaçıran kişi olması ve duruşmaya gelmesinin, "Biriniz kaçsın diğeriniz hapse girsin" diye bir anlaşma olduğu şüphesini yarattı.
7 yıldır Kırmızı Bülten’le aranıyor
DHKP-C üyesi Fehriye Erdal’ın yakalanması için 1999’da çıkarılan Kırmızı Bülten’in 2026 yılına kadar geçerli olduğu bildirildi. Erdal hakkında 172-3/1996 kaydı ile yayınlanan Interpol Kırmızı Bülteni’nde Türkiye’de alınmış 10 parmak izi de bulunuyor. Ayrıca, Erdal’ın hakkında en fazla 30 yıla kadar ağır hapis cezası istendiği belirtiliyor.
İçişleri ve Adalet bakanları sallantıda
ERDAL olayının doğrudan ’sorumlusu’ durumunda olan İçişleri ve Adalet bakanlıkları da, Belçika’da basın ve muhalefetin hedefi haline geldi. Aşırı sağcı parti Wlams Blok, her iki bakanın istifasını istedi. Basında ise 1997’de yaşanan buna benzer olay hatırlatıldı ve bu olay sonrasında dönemin Adalet Bakanı’nın istifa ettiği hatırlatıldı. 1997’de ’küçük kız çocuklarını’ kaçırarak öldüren Marc Dutroux, mahkemeye getirildiği polis aracından, polisin silahını alarak kaçmış, 4 saat sonra yakalanmıştı. Buna rağmen dönemin Adalet Bakanı Stephane De Clerc istifa etmişti. De Clerc de, "Fehriye Erdal ile ilgili olay daha da vahimdir. Adalet Bakanı istifa etmeli" dedi.