Güncelleme Tarihi:
ABD’nin önderliğindeki ‘küçük grup’ diye tanımlanan 7 ülkeli mekanizmanın dışişleri bakanları perşembe günü New York’ta devam eden BM Genel Kurul çalışmaları marjında toplandı. Toplantının ardından ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Mısır, Suudi Arabistan ve Ürdün ortak bir açıklamayla BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan De Mistura’ya Suriye’de siyasi sürecin ilk adımı olan anayasa komisyonunu bir an önce kurma çağrısında bulundu. Toplantı sonrasında ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, ülkesinin Başkan Trump’ın onayıyla yeniledikleri Suriye stratejisine ışık tutan açıklamalarda bulundu. Jeffrey’in açıklamalarının satırbaşları şöyle:
“Başkan Trump tüm koşullar yerine gelene kadar Suriye’de kalmamızı istiyor. Üç koşulun yerine gelmesi gerekiyor. Suriye’de askeri çatışmanın sonlanması, Suriye halkına yakışır bir siyasi çözümün yeniden canlandırılması ve İran’ın komutasındaki tüm güçlerin Suriye’nin tamamından çıkartılması.”
KUZEY IRAK ÖRNEĞİ VAR
“Suriye’de kalmaya devam etmemiz Amerikan askerlerinin sahada olması anlamına gelmiyor. Dışişleri Bakanlığımızın Suriye’nin çeşitli bölgelerinde ekipleri var. Eğittiğimiz yerel güçler Suriye’nin pek çok farklı yerinde görevde. Biliyorsunuz kuzey Irak’ta yıllarca sahada yerel müttefiklerimiz vardı ve onlara havadan destek sağladık. Bu senaryoların aynısını Suriye’nin geleceğine uygulayacağız demek istemiyorum. Sadece bu süreçte çok aktif olacağımızı söylüyorum.”
ÜÇÜNCÜ LİSTEDE SORUN VAR
“Fransa’nın başkanlık ettiği ve bakanımız Mike Pompeo’nun da katıldığı küçük grup toplantısında Staffan de Mistura’ya yaptığımız çağrı siyasi sürecin dönüştürülmesi açısından ilk adım olarak bir anayasa komisyonu oluşturulması. Listeler hazırlandı. Biri rejim tarafından onaylandı, bir diğeri ise muhalefet tarafından onaylandı. Üçüncü liste ise daha tartışmalı. Staffan bu listeyi daha nötr hazırlamak için görevlendirildi.”
İDLİB ATEŞKESİ MUCİZE
“İdlib’de durumun Türkiye ile Rusya arasındaki Soçi mutabakatından sonra dondurulmuş olması kendi içinde bir mucize aslında. O toplantıdan sadece 10 gün önce Astana süreci kapsamındaki toplantıda Türkler, İranlılar ve Ruslar İdlib’in geleceği konusunda görüş ayrılığına düşmüştü. Putin herkesin gözü önünde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı küçük düşürerek ateşkesi reddetmişti. Ancak Soçi anlaşmasının 9’uncu maddesinde ‘ateşkesin sürdürülmesi’ ifadesi var. Her şeyden önce Türkler geri adım atmadı. Uluslararası toplum geri adım atmadı.”
‘KUZEYDOĞU SURİYE SİYASİ SÜRECE KATILMALI’
“Kürtler, hem Kürt hem de Arap güçlerden oluşan Suriye Demokratik Güçleri, DEAŞ’la mücadelemizde müttefiklerimiz. Bizim ve küçük gruptaki herkesin aldığı pozisyon şu: Kuzeydoğu Suriye halkını da kapsayacak şekilde tüm Suriye halkı siyasi sürece katılmalı. Staffan de Mistura bunun üzerinde çalışıyor. Önümüzdeki aylarda nasıl gelişeceğini göreceğiz. Beklentimiz 31 Ekim’e kadar gelişmelerle ilgili BM’ye geri bildirimde bulunması. Bu süreçte kendisi defalarca Türklerle, İranlılarla ve Ruslarla görüştü.”