29 yıl sonra Rum kadının altınlarını teslim etti
Güncelleme Tarihi:
Hüseyin ALKAN / LEFKOŞA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 13, 2003 01:52
Kıbrıs'ta, Ada'nın iki tarafına karşılıklı geçişlerin başlamasından sonra dünyaya dudak ısırtacak bir olay yaşandı. Zerrin Şeker adlı Kıbrıslı Türk kadını, bahçesinde gömülü olarak bulduğu altınları, evin 1974'ten önceki Rum sahibine iade etti.
Limasol'daki baba evini bırakarak 29 yıl önce Kuzey'e geçen, iki çocuk annesi 40 yaşındaki Zerrin Şeker, 1982'de Magosa'ya bağlı Çayönü Köyü'nde Rumlardan kalma bir eve yerleşti. Ev hanımı olan Zerrin Şeker, 10 yıl önce bahçede bir ağacın altında toprağa gömülü cam kapaklı tahta bir kutu buldu. Kutudan, 10'dan fazla bilezik, çok sayıda yüzük, haç şeklinde kolyeler ve üzerinde dönemin Kıbrıs Cumhurbaşkanı Başpiskopos Makarios'un kabartmasının bulunduğu altın liralar çıktı. İçinde ev sahibinin nikah yüzükleri de vardı.
BİR GÜN MUTLAKA
Zerrin Şeker'in kocası Doğan Şeker çiftçilikle uğraşıyor küçük kasap dükkanını işletiyordu. Zor geçiniyorlardı. Bulduğu altınların değeri belki de hayatını değiştirecek kadar büyüktü. Ancak evini kaybetmenin acısını bildiği için altınların kaç para tuttuğunu merak bile etmedi. ‘‘Bir gün bunları sahibine mutlaka vereceğim’’ dedi.
Kuzey Kıbrıs Bakanlar Kurulu 23 Nisan'da sürpriz bir karar alarak Rumlara Kuzey'e gelme, Türklere de Güney'e gitme izni verdi. Sanki Zerrin Şeker'in içine doğmuştu. Hafta sonunda kapısını orta yaşlı bir kadın çaldı. Zerrin Şeker, Ellada Kriyaku adlı kadına önce kahve ikram etti, sonra da kutuyu gösterdi. Kriyaku, heyacanla kutuyu açtı. Hiçbir şeye dokunulmamıştı. Ağlamaya başladı. Kriyaku, 1974'te savaş çıkınca aceleyle altınlarını bir kutu içinde bahçeye gömmüştü.
PARA TEKLİF ETTİ
Üç çocuk annesi Elleda, gözyaşları içinde Zerrin Şeker'e teşekkür edip usulen para teklif eti. Şeker almadı. Ellada mücevher kutusu ve düğün fotoğraflarını alıp evine döndü.
Kimseye ahlak dersi vermek istemediğini söyleyen Zerrin Şeker, Hürriyet'e ‘‘Hep bu anı bekliyordum. Altınları gözüm gibi sakladım. Satmayı aklımdan geçirmediğim için kimseye değerini sormadım. Üzerimden büyük bir yük kalktı. Limasol'da biz de evimizi, anılarımızı bıraktık. Bu yüzden Elleda'nın ne hissettiğini çok iyi anlıyorum’’ dedi.
BİR GÜN MUTLAKA
Zerrin Şeker'in kocası Doğan Şeker çiftçilikle uğraşıyor küçük kasap dükkanını işletiyordu. Zor geçiniyorlardı. Bulduğu altınların değeri belki de hayatını değiştirecek kadar büyüktü. Ancak evini kaybetmenin acısını bildiği için altınların kaç para tuttuğunu merak bile etmedi. ‘‘Bir gün bunları sahibine mutlaka vereceğim’’ dedi.
Kuzey Kıbrıs Bakanlar Kurulu 23 Nisan'da sürpriz bir karar alarak Rumlara Kuzey'e gelme, Türklere de Güney'e gitme izni verdi. Sanki Zerrin Şeker'in içine doğmuştu. Hafta sonunda kapısını orta yaşlı bir kadın çaldı. Zerrin Şeker, Ellada Kriyaku adlı kadına önce kahve ikram etti, sonra da kutuyu gösterdi. Kriyaku, heyacanla kutuyu açtı. Hiçbir şeye dokunulmamıştı. Ağlamaya başladı. Kriyaku, 1974'te savaş çıkınca aceleyle altınlarını bir kutu içinde bahçeye gömmüştü.
PARA TEKLİF ETTİ
Üç çocuk annesi Elleda, gözyaşları içinde Zerrin Şeker'e teşekkür edip usulen para teklif eti. Şeker almadı. Ellada mücevher kutusu ve düğün fotoğraflarını alıp evine döndü.
Kimseye ahlak dersi vermek istemediğini söyleyen Zerrin Şeker, Hürriyet'e ‘‘Hep bu anı bekliyordum. Altınları gözüm gibi sakladım. Satmayı aklımdan geçirmediğim için kimseye değerini sormadım. Üzerimden büyük bir yük kalktı. Limasol'da biz de evimizi, anılarımızı bıraktık. Bu yüzden Elleda'nın ne hissettiğini çok iyi anlıyorum’’ dedi.