Güncelleme Tarihi:
Ukrayna savaşından Gazze’deki katliama, Suriye’nin geleceğinden Türkiye’nin dış ilişkilerine konuşulacak birçok konu ise yeni yıla devretti.
YILIN HAREKETLİ KONUSU
YENİ SURİYE NASIL ŞEKİLLENECEK
Suriye’de Baas rejiminin yıkılması 2024’ün en büyük sürprizlerinden biri oldu. Ülkede yeni yönetimin nasıl şekilleneceği de 2025’in en çok merak edilenleri arasında. Heyet Tahrir Şam (HTŞ) liderliğinde geçici hükümet kurulurken, Şam ilk virajı mart ayında alacak. Bu tarihe kadar yeni anayasa taslağının ortaya çıkması planlanıyor. ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump’ın ocakta göreve başlaması, ABD askerlerinin Suriye’deki varlığı ve Türkiye’nin terörle mücadelesi, marta kadar Suriye’deki en sıcak gündem maddeleri olacağa benziyor. HTŞ yönetiminin, tüm kesimlere gösterdiği kapsayıcı tavrını sürdürmesi halinde meşruiyetini arttıracağı düşünülürken bu süreçte HTŞ’nin Birleşmiş Milletler’in terör örgütleri listesinden çıkarılması ve Avrupa Birliği’nin Suriye’ye uygulanan yaptırımları kaldırması kilit önem taşıyor.
AB İLE DİYALOĞA DEVAM
SURİYE’DE EK İŞBİRLİĞİ OLABİLİR
AVRUPA Birliği – Türkiye ilişkilerinde son dönemde artan diyaloğun 2025’te sürmesi öngörülüyor. Türkiye’nin AB’den beklentiler listesinde yer alan gümrük birliğinin güncelleştirilmesi, vize muafiyeti, bloke edilen siyasi diyalogların aktive edilmesi ve mevcut kısıtlamaların tamamen kaldırılması gibi ana konularda kısmi hareketlilik bekleniyor. Üst düzeyli diyaloğun, alanları genişletilerek sürdürülmesine kesin gözüyle bakılıyor. Vize muafiyetinde ise Türkiye kalan altı kriteri karşılamadan Brüksel’in adım atması söz konusu olmayacak. Üyelik sürecinde ilerleme ihtimal dahilinde görülmüyor. Kıbrıs sorunu ilişkileri kilitleyen unsurların başını çekmeyi sürdürecek. Suriye’deki yeni gelişmeler ise AB ile Türkiye arasında ek işbirliği alanlarını gündeme getirebilir. (Güven ÖZALP / BRÜKSEL)
NATO’NUN GÖZÜ TRUMP’TA ODAKTA RUSYA VAR
Rusya, 2024’te NATO’ya doğrudan tehditlerin başını çekti. Ukrayna savaşı bir şekilde sona erse bile bu durum değişmeyecek. İttifak, Çin’i de yakın takipte tutacak. NATO’dan üyelik bekleyen Ukrayna’nın bu talebinin yerine getirilmesi kısa vadede mümkün görülmüyor. 2025’te NATO’ya müstakbel ABD Başkanı Donald Trump’ın damga vurması bekleniyor. Trump’ın, NATO’nun Avrupa kanadının savunma harcamalarını arttırmasını talep etmesine kesin gözüyle bakılıyor. 2025, Türkiye’nin NATO’ya katkısını yine somut ve yoğun şekilde sürdürdüğü bir yıl olacak. (Güven ÖZALP / BRÜKSEL)
YILIN ORTAK DİLEĞİ
GAZZE’DEKİ ACI DURACAK MI
Gazze’de önceki yıldan miras kalan acı ve yıkım 2024’te de son bulmadı, ateşkes umutları yeni yıla sarktı. Savaşın başında “Hamas’ı bitirme hedefi” ortaya koyan İsrail Başbakanı Netanyahu bu amacına büyük ölçüde ulaşmış olsa da Gazze’den çıkmaya niyetli görünmüyor. ABD’nin yeni Başkanı Trump’ın tutumu savaşın seyri üzerinde belirleyici olacak.
Bir ateşkese varılması halinde yüzbinlerce yaralı Filistinlinin tedavileri, tamamı yok edilmiş altyapının inşası ve Gazze’nin idaresinde kimin söz sahibi olacağı konuları belirsizliğini koruyor. UCM’nin hakkında tutuklama kararı verdiği İsrail liderinin politik kaygıları, Gazze’nin geleceğinde belirleyici olabilir.
YILIN SEÇİMİ
ALMANYA TERCİHİNİ YAPACAK
Dünya genelinde birçok ülke için seçim yılı olarak geçen 2024’ten sonra 2025’in en önemli seçimleri Almanya’da yapılacak. Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in 23 Şubat olarak duyurduğu erken seçimlerde Hıristiyan Demokratlar favori gösterilirken, tüm Avrupa’da yükselişte olan aşırı sağın sürpriz yapma ihtimali birçok çevreyi korkutuyor. ABD seçimlerinde ön plana çıkan milyarder Elon Musk’ın aşırı sağcı AfD’ye destek açıklaması da tartışmaları alevlendirdi. Avrupa’nın bir diğer lokomotifi Fransa’da da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un üstündeki baskı erken seçim getirebilir.
YILIN SORUSU
UKRAYNA’DA BARIŞ GELECEK Mİ?
2025 yılında beklentilerin yüksek olduğu konulardan biri Şubat 2022’de başlayan Rusya-Ukrayna savaşının sona ermesi. Ancak ABD’de Donald Trump’ın yönetime gelmesiyle burada ciddi bir gelişme yaşanması yönündeki beklenti yılın son günlerinde Moskova’dan gelen sinyallerle bozuldu. Önce Rusya lideri Vladimir Putin, ardından Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov müstakbel Trump yönetiminin barış teklifini “tatmin edici bulmadıklarını” açıkladı. Savaşı lehine sonlandırmak isteyen Moskova, kendi pozisyonunu güçlendirmek için ise Avrupa’daki bölünmeleri tetiklemeye çalışacak, Çin ve Hindistan ile de işbirliğini arttırarak “Küresel Güneyi” güçlendirme girişimini sürdürecek ve dengelerin değiştiği Ortadoğu’da kendine yeni bir rol arayacak. (Nerdun HACIOĞLU)
KIBRIS’TA YENİ OYUN
YILLAR SONRA MASA KURULUYOR
2025, Birleşmiş Milletler tarihinin en uzun süreli sorunlarından Kıbrıs’ta ‘ne olacağına’ dair nihai kararın verileceği yıl olacak. Son kararı, Kıbrıslı Türk ve Rumlar ile garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere verecek. Taraflar 7 yıllık tıkanıklığın ardından yeni yılın ilk aylarında masaya oturuyor. 2017’de yapılan BM çerçevesindeki son Kıbrıs zirvesinin Rumlar tarafından yıkılmasının ardından “yeni fikirler de tartışılsın” diyerek “iki devlete” kapı aralayan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, yeni yılın ilk aylarında garantör ülkelerin de katılacağı gayri resmi zirve toplayacak. Şubat ya da mart aylarında olması beklenen bu zirvede, iki devlet ve federasyon tezleri tartışılacak, iki tezin ortası, konfederasyon da gündeme gelecek. (Ömer BİLGE/LEFKOŞA)
YILIN KÜRESEL DERDİ
İKLİM KRİZİ KORKUTUYOR
İklim değişikliği yeni yılda da dünya gündeminin en kritik konularından biri olacak. Kuraklık ve orman yangınları ya da aşırı yağış ve fırtınalar gibi aşırı hava olaylarının yeni yılda da devam edeceği öngörülüyor. 2025 yılında Brezilya’nın Belém şehrinde düzenlenecek COP30 zirvesinde ülkeler, Paris İklim Anlaşması çerçevesinde karbon salınımını azaltma taahhütlerini nasıl gerçekleştireceklerini tartışacak. Ancak, ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın iklim değişikliği konusundaki şüpheci tutumu ve fosil yakıtları destekleyen politikalarının, COP30’da çıkacak kararları zorlaştırabileceği öngörülüyor.
YILIN MERAK EDİLENİ
TRUMP BÜYÜK VAATLERLE DÖNÜYOR
Yılın belki de en merak edileni 4 yıl sonra Beyaz Saray’a dönmeye hazırlanan ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump’ın yapacakları olacak. Ukrayna-Rusya savaşını kısa sürede bitirmeyi vaat eden, Ortadoğu’da İsrail’i kayıtsız şartsız destekleyerek rehineleri geri getireceğini öne süren, Çin ile ticaret savaşlarını daha gelmeden başlatan Trump, iç siyasette de hayat pahalılığı ve yasadışı göç ile meşgul olacak. Trump’ı başkanlığa taşıyan en önemli iki konu olan yasadışı göçün durdurulması ve hayat pahalılığı sorununu çözmek, ikinci dönemindeki karnesini belirleyecek unsurlardan olacak. Şahin bir iç güvenlik kabinesi belirleyen Trump dönemi sırasında Müslüman ülkelere yönelik seyahat yasağının geri gelmesi, toplu sınır dışı operasyonları ve göçmen alımının kısıtlanması bekleniyor. Ekonomi konusunda da Trump’ın yerli üretimi arttırarak ve Amerikan şirketlerini ülkeye geri çağırarak fiyatları indirmeye çalışması bekleniyor. (Yunus PAKSOY/WASHINGTON)
WASHINGTON İLE SİL BAŞTAN
YENİ DÖNEM UMUT VERİYOR
ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın 20 Ocak’ta göreve başlamasıyla birlikte Washington-Ankara ilişkilerinde de yeni bir döneme girilmesi bekleniyor. ABD Başkanı Joe Biden döneminde ilişkiler durağan bir ivmede ilerlerken, olağanüstü bir kriz yaşanmamıştı. Trump’ın ikinci dönemi ise birçok iniş çıkışlara gebe olma ihtimaline sahip olsa da şu ana kadarki izlenimler, yeni dönemin umut verici olduğuna işaret ediyor. Trump’ın, Türkiye’nin Suriye’de rolü hakkında 16 Aralık’ta yaptığı “Suriye’nin anahtarı Türkiye’de olacak” yorumu, önümüzdeki dönemde Washington’ın Ankara’ya yönelik bakışının fragmanı olabilir. Trump’ın ilk başkanlık döneminde Rus S-400 hava savunma sistemlerinin satın alınması sebebiyle Türkiye’ye yönelik uygulanan CAATSA yaptırımları ve Türkiye’nin F-35 programından çıkarılması konuları, ikinci dönemde de gündeme gelebilir. İki liderin, Trump’ın 5 Kasım’da seçilmesinden sonra da hemen telefonda görüşmesi ve Trump’ın geçen ay “Erdoğan’la harika anlaşıyoruz” demesi 2025-2029 döneminde liderler diplomasisinin nasıl yürütüleceğine dair olumlu sinyaller veriyor.(Yunus PAKSOY/WASHINGTON)
YILIN DALGALI SEYRİ
ATİNA İLE İNİŞ ÇIKIŞLAR YAŞANABİLİR
Türk-Yunan ilişkilerinde 24 saat bile bazen çok uzun bir süredir. Eğer, 365 gün için bir tahmin yürütülecekse, Türk-Yunan ilişkilerini iyi başlayacak ancak devamında, her ne kadar ciddi kriz beklenmese de iniş çıkışları olacak bir yıl bekliyor. Liderler, yılın ilk bölümünde Türk-Yunan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi çerçevesinde bir araya gelecek. Burada her iki taraftan da olumlu mesajlar beklense de Yunan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, geçen yılın sonlarında partisinden gelen tepkiler üzerine Türkiye ile Ege anlaşmazlıklarını görüşme konusunda çark etti. Bu konuda ciddi bir yaklaşımla diyalog kurulmazsa her an sorun çıkabilir. Türkiye’nin Libya ile yaptığı gibi Suriye ile de deniz yetki alanlarının belirlenmesine ilişkin bir anlaşma imzalaması durumunda, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi’nin savunucusu olarak tepki gösterecek. Atina, 2025’e bu olasılığı tartışarak girdi. (Yorgo KIRBAKİ/ATİNA)
YILIN YENİLİKLERİ
YAPAY ZEKÂ YİNE MERKEZDE
Son yıllarda teknolojik gelişmelerin odağında yer alan yapay zekâ ve robotik teknolojileri 2025’in de merkezinde olacak. Büyük teknoloji firmalarının yatırımları özellikle yapay zekâ teknolojilerinin gündelik hayatın farklı alanlarına entegre olabilecek ürünler geliştirmeye odaklanıyor. Otonom taksi hizmetlerinin büyük şehirlerde yaygınlaşması ve kişisel otonom araçların daha fazla tercih edilmesi bekleniyor. Üretim süreçlerinde yapay zekâ ile geliştirilmiş robotik teknolojilerin de yaygınlaşması öngörülüyor. Ayrıca hayatımıza git gide daha fazla giren yapay zekâ ve otonom teknolojilerin yasal düzenlemeleri de 2025’in teknoloji gündeminde yer alacak.