Güncelleme Tarihi:
***
Şu anda 709 sandalyeli Federal Meclis’teki kadın milletvekili sayısı 219’dur.
Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partili (CDU/CSU) 246 milletvekilinin sadece 49’u kadındır.
Sosyal Demokrat Partili (SPD) 153 milletvekilinden 69’u kadındır.
Sağ popülist Almanya İçin Alternatif’in (AfD) 92 milletvekilinden sadece 10’u kadındır.
Liberaller olarak bilinen Hür Demokrat Parti’nin (FDP) 80 milletvekilinden ancak 19’u kadındır.
Sol Parti ile Yeşiller’de ise durum çok farklıdır.
Sol Partili 69 milletvekilinin yarıdan fazlası yani 37’si kadındır.
Yeşiller’in de 67 milletvekilinden 39’u kadındır.
Bir kadın ve bir erkek milletvekili de grupsuzdur.
***
Ekonomik alanda bu eşitsizlik daha da belirgindir.
Aynı işi yaptıkları hale birçok işyerinde kadınlar erkeklerden yüzde 22 daha az ücret almaktadır.
Almanya’nın önde gelen 100 bankasının yönetim kurulundaki kadın üye oranı yüzde 6.5’i geçmemekte.
Borsada işlem gören büyük işletmelerin denetim kurulu üye oranının yüzde 30’a yükseltilmesiyle ilgili yasa 2016 yılından beri geçerli olduğu halde, bu oran hala yüzde 22 civarındadır.
Ancak son dönemlerde politik alanda yaşanan gelişmeler, Almanya’nın geleceğini kadınların şekillendireceğini, Almanların da umutlarını kadınlara bağladığını göstermektedir.
SPD’nin genel başkanlığından ayrılan Martin Schulz, yerine Andrea Nahles’i önermiştir.
Bir dönemler partinin genel sekreterliğini de yapan Andrea Nahles’in nisan ayında yapılacak kurultayda SPD Genel Başkanı seçilmesine kesin gözüyle bakılmakta.
Çünkü Alman sosyal demokratlar erkeklerden umutlarını kesmişler gibi.
Bu da SPD’de bir ilk olacaktır.
***
Son yapılan kamuoyu yoklamalarına göre toplam oyların ancak yüzde 16’sını alacağından hareket edilen SPD’yi ancak kadın lider Andrea Nahles’in yeniden bir halk partisi haline getirebileceğini umuyor taban.
CDU’da öyle.
CDU’nun ilk kadın Genel Sekreteri, ilk kadın Genel Başkanı ve Almanya’nın ilk kadın Başbakanı Angela Merkel, partinin genel sekreterliğine Saarland Eyaleti’nin kadın Başbakanı Annegret Kramp-Karrenbauer’i aday gösterdi.
Hatta kendisinin de aynı görevi yaptığını unutarak “CDU’nun ilk kadın Genel Sekreteri olacak” dedi.
Tabii hatasını hemen düzeltti.
Almanya’da ilk eyalet içişleri bakanı olarak Saarland’da yıllarca bakanlık ve 2011 yılından beri de aynı eyalette başbakanlık yapan Kramp-Karrenbauer, hiç tereddüt etmeden Merkel’in bu yöndeki önerisini kabul etti.
Bazı çevreler, Kramp-Karrenbauer’in bu kararını “Bir yerde attan inip, eşeğe bindi” şeklinde değerlendirdi.
Ama hiç de öyle değil.
Başbakan Angela Merkel, SPD’li üyelerin “Evet” demeleri halinde büyük koalisyon hükümeti kurup, bir yasama dönemi daha görevde kalmak istediğini çoktan ilan etti.
Yani her şey planlanan gibi giderse CDU lideri ve Başbakan Angela Merkel, 2021 yılındaki genel seçimlerde yeniden lider aday olmayacak.
Muhtemelen CDU Genel Başkanı koltuğunu seçimlerden önce Annegret Kramp-Karrenbauer’e devredecek.
Muhafazakar kanadın, yani CDU/CSU’nun müstakbel başbakan adayı da büyük bir olasılıkla Kramp-Karrenbauer olacak.
SPD’nin adayı da şüphesiz Andrea Nahles.
Yani başbakanlık koltuğu İçin iki kadın aday yarışacak.
İşte bu da Almanya’nın geleceğinde kadınların tam söz sahibi olacağını ve Almanların da tüm umutlarını kadınlara bağladığını göstermektedir.