Güncelleme Tarihi:
VENEDİK Komisyonu, Ankara’nın taslağına yönelik çok sert eleştiriler yönelttiği, Türkiye’deki anayasa değişikliklerine ilişkin görüşünü 110’uncu Genel Kurul Toplantısı’nda onayladı. Belgede, gerekli kontrol ve dengelerin kaldırılmasıyla değişikliklerin, güçler ayrılığı temeline dayalı demokratik başkanlık sistemi modelini getirmeyeceği vurgusu yer alıyor. Değişikliklerle önerilen sistemin, otoriter ve kişisel bir başkanlık rejimine dönüşme riskinin bulunduğu da anayasa hukuku uzmanlarından oluşan Venedik Komisyonu’nun vurguları arasında yer aldı. Güçler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü ilkesine saygı gösterilmesi gerektiğini belirten komisyon, değişikliklerin içeriğinin, ‘Türkiye’nin anayasal demokratik geleneği açısından tehlikeli olabileceği’ yönünde görüş bildirdi. Türkiye’nin tekrar denetim sürecine alınmasını talep eden Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Denetim Komisyonu’nun talebi üzerine hazırlanan görüşte özellikle beş endişe öne çıkarılıyor:
- Yeni başkana denetimsiz yetkiyle tek başına yürütme gücü verilmesi.
- Yeni başkana, yasama üzerinde nüfuzunu kötüye kullanma durumu yaratabilecek şekilde partisinin üyesi hatta lideri olma olanağı tanınması.
- Demokratik başkanlık sistemlerine kökten ters olan şekilde başkana, herhangi bir nedenle, parlamentoyu feshetme yetkisi verilmesi.
- Yürütme üzerinde zaten yetersiz olan yargı denetiminin daha da zayıflatılması.
- Yargı bağımsızlığının daha da güçsüzleştirilmesi.
PROSEDÜR DE SORUNLU
Venedik Komisyonu, değişikliklere yönelik esasa dayalı olanların yanı sıra prosedüre ilişkin de endişelere sahip. Her devletin kendi siyasi sistemini seçme hakkına sahip olduğunun ancak bunun kayıtsız şartsız olmadığını belirten Venedik Komisyonu, mevcut olağanüstü halin anayasa referandumu gibi önemli bir oylama için uygun ortam sağlamadığını kaydetti.
AKPM REFERANS ALACAK
Venedik Komisyonu, Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nin (AK) danışma organı olarak görev yapıyor ve başta anayasal düzeydekiler olmak üzere yasal konularda görüş bildiriyor. Dün yayımlanan görüş, AKPM’de nisanda yapılacak ve Türkiye’nin denetim sürecine alınıp alınmayacağının oylanacağı oturumda referans olarak kabul edilecek belgeler arasında yer alacak.
BM’DEN TÜRKİYE’YE ÇAĞRI: ‘HAK İHLALLERİ SORUŞTURULSUN’
BİRLEŞMİŞ Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Temmuz 2015-Aralık 2016 tarihleri arasında Güneydoğu’da yürütülen terörle mücadele operasyonları ile ilgili yeni bir Türkiye raporu yayınladı. Raporda, operasyonlar sırasında yaşanan insan hakları ihlallerinin soruşturulması çağrısında bulunuldu. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeid Raad El Hüseyin başkanlığındaki komisyon tarafından hazırlanan raporda, 18 ay boyunca devam eden operasyonlar yaşam hakkı, mülkiyet hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı ve işçi hakları gibi 10 kalemde değerlendirildi. 25 sayfalık raporda, Türk güvenlik güçlerinin operasyonlarıyla ilgili insan hakları ihlalleri iddialarına yer verildi. Raporda ayrıca, terör örgütü PKK saldırılarında çok sayıda polis, asker ve sivilin hayatını kaybettiği ya da yaralandığı bildirildi.
BAKANLIK: İDDİALAR ASILSIZ
Dışişleri Bakanlığı ise raporla ilgili açıklama yaparak söz konusu iddiaların asılsız olduğunu belirtti. Bakanlık açıklamasında “İHYK ofisi ve ilgili BM mekanizmalarıyla yürüttüğümüz yapıcı işbirliğine karşın, bu sözde rapor kötü niyetli çevrelerin iddialarına dayandırılmak suretiyle yayınlanmıştır. Raporda yer verilen terör örgütünün propagandasıyla birebir örtüşen asılsız iddialar tarafımızdan kabul edilmemektedir... Türkiye, birçok terör örgütünün tehdit ve saldırılarıyla karşı karşıya bulunulan mevcut dönemde, insan haklarının korunması ve mevcut standartların daha ileriye taşınması konusundaki politikalarını, bu gibi iyi niyetten uzak çalışmalara rağmen, her zamanki kararlılıkla sürdürecektir.” denildi. Açıklamada Bakanlığın raporu reddederek İHYK ofisine resmi olarak ilettiği belirtildi.