Güncelleme Tarihi:
Suriye ordusunun 3 Şubat’ta Halep’in kuzeyinde, muhaliflerin kuşatması altındaki Nubbul ve Zehra köylerine ulaşıp, muhaliflerin Halep-Türkiye ana ikmal hattını kesmesi ve terör örgütü PKK’nın Suriye’deki uzantısı YPG’nin Azez’e doğru ilerlemesinin ardından muhaliflere Türkiye’den yardım gittiği iddia edildi. İngiliz Reuters ajansının ulaştığı muhalif kaynaklar, son bir hafta içinde en az 2 bin muhalifin silah ve araçlarla birlikte Türkiye’den Suriye’nin Halep şehrinin kuzeyine geçtiğini söyledi. Amaç, Kilis’e 7 km uzaklıkta olan Azez’de YPG’nin ilerleyişini durdurmaya çalışan muhaliflere destek vermek. Bab es-Selam (Kilis’teki Öncüpınar sınır kapısının Suriye tarafındaki adı) sınır kapısını kontrol altında tutan Şam Cephesi’nin komutanlarından Ebu İsa, Reuters’a yaptığı açıklamada “Silahları ve araçlarıyla Azez’e geçmeden önce birkaç gece Türk güvenlik güçlerinin kendilerine gizlice eşlik ettiğini, geçişe izin verilenlerin Nusra Cephesi ve diğer cihatçı grupların dışındaki isyancı gruplar olduğunu” söyledi. Ebu İsa, “Hafif silahlardan, havan toplarına füzelere ve tanklara kadar herşeyin bizimle geçişine izin verildi. Bir sınırdan diğer sınıra dört saat süren yolda yoğun güvenlik önlemi vardı” dedi.
İDLİB-HATAY-KİLİS-HALEP
Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Örgütü Başkanı Rami Abdülrahman ise Bab el Selam sınır kapısı üzerinden Türkiye’den Halep’e geçen 500 muhalifin Azez’de olduklarını, YPG ile savaşmak için cephelere gitmeye hazırlandıklarını söyledi. Muhaliflerin İslamcılar ve çoğuklukla Feylak eş-Şam militanlarının olduğu diğer örgütlerden oluştuğunu söyleyen Abdülrahman “Muhalifler İdlib vilayetinden ve Halep’in kuzeybatısındaki geldiler, Atme’den (İdlib) Türkiye’ye girdiler. Daha sonra tekrar Bab es-Selam’dan Suriye’ye girdiler” dedi. Bu hatla, muhalifler Halep’in kuzeyine varmak için Kürtlerin ya da ordunun bölgelerini geçmeden Azez’e vardılar. Pazar günü Suriye hükümeti, aralarında Türk güvenlik güçlerinin de olduğu 100 silahlının içinde ağır silahların olduğu 12 pick up kamyonla Suriye’ye girdiğini öne sürmüştü. Suriye uzmanı Thomas Pierrey, AFP ajansına yaptığı açıklamada Feylak eş Şam’ı “Türkiye’ye yakın Müslüman Kardeşler’in resmi askeri kanadı” olarak nitelendirdi. Muhaliflerin gelişinin Azez’de savaşan muhaliflere yardım edebileceğini ancak SDG’nin ilerleyişini engellemede yetersiz kalabileceğini söyleyen Pierrey, “Bu takviyeler Azez’i düşmesini durdurmaya katkıda bulunabilir. Fakat YPG’ye Rus hava saldırısı desteğini hesaba kattığımızda, YPG’nin son günlerde ele geçirdikleri bölgelerin birçoğundan çıkarılacakları konusunda şüpheliyim” dedi.
YPG ÜSSE ‘SEROK APO’ ADINI VERDİ
İngiliz Times gazetesi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı YPG’nin geçen hafta muhaliflerden ele geçirdiği Miniğ hava üssünün adını Abdullah Öcalan’a atfen “Serok Apo” (Önder Apo) olarak değiştirdiğini yazdı. Gazeteye göre, Türkiye’nin 13 Şubat’tan beri top atışına tuttuğu YPG, ele geçirdiği Tel Rıfat’ın adını da “Arpet” olarak değiştirdi.
‘FIRTINA’ YİNE SURİYE’Yİ DÖVDÜ
SURİYE’de YPG’nin kontrolündeki bölgelerden Türkiye’ye ateş açıldığı gerekçesiyle sınırda konuşlu Fırtına obüsleri Suriye’yi vurdu. Dün akşam 19.30 sıralarında muhaliflerin kontrolündeki sınır kasabası Azez’in güneyinde yer alan Miniğ Hava Üssü ve Tel Rıfat kasabalarından Türkiye’ye ateş açıldığı bildirildi. Bunun üzerine Yüksektepe ve İnanlı bölgesinde konuşlu topçu birlikleri YPG bölgesine top atışları yaptı.
ORDU CİSR EL ŞUĞUR’A İLERLİYOR
SURİYE ordusu, Rus hava desteği altında Lazkiye’de muhaliflerin son kalesi niteliğindeki Kensabba’yı ele geçirerek, İdlib’e bağlı Cisr eş-Şuğur kasabasına giden yolu açtı. Kensabba, İslamcı grupların elindeki en stratejik nokta olarak bilinen, Türkiye sınırındaki Cisr eş-Şuğur’a yönelik operasyon için stratejik bir konumda. Cisr eş-Şuğur, geçen yıl Ahrar’uş Şam ve El Kaide’nin Suriye kolu Nusra Cephesi’nin içinde olduğu Fetih Ordusu’nun eline geçmişti.