2 ay enkazdan çıkar diye bekledim
Güncelleme Tarihi:
Röportaj: Doğan Uluç
Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 2002 02:08
El Kaide korsanlarının uçakları çaktığı Dünya Ticaret Merkezi'nde ölen tek Türk olan Zühtü İbiş, geride eşi Leyla Uyar İbiş ile her gün kendisini soran üç yaşındaki oğlu Mert'i bıraktı.
Eşi Leyla ‘‘Aynı acılar devam ediyor. 2 ay kocam aslan gibi sporcu, kurtulur enkazdan gelir diye bekledim’’ diyor. Türkler arasında yayılan ‘‘Leyla yardımlar sayesinde milyoner oldu’’ sözlerine de çok kırılıyor.
Leyla Uyar İbiş, sokak kapısının kilidini açtıktan sonra yana çekildi. Narin yapılı minik çocuk kapıyı iterek koşar adımla içeri daldı. Holü geçti, oturma odası, mutfak, yatak odasına girip çıktı bir çırpıda. Başı öne eğik kendi odasına geldi. Bu kez donuk bakışları masanın üzerindeki kitapların renkli sayfalarında gezinmeye başladı. 11 Eylül faciasında ölen tek Türk olan babası Zühtü İbiş'in geri döneceği umuduyla yaşayan küçük Mert'in her gün tekrarladığı babasını bulma arayışı yine hayalkırıklığıyla sonlanmıştı.
24 yaşındaki Leyla İbiş, ‘‘Çok mutluyduk. Bir saat içinde hayatımız karardı. Ailece perişan olduk. Oğlumuz Mert çok etkilendi. Eve her gelişte odaları araştırıp babasını bulacağını sanıyor. Eş, dost ‘Çocuktur çabuk unutur' dediler ama öyle değil. Babasını sormadığı gün yok. Şimdi haftada bir gün ikimiz de psikiyatra gidiyoruz’’ diyor.
MİLYONLAR ALMADIM
Devlet, özel kurumlar, kilise ve yardım örgütlerinin kurban aileleri için 5 milyar doları aşkın para topladığı söyleniyor. Leyla Uyar İbiş’e ne kadar yardım aldıklarını soruyorum. İbiş anlatıyor: ‘‘Cantor F. kaza sigortasından yüz bin dolar verdi. Beş yıl süreyle şirket gelirinin yüzde 25'ini eşlerini kaybedenlerin ailelerine dağıtacak. Şimdilik her üç ayda bir beş-altı bin dolar veriyor şirket. Kızılhaç ve Salvation Army evimin ipoteğini, su-elektrik masraflarını ödüyor. Devletten tek kuruş yardım almadım. Yardımdan yararlanmak için başvuruda devlete, uçak şirketine, FBI'ye karşı dava hakkımızdan feragat etmemiz isteniyor.’’
En çok Türklerin ‘‘Leyla milyoner oldu’’ sözlerine alındığını belirten üzüntülü kadın, ‘‘Ben milyoner değilim. Canı gibi sevdiği eşini kaybeden, her gün babasını soran bir çocuğun anasıyım’’ diyor.
Leyla Uyar İbiş, sokak kapısının kilidini açtıktan sonra yana çekildi. Narin yapılı minik çocuk kapıyı iterek koşar adımla içeri daldı. Holü geçti, oturma odası, mutfak, yatak odasına girip çıktı bir çırpıda. Başı öne eğik kendi odasına geldi. Bu kez donuk bakışları masanın üzerindeki kitapların renkli sayfalarında gezinmeye başladı. 11 Eylül faciasında ölen tek Türk olan babası Zühtü İbiş'in geri döneceği umuduyla yaşayan küçük Mert'in her gün tekrarladığı babasını bulma arayışı yine hayalkırıklığıyla sonlanmıştı.
24 yaşındaki Leyla İbiş, ‘‘Çok mutluyduk. Bir saat içinde hayatımız karardı. Ailece perişan olduk. Oğlumuz Mert çok etkilendi. Eve her gelişte odaları araştırıp babasını bulacağını sanıyor. Eş, dost ‘Çocuktur çabuk unutur' dediler ama öyle değil. Babasını sormadığı gün yok. Şimdi haftada bir gün ikimiz de psikiyatra gidiyoruz’’ diyor.
MİLYONLAR ALMADIM
Devlet, özel kurumlar, kilise ve yardım örgütlerinin kurban aileleri için 5 milyar doları aşkın para topladığı söyleniyor. Leyla Uyar İbiş’e ne kadar yardım aldıklarını soruyorum. İbiş anlatıyor: ‘‘Cantor F. kaza sigortasından yüz bin dolar verdi. Beş yıl süreyle şirket gelirinin yüzde 25'ini eşlerini kaybedenlerin ailelerine dağıtacak. Şimdilik her üç ayda bir beş-altı bin dolar veriyor şirket. Kızılhaç ve Salvation Army evimin ipoteğini, su-elektrik masraflarını ödüyor. Devletten tek kuruş yardım almadım. Yardımdan yararlanmak için başvuruda devlete, uçak şirketine, FBI'ye karşı dava hakkımızdan feragat etmemiz isteniyor.’’
En çok Türklerin ‘‘Leyla milyoner oldu’’ sözlerine alındığını belirten üzüntülü kadın, ‘‘Ben milyoner değilim. Canı gibi sevdiği eşini kaybeden, her gün babasını soran bir çocuğun anasıyım’’ diyor.